Travmalar çocuklukta yaşamın herhangi bir döneminde kişinin başına gelen sarsıcı iz bırakan ve kişinin gelecekteki yaşamını etkileyen olumsuz deneyimlerdır. Yaşanan bu deneyime travma diyebilmek için savaş, afet,cinsel,taciz gibi bir olay olması gerekmez. 
Bireyin çocukluğunda maruz kaldığı aile içi şiddet, geçirdiği hastalıklar, ebeveynlerin aşırı korumacı veya ihmalkar tutumları ve ebeveynlerin birbiriyle olan ilişkisi çocuğun gelecekteki ilişkilerini ve yaşamını etkiler. 
Travmalar nesilden nesile aktarılır . Büyük büyük akrabalarımızın yaşadığı travmalar da bizi etkileyebilir. Kişinin anlamlandıramadığı yoğun duygular ve korkular bir uzman tarafından incelendiğinde yaşadığı travmanın etkisini sürdürdüğü anlaşılabilir yani kişi travmasının farkında bile olmayabilir. 
Travmalarımızı unutmak isteriz zihnimizden atmak için yoğun bir çaba sarf ederiz ancak beden kayıt tutar. Travma sonrası kişi travma ile ilişkili herhangi bir ses koku duyduğunda travması tetiklenir ve tekrar o anı yaşıyormuşçasına yoğun endişe ve kaygı hisseder. Günlük hayatı olumsuz etkilenir. Bunun için onu kaygılandıran durumdan ve anılardan kaçınmak yerine bir uzman eşliğinde travması ile çalışmalı o anı yeniden yaşayarak travmanın yarattığı olumsuz etkileri(bedensel belirtiler,kaygı,depresyon)duyarsızlaştırmalıdır.