Toplumumuzda işe yaramaz bakış açısı ne kadar yaygın bir hal almış durumda gerek bazı ebeveynler gerek bazı eğitimciler tarafından.
Peki işe yaramaz kelimesini kimden öğrendi dersiniz bu sözü kullananlar.
Tabiki de bu bir şema geçmişte çevresinde yetişmiş olduğu ailesinden veya çevresinden gelen bir şema.
Bu şemaları yansıtan bireylerin geçmişte yaşadığı ve toplumdaki değişmeyen algılarından bir tanesi.Bu algıyı yıkmak için bunu yansıtan bireylerde farkındalık oluşturmak gerektiğini düşünüyorum. Yani bu farkındalığın altında yatan bir çok sebep var ve daha derine gidilirse başka sebeplerin de çıkabilme durumu söz konusu.
Gelelim bu işe yaramaz kelimesinin çocuklarda oluşturduğu etkiye. Çocuklarda bir özgüven eksikliği oluşturduğu aşikar.
Onların fikirlerini sözlerini kesmeden dinleyebilme durumu varken sözü kesilerek zaten sen bilmiyorsun işe yaramıyorsun algısıyla onları dinlememek
Onlarla göz göze gelecek şekilde iletişim kurmak onları önemsediğinizi gösterir ve onun da bu dünyada varlığını kabul edersiniz
Sözlerini dinleyip değer verdiğini göstererek onlara en önemli güven ve sevgi şemasını oluşturmuş olursunuz.
Güven duyduğunuz çocuklar yetiştirmek zor değilken neden güven duyulmayan ,sayılmayan,değer verilmeyen ve bir şeyleri başaracağına inanmayan, yetenek ve ilgi alanlarını kısıtlayan hatta küçümseyen ve işe yaramayan gözüyle bakan insan modeli çok sayıda.
Gelin bu algıyı yıkalım. Çünkü her birey kendi özünde ve topluma fayda sağlayan bireyler olabilecekken onların hayallerini dinleyelim ve yeteneklerini destekleyelim ki hem kendine hem ailesine hem de vatanına hayalleriyle projeler üreten,insanlara yetenekleri doğrultusunda fayda sağlayan ve en önemlisi kendi öz benliğine saygı duyan kendini güvende hisseden ve sevgi yoksunluğu yaşamamış bireyler yetiştirme gayretinde bulunmak için çaba harcayalım.
Bir çocuğun yetişmesinde en önemli role sahip olan ebeveyni ve sonrasında çevresindeki akrabaları ve öğretmenleri olarak daha duyarlı, daha anlayışlı, önyargılarından arınmış, iyi bir dinleyici ve arkasında güvenebileceği destek sağlayan bireyler olmaya niyet edelim ve gerçekten bunun için uğraşalım.
Geleneksel ve geçmişteki kodlarla yaşamaya devam etmek çözüm üretmiyor. Gelişim odaklı bakış açısıyla ilerlemek çözümü sağlayacaktır.
Bu konuyla alakalı olarak Aziz Nesin in ÇOCUKLARIMA adlı şiirinin son dörtlüğünü sizlerle paylaşmak istiyorum
Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler
Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bir şeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar