Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
Travma sonrası stres bozukluğu kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağan dışı ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olayların tetiklediği bir ruhsal travma ya da ruh sağlığı durumudur. Bu olayların kişinin kendisinde veya bir yakınında ölüme yol açması ya da yaralanma tehlikesi yaratması durumunda ortaya korku, dehşet ve çaresizlik hisleri çıkabilir.
Her yaştan insanda travma sonrası stres bozukluğu olabilir. Deprem, sel, ve yangın gibi doğal afetler, işkence, savaş, şiddete uğrama, cinsel taciz, veya tecavüz, cinsel şiddet, kazalar, ciddi ve ölümcül hastalıklar, ya da beklenmedik ölümler, ayrılık, boşanma, çocuklukta fiziksel istismar, fiziksel saldırıya maruz kalma, silah tehdidi, gasp ,soygun, uçak kazası, adam kaçırma, terör saldırıları gibi travmatik olayları yaşayan, gören veya öğrenen bireylerin travma sonrası stres bozukluğu geliştirmesi mümkündür. Bu tür travmatik olayları yaşayan ya da onlardan etkilenen çoğu insan, geçici olarak şartlara ve çevrelerine uyum sağlamakta ve durumla başa çıkmakta zorluk çekebilirler.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri
Travma sonrası stres bozukluğunun belirtileri yaygın olarak travmatik bir olaydan sonraki bir ay içinde başlasa da, bazı vakalarda belirtiler olaydan yıllar sonrasına kadar ortaya çıkmayabilir. Bu belirtiler bireyin sosyal veya iş hayatı ile kişisel ilişkilerde önemli sorunlara neden olabilir. Ayrıca bireyin normal günlük hayatını sürdürme becerisine de müdahale edebilir.
Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri :
1-Yeniden yaşama, yani hatırlamanın semptomları arasında travmatik olay hakkında üzücü rüyalar veya kabuslar, travmatik olayı bireye hatırlatan herhangi bir şeye karşı hissedilen şiddetli duygusal sıkıntı veya gösterilen fiziksel tepkiler, travmatik olayın tekrar oluyormuş gibi yeniden yaşamak
2-Kaçınma semptomları ve belirtileri arasında bireye travmatik olayı hatırlatan faaliyetlerden, kişilerden veya yerlerden kaçınma ya da travmatik olay hakkında düşünmekten veya konuşmaktan kaçınmaya çalışmak .
3-Aşırı uyarılmaya bağlı olarak düşünce ve ruh halindeki olumsuz değişikliklerin belirtileri arasında bireyin kendisi, diğer insanlar, gelecek veya dünya hakkında olumsuz düşünceler, travmatik olayın önemli öğelerini hatırlamamak da dahil olmak üzere hafıza sorunları, başka bireylerle yakın ilişkileri sürdürmede zorluk, umutsuzluk, aile ve arkadaşlardan kopuk hissetmek, bir zamanlar zevk alınan faaliyetlere ilgi duymama, olumlu duyguları deneyimleme zorluğu, duygusal olarak uyuşma bulunmaktadır.
Yine aşırı uyarılmaya bağlı olarak fiziksel ve duygusal tepkilerdeki değişikliklerin belirtileri arasında kolayca ürkme yada korkma, tehlikeye karşı daima tetikte olma, çok fazla alkol tüketmek veya çok hızlı araba kullanmak gibi bireyin kendisine zarar veren davranışları, uyku güçlükleri, konsantrasyon güçlükleri, sinirlilik hali, öfke patlamaları, saldırgan davranışlar, aşırı derecede suçluluk veya utanç hissi sayılabilir.
Travma sonrası stres bozukluğunun 6 yaş ve altındaki çocuklarda görülen semptomların arasında travmatik olayı veya travmatik olayın öğelerini oyun yoluyla yeniden canlandırmanın yanı sıra travmatik olayın öğelerini içeren ya da içermeyen, ancak korkutucu rüyalar görmek bulunmaktadır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Teşhis Edilir?
Normal şartlar altında travma sonrası stres bozukluğu tanısı, travmatik bir olaya maruz kalmayı gerektirir. Bu maruz kalma çeşitli şekillerde fazlasıyla gerçekleşebilir. Örneğin birey travmatik olayı doğrudan deneyimleyebilir, ya da başkalarının başına gelen travmatik olaya şahsen şahit olabilir, kendisine yakın birinin travmatik olayla karşılaştığını veya tehdidi altına kaldığını öğrenebilir ya da tekrar tekrar travmatik olayların açık detaylarına maruz kalabilir.
Maruz kaldıktan sonra bireyin yaşadığı sorunlar bir aydan fazla devam ederse, sosyal yaşamda işlev görme becerisinde önemli sorunlar ile engellere neden olursa, ya da çalışma ortamını veya ilişkileri olumsuz yönde etkilerse travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulabilir.
TEDAVİSİ
Travmatik bir olay hakkında bir aydan daha uzun süreli rahatsız edici düşünceleri ve hisleri olan bireyler, bunlar özellikle şiddetliyse veya hayatlarını tekrar kontrol altına almakta zorlandıklarını hissediyorlarsa mutlaka bir psikoloğa ya da psikiyatri uzmanına başvurmalıdır. Mümkün olan en kısa sürede tedavi sürecine başlamak travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin ağırlaşmasını önlemeye yardımcı olabilir.
Travma sonrası stres bozukluğu tedavisi, bireyin hayatı üzerinde bir kontrol duygusu kazanmasına yardımcı olmayı hedefler. Öncelikli olarak kullanılan tedavi yöntemi psikoterapidir. Buna destek olması için ilaç tedavisinden de faydalanılması mümkündür. Bu tedavi yöntemlerini birleştirmek, bireyin semptomları ile başa çıkma becerisini geliştirmesine, kendisi, başkaları, gelecek ve dünya hakkında daha iyi düşünmesine, belirtilerin tekrar ortaya çıkması durumunda bunlarla baş etme yollarını öğrenmesine, anksiyete ya da depresyon gibi travmatik deneyimler ile ilgili diğer sorunların tedavisine, alkol veya uyuşturucuların kötüye kullanımından kaçınmasına yardımcı olacaktır.
Psikoterapi türleri, hem travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösteren çocukları ve hem de yetişkinleri tedavi etmek için kullanılabilir. Travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde farklı psikoterapi türleri bulunur.
Bilişsel terapi, bir konuşma terapisidir. Bireyin takılı kaldığı düşünme yollarını yani bilişsel kalıpları, örneğin, kendisiyle veya travmatik şeylerin tekrar olma riskiyle ilgili olumsuz inançları tanımasına yardımcı olur.
EMDR Terapi, yani Göz Hareketleri İle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme travma sonrası stres bozukluğu tedavisi için kullanılan etkin ve güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır.
Travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde kullanılan çeşitli ilaç türleri bozukluğun belirti ve semptomlarını iyileştirmek için bireye yardımcı olabilir.