Vajinal doğum mu? Sezaryen mi?
9 aylık gebelik sürecinin sonunda bebeğinizi nasıl dünyaya getireceğinize karar vermek bazen çok zor olabiliyor değil mi? Öyle ki, kimi anne-baba adayı için bu kararı vermek gebeliğin en zor aşaması haline gelebiliyor.
Bundan 40 sene evvel böyle bir sorun yoktu. Çünkü vajinal doğum dışında seçenek yoktu. Doğum demek vajinal yolla doğurmak demekti, ancak vajinal doğumun imkansız olduğu hallerde sezaryen yapılabiliyordu. Sezaryen olan kadına da sanki vücudundan bir parça gitmişçesine ‘’yarım kaldı’’ gözüyle bakılıyordu. Günümüzde ise hiçbir tıbbi sebep olmaksızın sezaryen ile doğum diye bir alternatif var. Bu yüzden anne-baba adayları iki seçenek arasında kalabiliyorlar. Peki, bu durumda hangi seçenek tercih edilmeli ya da tıbbi neden olmadan sezaryen bir seçenek olmalı mı?
Kadın bedeni vajinal doğum yapabilme yetisine sahip bir sistem bütünüdür. Eğer vajinal doğum açısından tıbbi olarak engel veya zorluk yoksa, sonrasında anne ve bebek için son derece keyifli bir süreç başlıyor. Anne açısından doğumu takiben ayağa kalkabilmesi, bebeğini emzirebilmesi, kendisi ve bebeğiyle ilgilenebiliyor olması çok büyük bir avantaj olup bu durum duygusal olarak da önemlidir. Çünkü doğum sonrası bebeğin beslenmesi ve bakımı anne için görev olmanın ötesinde en güçlü ve güzel duyguların yaşandığı dönemdir. Ancak her zaman vajinal doğum arzu edildiği kadar basit ve kolay gerçekleşmeyebiliyor. Doğumun nasıl sonuçlanacağını önceden tahmin etmek bazen mümkünse de çoğu zaman öngörülebilir değildir. Bazen anne ve bebek için, tabii aynı ölçüde hatta daha fazlasıyla hekim için zor anlar yaşanabiliyor. Bu zorluklar bazen kalıcı herhangi bir sorun olmaksızın aşılabildiği gibi bazen de anne ya da bebek için ileriye yönelik kalıcı sağlık sorunlarını beraberinde getirebiliyor. İşte bu noktada önemli olan, takip eden hekiminizin vajinal doğum yapıp yapamayacağınız konusunda size söyleyecekleri.
Hekiminiz siz ve bebeğiniz için en sağlıklı doğum şekline karar verirken bazı kriterleri göz önünde bulunduracaktır. Bebeğinizin gebeliğin son ayında rahim içindeki duruş pozisyonu, bebeğin eşinin (plasenta) yeri, bebeğinizin vajinal doğum için yaşanacak süreci kaldırıp kaldıramayacağı, anne adayının vajinal doğumu engelleyecek ya da doğumun anne adayını riske sokacağı bir sorunu olup olmadığı, anne adayının ilk doğumu olacak ise çatı diye bilinen doğum kanalının bebeğin doğumuna müsait olup olmadığı, daha önce doğum yapmışsanız vajinal doğum mu, sezaryen ile doğum mu, vajinal doğum yapmışsanız doğumda yaşadıklarınız… hekiminizin değerlendireceği durumlardır. Tüm tıbbi değerlendirmelerin sonucunda vajinal doğumun mümkün olmayacağı ya da anne ve bebek için riskli olacağı tespit edilirse tabii ki sezaryen ile doğum tercih edilmelidir.
Burada asıl üzerinde durulması gereken konu, tıbbi bir neden olmaksızın sezaryen ile doğum kararı vermek ne kadar doğru ya da yanlış… Bu durumda ailelerin öncelikle sordukları ‘’vajinal doğum mu daha iyi, sezaryen mi daha iyi’’ sorusudur. Tıbbi neden olmaksızın yapılan sezaryen doğum ile vajinal doğumun kısa ve uzun vadedeki sonuçlarını karşılaştırarak değerlendiren bilimsel çalışma sayısı çok azdır. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, sorunsuz bir vajinal doğum anne ve bebek için son derece sağlıklı iken, zor ve sorunlu bir vajinal doğum anne ya da bebeğin hayatında kalıcı izler bırakabilmektedir. Ancak gerçek şu ki, tamamen sorunsuz bitmiş gibi görünse de vajinal doğumdan sonra kadın alt genital organlarında genellikle değişiklikler oluşmaktadır. Yapılmış bilimsel çalışmalar vajinal doğum sonrası alt genital organlarda çeşitli derecelerde sarkma olabildiğini göstermiştir. İleri yaşlarda bu sarkmalar ya da vajinal doğuma bağlı gelişen vajen girişindeki şekil bozuklukları ve esneklikler nedeniyle bazı kadınlar ameliyat olmak zorunda kalabilmektedir. Sadece bu sebepten dolayı bile sezaryen tercih edilmeli mi??? Sezaryen bir ameliyattır. Günümüzde modern teknolojiyle birlikte kolay ve konforlu bir hale geldiyse de yine de ameliyattır. Bazen hiçbir sorun olmaksızın birkaç kez sezaryen şansınız olmakla birlikte, bazen sezaryen sonrası 2. 3. kez gebe kalınca sorun teşkil edebilecek durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle yapılmış çalışmalar vajinal doğum sonrası alt genital bölgede sarkma olasılığının daha fazla olduğunu göstermiş olsa da başka tıbbi bir neden olmadıkça sezaryen ile doğumu vajinal doğuma tercih etmemiz diye bir bilimsel öneri yok. Daha güvenli cerrahi ve anestezi tekniklerin gelişmesi, daha etkin antibiyotikler ve kan ürünlerinin daha kolay bulunabilir olması gibi nedenlerle sezaryen ile doğum konusundaki zarar-fayda çatışması evrim geçirdiği halde bütün olarak bakıldığında tıbbi gereklilikler dışında vajinal doğum daha güvenli olarak kabul edilmektedir.
Ancak konuya başka bir açıdan baktığımızda, unutmamamız gereken önemli bir nokta, anne adayının psikolojisinin ve nasıl bir doğum yapmak istediğinin son derece önemli olduğudur. Çünkü insan istediği ve kendini hazırladığı şeyleri daha kolay ve güzel görür, zor bile olsa katlanılabilir diye düşünür ve bir başkasını mutsuz eden aynı durum psikolojik olarak hazır olan kişiyi mutlu eder. Hayatımızın her aşamasında böyle değil midir!!! Bu nedenle yukarıda anlattıklarımız bir tarafa anne adayının ne istediğinin önemi yadsınamaz. Kimi zaman çok kolay vajinal doğum yapsa da bazı kadınlarda doğum sırasında yaşadıkları sonraki zamanda psikolojik problemleri beraberinde getirebilmektedir. Kaldı ki, başkalarının zorlaması ile yapılacak işlerde bu durum daha olasıdır ve şiddetlidir. Son birkaç yıldır tıpta da annenin isteği üzerine sezaryen ile doğum konusunun tartışılıyor olmasının bir nedeni, hasta haklarına saygı duyulması gerekliliğindendir. Amerika Tıp Derneği’nin Hasta-Doktor İlişkisinin Temel Bileşenleri adlı yayınında ‘’hastanın doktoru tarafından önerilen sağlık bakımı ile ilgili olarak karar verme hakkı vardır, buna göre hasta önerilmiş herhangi bir tıbbi tedaviyi kabul edebilir veya reddedebilir’’ şeklinde hasta hakları savunulmuştur. Belki bu yüzden artık son yıllarda Amerika’da çalışan hekimlerden işittiğim, 2’den fazla çocuk planlamayan kadınların kendi isteği üzerine sezaryen olmalarına olumsuz bakılmadığı.
Sonuçta vajinal ya da sezaryen ile doğum? İkisi de mükemmel değil, ikisinin de getirdikleri ve götürdükleri var. Ancak doğum için 3.bir seçenek yok. Bu durumda doğru karar vermek demek, tıbbi olarak anne ve bebek için en sağlıklı olanı tercih etmek demektir. Tıbbi bir neden olmaksızın annenin isteği üzerine sezaryen durumunda ise; hekim tarafından bilinen risklerin, faydaların ve diğer seçeneklerin doğru bir şekilde anlatılmış olduğu iyi bilgilendirilmiş bir anne adayının isteğinin, hasta hakları açısından bakıldığında tıbbi ve etik olarak kabul edilebilir olduğu düşünülmektedir.
Dr. Havva Yılmaz