Yaşanan her olumsuz olaya travma demiyoruz. Stres düzeyini arttıran, günlük rutinimizi bozan ani ve beklenmedik bir şekilde gelişen, dehşet, kaygı ve panik yaratan kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar travmatik yaşantılar olarak tanımlanabilir.
Mesela; yaşanmış bir trafik kazası, bir doğal afet (deprem, sel kıtlık, orman yangınları vs) veya bireysel olarak yaşanabilen taciz, tecavüz, evliliklerde atılan ilk tokat travmaya örnek oluşturabilir.
Bir çocuğun duygusal olarak ya da fiziksel olarak ihmal edilmesi ya da anne babanın çocuğun önünde kendi aralarında tartışıyor olması, yüksek sesle konuşmalar çocukları yine travmatize edebilir.
Tabi çocuk yarın bir gün annem babam kavga ediyordu ben travmatize oldum demez, çocuk böyle düşünmez. Ama bu travmalar daha sonra farklı farklı şekilde kendini gösterebilir. Mesela bir fobi oluşabilir bir şeylerden korkabilir, anksiyete dediğimiz kaygı bozuklukları, bazı okb dediğimiz takıntılar görülebilir. Bunlar yetişkin dönemindeki psikolojik psikiyatrik hastalıkların açığa çıkmasının nedenlerinden biridir.
KİMLER TRAVMAYA DAHA EĞİLİMLİDİR? RİSKLİ GRUPLAR KİMLERDİR?
Kişilik yapısı olarak daha içe dönük sessiz insanlar daha çok travmatize olabilirler. Yaşanılan şeyler daha uzun süre etki edebilir. Veya daha kaygılı, korkulu kolayca telaşlanan insanlar risk faktörü.
Yine çocukluk döneminde travmaya maruz kalmış kişilerin ilerde tssb yaşama ihtimalleri daha yüksektir.
Yine alkol-madde kullanan kişiler ve bazı meslek grupları polis, asker, itfaiye gibi çalışanlar travmatik olaylara daha çok maruz kalabilirler.
PEKİ YAŞANILAN TRAVMATİK OLAYLARI ATLATMAK İÇİN NELER YAPILMALIDIR.
Yaşanılan olay hakkında konuşmaktan kaçınılmamalı, yaşanılan olayı unutmaya çalışmak ve konuşmaktan kaçınmak sanılanın aksine travmanın etkisini artırır. İyileşme süresini uzatır. Sosyal destek aranması bu zorlu duyguların üstesinden gelinmesinde oldukça olumlu etkisi vardır.
Bu sebeple olanlar yaşananlar hakkında güvendiğiniz insanlar ile konuşup olayı anlatın.
Yaşanılan travmatik olaylar ile yüzleşmek çok önemlidir. Yaşanılan travmatik bir olaydan sonra insanlardan uzaklaşmak, uzak durmak isteyebilirsiniz lakin insanlardan uzaklaşıp yalnızlaşmak problemi daha zor hale getirir.
Kendinize zaman verin, yaşanılan duyguların daima bu şekilde kalmayacağını duygu ve düşüncelerin dengelenmesinin biraz zaman alacağı unutulmamalıdır.
Bireyin sosyal ağı ne kadar genişse, aile desteği yüksekse, hobileri varsa yani kişinin stres faktörleri ile ne kadar çok mücadele edecek kaynakları varsa kişinin travma sonrasında stres bozukluğu yaşama ihtimali çok daha düşüktür.
Eğer semptomlar kişinin hayatını ciddi bir şekilde etkilemeye devam ediyorsa bir uzman destek alınmalıdır.
TSSB TANISI KOYMAK İÇİN OLAY ÜZERİNDEN NE KADAR SÜRE GEÇMİŞ OLMASI GEREKİR
Bir ay geçmiş olması gerekir. Travmadan sonra ilk bir ay içinde bireyde birtakım belirtiler olabilir; uykusuzluk, iştah bozukluğu, kabuslar, dikkati toparlayamama, öfke vs. bu ve buna benzer belirtiler ilk bir ay içinde beklenir. Fakat bir aydan sonra hala kişide birtakım belirtiler varsa o zaman tssb var diyebiliriz.