Yaklaşık 18'e yakın şemamız bulunmakta. Gelin neler varmış bir göz atalım.
1- Duygusal Yoksunluk : Her çocuk ebeveynleri tarafından ilgi ve bakıma ihtiyaç duyar. Sarılma, öpme, şefkat gösterme, güzel cümleler kurma, onu koşulsuz kabul etme, çocuğun kendini değerli hissetmesini sağlar. Bunlar eksik olduğunda ise çocuk yalnızlaşabilir ve sevildiğini hissetmeyebilir. Bu durum yetişkinlik döneminde sosyal iletişimine, başarılarına, romantik ilişkilerinde sorunlara sebep olabilir.
2- Başarısızlık: Çocuklar yeni şeyler denediklerinde ebeveynler ‘’Sen bunu yapamazsın, beceremezsin; senin yerine ben yapayım’’ gibi tavırlar sergilerlerse; çocukta ben başarısızım, işe yaramazım, ben bunu yapamam hiç denemeyeyim gibi özgüven zedeleyici bir tablo ortaya çıkabilir. Okul yaşamına, ikili ilişkilerine, iş hayatına; hep ben yapamam cümleleri eşlik edebilir. Kişi bu şemada kendini hep başarısızmış gibi hisseder.
3- Karamsarlık : Hayatın olumlu yönlerini görmeme, hep kötü şeylerin var olacağına olan inancın kırılamaması, karamsarlık şemasının en belirgin özelliğidir.
4- Cezalandırıcılık : Çocuğun yaptığı her hatada veya davranışda çocuk cezalandırılmışsa , kişi büyüdüğünde de hata yaptığı her durumda ağır yaptırımlarla karşılaşacağını düşünebilir. Cezalandırılacağı inancı taşır.
5- Yüksek Standartlar: Çocuk büyüdüğünde de ne yaparsa yapsın kendisine bile yetmez, hep daha iyisini yapmaya çalışır. En iyisini yapsa bile daha iyisini zorlar. Bu şema mükemmelliyetçilik ve kaygı bozukluğunu da beraberinde getirebilir.
6- Onay ve Takdir Arama: ’’Küçükken sevildiğini hissettiğini ve taktir gördüğü anlar hep ebeveynlerinin isteklerine uygun davrandığı zamanlar olan çocuklar yetişkinlikte de bunu devam ettirip davranışlarının sonuçlarında onay ve takdir beklemeye devam ederler.
7- Yetersiz Özdenetim: Sorumluluk almak, verilen bir işi tam anlamıyla yerine getirmek, bu şemaya ait kişiler için oldukça zordur. Çocukluk döneminde sorumluluk verilmemiş, ya da sorumlulukları onun yerine hep ebeveynleri tarafından yapılmış çocuklarda görülebilir.
8- Boyun Eğme:Çocukken alay edilmiş, kendi sınırlarını koruyamamış, zorbalığa uğramış ve baş kaldıramamış çocuklarda yetişkinlik dönemlerinde boyun eğicilik şeması oluşabilir. Yetişkinlik dönemlerinde , farklı kişilerin dediklerine katılarak göze dikkat çekmemeye çalışabilirler.
9- Duygusal Bastırma: Çocuk ve ergenlik dönemlerinde sevgileri gösterilen ebeveynler tarafından büyümemişlerse, büyüdüklerinde de kendi duygularını göstermekten kaçınabilirler. Öyle ki duygularını göstermek kişiler için mahcubiyet sebebi olabilir.
10- Zarar Görme ve Hastalıklara Karşı Dayanıksızlık: Bu şemada çocuk, ya ciddi hastalıklar geçirmiş ya da hasta olmaması için ebeveynleri ciddi titizlik göstermiş olabilir. Yetişkinlikte de bu kişilerin en büyük korkusu hasta olmaktır. Ya büyük bir hastalık başıma gelirse ne olur gibi düşünceler, kişiyi oldukça kaygılandırır. Bu kişilerde anksiyete yani kaygı bozukluğunun görülme sıklığı da hayli fazladır.
11- Kusurluluk ve Utanç: Bu kişilerin çocukluk yaşantılarında hep eksik olduğu noktalar dile getirilmiştir. Eleştirilmiş bir çevrede yetişmiştir. Kusurluyum, yeterli değilim inancı hakimdir.
12- Güvensizlik ve Kötüye Kullanım: Kişi, kendini hiç güvende hissetmez. Çocukluk travmalarında cinsel veya fiziksel saldırı, tehdit, yaralanma gibi büyük olaylar yaşadıysa, sonrasında da kendini güvende hissetmeme durumunda hissedebilir ve bu şemaya sahip olabilir.
13- Sosyal İzolasyon ve Yabancılaşma: Ev ortamı dışında kendini iyi hissetmeyen, kendini farklı olarak nitelendiren ve sosyal ortamlar içerisinde bulunamayan kişi; yine çocukluk çağlarında ev ortamından fazla uzaklaşmamış, baskı altında büyümüş kişilerde görülebilir.
14- Bağımlılık ve Yetersizlik: Bu kişilerin çocukken tüm ihtiyaçları genellikle ebeveynleri tarafından karşılanmıştır. Yetişkin bir birey olduklarında da sorumluluk alamama, kendi başına bir işi bitirememe, hep yardım alma eğiliminde olurlar. Bu kişiler kendini hep yetersiz hisseder bu sebeple başkalarına bağımlıdırlar.
15- Kendini Feda: Kendi istekleri yerine sevdiklerinin isteklerini yapan ve onların mutluluğu ile mutlu olan çocuk, büyüdüğünde de aynı davranışları partneri, arkadaşları veya ailesi için sergilemeye devam edebilir. Başkalarının ihtiyaçlarını yerine getirecek, hayır diyemeyecek ve mutsuz olsa dahi başkalarının mutluluğu ile avunacak, normal olanın bu olduğunu düşünecektir.
16- İç İçe Geçme ve İstikrarsızlık: Çocukluğunda ebeveyniyle sağlıklı şekilde ayrışmamış yetişkinlerde görülür. Bu şemanın en önemli özelliği yetişkinlikte de bir kişiye aşırı derecede bağlanarak o kişi olmadan hareket etmemeleridir. Bu durumda bir kişi ile iç içe geçmiştir ve diğer kişi bu durumdan öyle mutlu değildir. Özellikle aile içinde yada ilişkilerde bir problem olarak ortaya çıkar.
17- Haklılık / Büyüklenmecilik: Çoğunlukla narsisitik kişilik yapısında karşılaştığımız bir şema olan haklılık şeması; kendini özel hisseden, her zaman kendisinin haklı olduğu ve ortamda hep ön planda kendisinin olması gerektiğiyle kendini gösterir. Bu kişiler aynı zamanda çocuklukta söz sahibinin hep kendi olduğu, çok gözde büyümüş çocuklarda da bu şema ile karşılaşabiliriz.
18- Dayanıksızlık: Çocukluk travmaları, olumsuz hatıralar karşısında kendini güçsüz hissetmiş olan bir çocuk, yetişkinliğinde de her an kötü bir şeyle karşılaşacakmış gibi hissedebilir. Şimdi deprem olsa ne yaparım, içimde kötü bir his var, uçağa bindiğimde ya düşerse, araç kullanırken ya kaza olursa gibi her şeyin olumsuz yanını düşünerek kişi, bu tür olaylarla karşılaştığında kendinde bu durumları yenecek güç bulamaz.