Transaksiyonel Analiz
Transaksiyonel Analiz (TA) Nedir?
Kanadalı Psikiyatrist Eric Berne’ün İnsanın yapısını , kendisini ve diğer insanları anlaması için oluşturduğu bir kuramdır. TA, her tür ilişkisel sorun açısından, kullanılabilen bir yaklaşımdır. Utangaçlik, saldirganlik, çatisma, iletisim zorluklari ve çift problemlerinde kişiliğin ‘’ben’’ yönünü belirlemeyi amaçlamaktadır.
Eric Berne’in 1964 yılında kurduğu Transaksiyonel Analiz Derneği (ITAA) bugün 50’den fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Transaksiyonel Analiz’in temel noktalardan biri Ego-Durumları’dır.
Eric Berne’ün görüşüne göre, insanda 3 benlik hali vardır:
- “Anne-Baba” benlik durumu (Ebeveyn egosu):
Yanımızdaki insanlara tavsiye verirken , eleştirirken, ebeveynlerimizden görüp uyguladığımız tutumlara denir. Korumayı ve kollamayı hayatının merkezine koyarak, zarar geleceğini düşündüğünde, şefkat gösterir. Toplumsal değerleri esas alır. Ebeveyn ego durumundan gelen mesajlar iletişimimizi kısıtlamıyorsa, bizi zorlamıyorsa ve suçlayıcı değillerse bizi güçlü kılmaktadırlar.
- “Yetişkin” benlik durumu (Yetişkin egosu):
Akıl ve mantığın ön planda olduğu, duyguların geri planda kaldığı, problem çözme odaklı olan moddur. Gerçeğe uygun olan özerk davranışları benimser. Bireyin yetişkin ego durumu geliştikçe çevresindeki sorunları çözmeyi , öğrendiğinden, engelleri aşmaya en yatkın ego durumudur. Yetişkin ego durumunda önemli olan nokta, yaşa bağlı olarak değil , bireyin olayları değerlendirme biçimine bağlı olarak gelişmektedir. Yetişkin ego durumu, kişinin yaşantısını problemsiz şekilde devam ettirebilmesi için en uygun ego pozisyonudur. Çünkü kişi, dış dünya ile başa çıkabilmek için gereken süreç, bilgi ve olasılıkları kendisi değerlendirerek karar verecek özgüvene sahiptir. Yetişkin ego durumundaki birey, çevresindeki sorunlara kayıtsız kalmamakta, çözüme yönelik yollar aramakta, aksi halde ise, kişi çevreyi ve kendisini önemsemeksizin sorunlara karşı kayıtsız kalmaktadır.
- “Çocuk” benlik durumu (Çocuk egosu):
Zaman zaman güçsüz, boyun eğen, karşı tarafın söylemlerini hızlıca kabul eden, duygularını erteleyemeyen, zaman zaman sabırsız , özgür, asi olan benlik durumudur. İçinden geldiği gibi davranarak, yaratıcı seçimler yapar. Kişiliğin henüz eğitilmemiş yanıdır.
Sıralanan üç ego durumunun günlük yaşamda belirli aralıklarla, doğru yer ve zamanda kullanılması normal olduğu kadar sağlıklıdır da.
“Trans” kelimesi karşılıklı, “aksiyon” kelimesi ise hareket anlamına gelmekte olup, “Transaksiyon” ise, karşılıklı etkileşim, iletişim anlamını taşımaktadır. Transaksiyonel Analiz’de “transaksiyon“ bir iletişim birimi olarak kullanılmakta ve kişiye söylediğiniz bir şeye karşılık verilmesi, bir transaksiyondur. Sahip olduğu 3 felsefeye göre,
-İnsanlar okeydir.
-Herkesin düşünme kapasitesi vardır.
-Yaşamında ne olacağına herkes kendi karar vermektedir.
Bu şekilde kişi içinde bulunacağı durumdan nasıl etkileneceğini belirlemekte, yaşamının nasıl devam edeceğine davranışlarıyla karar vermektedir. Kararımızın bizi götürdüğü yerdeki sorumluluğu da, bir yetişkin gibi kabul etmemiz gerekmektedir.
Örneğin, oyuncağını kaybeden bir çocuğun ağlaması, iş hayatındaki başarısızlık sonucunda öfkeden kızaran bir iş adamı ve çocuğunun okulundan gelen telefonla sinirlenen babanın yaşadığı duygu ve düşünceler birer transaksiyon durumudur.
Transaksiyon Türleri
- Tamamlayıcı Transansiyon
Kişiler arasında oluşan iletişim, birbiriyle uyum içinde olan ego durumlarına işaret etmekte olup, giden söylemde cevaplanan söylem istenen şekildedir. Örneğin anne çocuğuna : “Yatağını topladın mı?” sorusunu ilettiğinde, çocuğu: “Evet topladım.” yanıtını vermektedir.
- Çapraz (Kapalı) Transaksiyon
İletişim sırasında, bireyin gönderdiği mesajın istenilen ego düzeyinde cevaplandırılmamasıdır. Annenin çocuğuna: “Yatağını topladın mı?” sorusuna, çocuğunun: “Benim işim yatak toplamak değil! ” şeklinde cevap vermesi, çapraz transaksiyondur.
- Gizil transaksiyon
İletişimde bulunan iki kişiden yalnızca biri veya ikisi birden, iki ego durumunda birden hareket eder. Bu transaksiyonlar aynı anda 2 farklı mesaj içerdiğinden, mesajlardan biri sosyal boyuttayken diğeri psikolojik boyutta olabileceğinden, ifade edilen, sosyal mesaj ile, altta yatan (açıkça söylenmeyen), ancak (sözsüz olarak karşıya iletilen) psikolojik mesaj birbirine uymamaktadır.
Örneğin yeni sevgili olan bir çift, ilk defa gittikleri lüks bir restoranda ne yiyeceklerine karar veremeyip garsona danıştıklarında, garsonun , menüden pahalı bir yemeği göstererek : “Müşterilerimiz genellikle bu yemeği tercih ederler” yanıtını vermesi, aslında, “Bu yemeği seçin.” mesajını barındırmaktadır.
Transaksiyonel Analiz Nasıl İşler?
İletişimimiz esnasında, konuşurken hangi benliğimiz devredeyse, buna uygun transaksiyonun devreye girmesi sonucunda, iletişimin devam edip etmeyeceğini, bu transaksiyon belirlemektedir. Örneğin, yetişkin benliğinizle soru iletebildiyseniz ve soruya "mantıklı" bir cevap alabilirseniz, iletişim sağlıklı şekilde devam etmektedir. Ancak karşınızdaki kişi, alaycı ya da kaba bir cevap verirse, “ çapraz transaksiyon”un oluşmasıyla, iletişim sona eriyor.
TA’ya göre özerklik için gerekli olan farkındalık (bilinç), doğallık ve içtenlik becerilerinin geliştirilmesi gerekir.
İnsanlar; fark edilme, bir çerçeve içinde olma; ilişkide bulunduğu kişiyle ilişkisini anlamlandırmaya ihtiyaç duyduğundan, sağlıklı bir ilişki için bu ihtiyaçların doyurulması gerekmektedir. Özellikle duygusal ilişkilerde, iletişim, şehvet, şefkat, güven, merak, sevgi, cazibeyi içerdiği ölçüde kaliteli olmaktadır.
TA’nın dayandığı varsayımlar:
- Bireylerin duygusal olarak gelişmek ve özerkliklerini tamamlamak için kapasiteleri bulunmaktadır.
- Bireyler karşılaştıkları durumlarda, bir seçim yapmak zorundadırlar.
- Kişiler yaşamlarında nelerin olup biteceğine kendileri karar vermektedirler.
Markaların İzledikleri Yol
Bu psikolojik bilgiyi kullanan markalar, tasarladıkları reklamlarda, ürünlerin özelliklerinden bahsederken, yetişkin gibi davranarak, ürünlerin özelliklerini açıklamakta, daha sonra çocuk- ebeveyn ilişkisi kurup , özgürlük, bağımsızlık temalı mesajlar vererek ilerlemektedirler. İletişim kurulması planlanan kesimin hangi benlik durumuna hitap etmek istiyorlarda o dili kullandıklarında, ikna etme olasılıkları artmaktadır. Çikolata sektöründe – çocuk-, banka sektöründe – yetişkin- modlarına hitap etmeleri fayda sağlamaktadır.
Ben Ok’im Sen Ok’sin
Kişinin kendisine ve başkalarına dair algılarını öznel değerleri dışında değerlendirilmesinin faydası sağlanmaktadır.
Ben OK’im, Sen Ok’sin: Kişi için fayda sağlayan bu durumda, bireyler, yaşam koşullarına uygun davranırlarsa karşılarına çıkan problemleri uygun şekilde çözerek, kendilerine güvenerek, diğer bireylere de güven veren, arkadaşça ilişkiler geliştirirler. Şefkatli , onaylayıcı, açık ve yapıcı iletişimi tercih eder.
Ben OK’im, Sen OK Değilsin: Dışa yansıtmalı bir pozisyon olup, birey, kendisini haksızlığa uğramış hissederken, diğer bireyleri ezmeye çalışarak, eleştirir. Hatalara tahammül edemez ve baskı kurmaya çalışır.
Ben OK Değilim, Sen OK’sin: İçe yansıtmalı bir yaşam pozisyonu olup, çevrelerine karşı kendilerini pasif ve güçsüz hissederken kaçma davranı göstererek , yüksek çaresizlik, depresyon durumu yaşarlar.
Ben OK değilim, Sen OK değilsin: Tamamen sağlıksız bir durum olup, birey, ilişkilerinde sorumluluk almayarak, isyankar ve iradesiz davranışlar gösterir. Yemede abartma, alkol tüketimi, yaşama seyirci kalma durumları görülerek, umutsuzluk, umursamazlık , mutsuzluk en dikkat çeken özelliklerdendir.
Transaksiyonel Analizin Amacı
“Transaksiyonel analiz”, hem bir psikoloji, hem de bir iletişim teorisi olduğundan amacı, çocukluktan getirdiğimiz dinamikleri farkına vararak dünü bugünden ayırabilmek, daha sağlıklı bir ruhsal yapıya sahip olmaktır. Reklam sektöründen , özel ilişkilere ve kariyer hayatına, her türlü iletişim stratejisinde, önemli olan doğru benliğe hitap edip etmediğimiz olacaktır.
Faydaları arasında;
- Sağlıklı bir toplumun ortaya çıkmasına katkı sağlayarak, sağlıklı ego kimlikleri gelişimi destekler.
- Sağlıklı iletişim kurma yollarını öğretir.
- Kullanılan temaslar kişilerin bireysel özelliklerin destekleyerek, yapıcı bir dil tercih edilir.
- Hangi yaşam pozisyonlarıyla iletişime geçtiğimizi gösterir.
- İletişim çatışmalarının önüne geçmemize destek olur.
- İletişim kurma ile ilgili problemlerin, kişilerin kendilerine yönelik olumsuz bakış açılarının, içlerinde bulundukları durumların ifade edilişini kolaylaştırır.