Varis, bacak toplardamarlarındaki genişlemedir. Bacaklardaki toplardamarlarda bulunan kirli kanın yer çekiminin tersine olarak akciğerlere taşınıp temizlenmesi için, adı geçen bu toplardamarlarda kapaklar vardır. Bu kapaklar bacak toplardamarlarındaki kanın akciğerlere ulaşmasında çok önemli bir rolü vardır. Ancak varis geliştiğinde
damarlardaki kapaklar fonksiyonunu kaybeder ve kan bacaklarımızda göllenmeye başlar. Varis hastalığı önemli bir halk sağlığı sorunudur. Toplumumuzda görülme sıklığı % 20 - % 40 arasında değişir. Varisin pek çok nedeni vardır ;
- Genetik faktörler
- Cinsiyet ( kadınlarda daha sık görülür)
- İleri yaş
- Aşırı kilo
- Hareketsiz yaşam
- Gebelik
- Travmalar
- Uzun süreli ayakta çalışma
3 Tip Varis vardır;
- Büyük boy varisler
- Orta boy varisler
- Kılcal varislar
Her 3 varis tipi de ameliyatsız tedavi edilebilinir. Orta ve büyük boy varisler tedavi edilmezse hayati risk oluşturan ve tıbbi olarak ‘Pulmoner emboli’ diye adlandırdığımız akciğer damarlarında pıhtıya neden olabilir. Kılcal varisler ise kozmetik açıdan sorun oluşturan varislerdir.
Varis tedavisi ;
- Ameliyat: uzun yıllardır uygulanan klasik yöntemdir. Ancak günümüzde pek tercih edilmemektedir.
- Lazer tedavisi
- Ranyofrekans yöntemi
- Yapıştırma yöntemi
- Köpük tedavisi ve skleroterapi
Güncel varis tedavileri arasında en sık başvurulan yöntem köpük tedavisidir. Ayrıca skleroterapi de sık kullanılan tedavi yöntemlerindendir.
Tüm bu tedavi yöntemlerine ilaveten varis çorabı, hastanın ideal kiloya gelmesi de tedavide önemli yardımcı yöntemlerdir.