21. yüzyılın salgını olarak bilinin alerjik hastalıkların çocuklarda çok daha ciddi seyrettiğini ifade eden Uzm. Dr. Hale Molla Kafi, çocuklarda artan alerjik hastalıklar hakkında önerilerde bulundu.
Alerjinin çocukluk çağında sıklıkla görülen bir sorun olduğunu söyleyen Medicana Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Hale Molla Kafi, ailelerin bu sorunla karşı karşıya kaldıklarında büyük panik yaşadıklarını ifade etti. Dr. Kafi, birçok şekilde belirti verebilen alerjide en sık görülen belirtileri şöyle sıraladı:
“Mukuslu, kanlı dışkı, kilo alımında sıkıntı, dermatit ve egzama, kabızlık veya ishal, burun kaşıntısı ya da tıkanıklığı, astımı olanda mutlaka alerji de görülür.”
Pediatri hekimlerinin alerjik olduğundan şüphelendiği çocuklara mutlaka kan tahlili yaptığını belirten Dr. Kafi, “Hastanın kan analizinde Ige, Eozinofil gibi değerler bakılmalıdır. Özellikle küçük bebeklerde kanda alerjenlere karşı spesifik Ige analizi yapılabilir. Her yaşta yapılabilen fakat biraz daha büyük çocuklarda yapılması daha pratik olan ön kolda ya da sırt bölgesinde uygulanan deri alerji testi mutlaka uygulanmalıdır. Bu testlerde hastanın alerjik bünyesi olup olmadığına ve neye karşı alerjisi olduğuna bakılır. Kan analiziyle yapılan tetkiklerden önce herhangi bir perhiz ya da kullanılan ilaçların kesilmesi gerekmiyorken, cilt alerji testinden önce kullanılan antihistaminik içeren ilaçlar (antialerjik ilaçlar, soğuk algınlığı ilaçları) en az 5 gün öncesinden kesilmelidir. Özellikle astımı olan çocukların çoğunda alerji de saptanmaktadır. Çoğunun da ev tozu, ev tozu akarları, küf, polen, hayvan tüyü ve bitkilere karşı alerji söz konusu olabilir” dedi.
“BURUN SPREYİ BÜYÜMEYİ OLUMSUZ ETKİLEMİYOR”
Alerji tedavisinin hastanın gösterdiği belirtilere göre düzenlendiğini söyleyen Dr. Kafi, “Ve belli basamaklara göre uygulanır. Cilt döküntüsü (kurdeşen, ürtiker) olan hastaya etkenler biliniyorsa diyet ve önlemler yanında antialerjik ilaçlar verilir, lokal sürülen krem ve losyonlar daha çok egzaması olan (atopik dermatit) hastalara önerilir. Bazı hastaların alerji belirtileri saman nezlesi denilen hastalık tablosuyla karşımıza çıkmaktadır. Burun kaşıntısı, tıkanıklığı, gözlerde sulanma ve kaşıntı şeklinde olabilir. Bu hastalara ağızdan alınan antialerjik ilaçların yanında göz damlaları ve burun spreyleri verilir. Burun spreylerinin büyümeyi etkilediği gibi halk arasında yaygın bir inanç mevcut, bu ilaçların içerdiği kortizol miktarı çok düşük ve burun mukozasından emilimi ihmal edilir ölçüde olduğundan vücutta genel (sistemik) bir etki oluşturmadığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Eğer hasta medikal tedaviye yanıt vermiyorsa alerji önlemleri yeniden gözden geçirilmeli ve gerekirse tekrar alerji testi yapmalıdır. Genelde bu tür hastalara toz ya da çiğneme tableti şeklinde alınan bir üst basamak tedaviye geçilir ve genelde riskli aylarda düzenli bir şekilde kullanılır. Ağır seyreden ve ilaç tedavilerine yanıt vermeyen hastaların çocuk alerji uzmanı uygun gördüğünde aşı tedavisine başvurulabilir. Hastanın astım bulguları mevcut ise yukarıda bahsettiğimiz tedavilerin yanında solunum yolundan alınan ilaçlar da eklenir. Bu ilaçlar inanıldığı gibi bağımlılık yapmaz, büyümeyi etkilemez, erken ergenliğe sebep olmaz, tedavilerin doktorun önerdiği şekilde ve sıklıkla kullanılması çok önemlidir” diye konuştu.
Dr. Kafi, ailelerden şunlara dikkat etmelerini istedi:
“1. Çocuğunuzun duyarlı olduğu gıdaları kesinlikle vermeyin, evde bulundurmamaya gayret edin.
2. Çocuğunuzun ev tozu ve akarlarına karşı alerjisi varsa özellikle yatak odasından kumaş eşyaların ve halıların uzaklaştırılması: akarlar yün olsun olmasın her türlü kumaş içinde yaşarlar, “Kuş tüyü ve kaz tüyü malzemeler de esas olarak akar barındırdıkları için sakıncalıdır.
3. Yatak yorgan ve yastıkların akarlara geçirgen olmayan özel kılıflarla kaplanmalıdır.
4. Yatak çarşafları en az 15 günde bir 60C’ın üzerinde yıkanmalı
5. Yatak odasından ve evden peluş oyuncakların tamamen uzaklaştırılması gereklidir.
6. Evinizde ve etrafınızda sigara içilmesine asla izin vermeyin.
7. Çocuğunuz parfüm, talk pudrası, saç spreyi ve boya gibi kuvvetli koku ve spreylere maruz kalmasın.
8. HEPA filtresi içeren elektrik süpürgeleri kullanın. Şayet olanaklar bu süpürgelerin alınmasına el vermiyor ise, süpürme işlemi esnasında akar alerjisi olan bireyin ortamda bulunmaması gereklidir.
9. Akarların ölmesini sağlayan; bazen yıkanan çamaşırlara katılması, bazen de ortam temizliği için kullanılması önerilen kimyasalların etkinliği kanıtlanmamıştır. Bu nedenle kullanılmaları önerilmez.
10. Ev tozu akarı alerjisi olan çocuğun odasının güneş gören ve çok iyi havalandırılan bir oda olması uygun olur. Odalara hava filtreleri konmasının hiçbir yararı yoktur. Çünkü akarlar ve onların alerjiye neden olan kısımları havadan daha ağırdır ve havada asılı kalmayıp yere çökerler. Bu nedenle hava filtrelerinin yararı olmaz.
11. Ülkemizde sıklıkla önerilen bir uygulama çocukların odasında buhar olmasıdır. Buhar uygulaması, akar alerjisi olan çocuklarda sakıncalıdır, fakat nem oranı çok düşük olan bölgelerde kullanılması tavsiye edilir.
12. Hayvanlara alerjiniz varsa ve evinizde hayvan bulunmasına engel olamıyorsanız hiç olmazsa yatak odanıza sokmayın ve yatak odasının kapısını sürekli kapalı tutun.
13. Küf alerjisi olanlar; küflü yüzeyleri çamaşır suyu içeren bir temizlik maddesi ile silin.
14. Polen alerjisi olanlar; polen mevsimi boyunca havalandırmayı sabahın çok erken saatlerinde ya da gece yapabilirsiniz. Alerji mevsimi başlamadan önce alerji ve astım tedavinizde herhangi bir ayarlama gerekip gerekmediği konusunda doktorunuza danışın.”