Bu çalışmanın amacı, travma sonrası stres bozukluğu olan bireylerde Wiesbaden Pozitif Psikoterapi ve Aile Terapisi Envanterinde belirtilen birincil (sabır, zaman, ilişki, güven, umut, yumuşaklık/cinsellik, sevgi, inanç) ve ikincil (düzen, temizlik, dakiklik, kibarlık, dürüstlük, başarı, güvenirlik, tutumluluk, uyma, adalet, sadakat) yetenekler arasındaki ilişkinin ortaya konulmasıdır.
Yapılan analizlerin sonuçlarına göre, TSSB tanısı almış kişilerin depresyon ölçek puanları ile ikincil yeteneklerden kibarlık, dürüstlük, başarı, itaat ve adaletin, birincil yeteneklerden ise sabır, zaman, ilişki, güven, umut, tensellik, sevgi ve inancın negatif yönde ilişkili olduğu bulunmuştur. Diğer taraftan TSSB tanısı almış kişilerin IES-R puanlarına bakıldığında da sadece birincil yeteneklerden zaman, ilişki, güven, umut, sevgi ve inancın negatif yönde ilişkili olduğu bulunmuştur.
TSSB olan hastaların ikincil yeteneklere göre birincil yeteneklerin daha az geliştiği görülmüştür. Bütün bunlar ve diğer bulguların sebepleri nelerdir makalede tartışılmıştır.
Birincil yetenekler insanın daha çok duygusal yönüyle ilgili olmasından kaynaklı olarak bu yeteneklerin az gelişmesiyle depresyon puanlarının ve IES puanları da buna paralel olarak arttığı düşünülmektedir.