Terapi, ilk seanstan itibaren bahsettiğimiz üzere uzun ve engebeli bir yoldur. Düşünün ki bir yola çıktınız. Yolun sonunda varmak istediğiniz bir yer var. Bu yol için de oluşturduğunuz/oluşturmaya çalıştığınız bir rota var. Elbette ki en kısa rotayı kullanmaya çalışıyorsunuz. En kısa rotayı buldunuz ve yola çıktınız. Bu rotadan her saptığınızda yolun sonuna varış sürenizin uzaması ihtimali de muhtemelen artacaktır.
Gelelim duraklara. Normal şartlarda bir yolculukta her durakta inmezsiniz öyle değil mi? Özellikle bir durum olmadığı sürece yol bitene kadar devam edersiniz. Seanslara belirlenen sıklıkla devam etmek de aynı böyledir. Diğer türlü, belirlenen sıklık örneğin haftada birse ve siz bazen haftada bir bazen iki haftada bir şeklinde katılıyorsanız o yol ister istemez uzayacaktır.
Duraklarda durduğunuz zaman arttıkça orada deneyimleyeceğiniz şeyler de artacaktır. Bir noktada vardığınız yerde geçireceğiniz vaktinizden de harcamış olacaksınız. Başınıza gelenleri anlatmak isteseniz de planlanana göre daha fazla şey yaşandığı için hepsini aktarmak çok da mümkün olmayacaktır. Örneğin terapistinizle beraber ihtiyacınız olan sıklığın haftada bir olduğuna kanaat getirdiniz ve siz bunu iki haftada bir gibi uyguluyorsanız anlatacaklarınız birikeceği için üzerinde durmak istediğiniz konuların her birine değinemeyebilirsiniz. Değinseniz bile ihtiyaç duyduğunuz detaylara erişemeyebilirsiniz. Akışın paylaşımı, süreç için oldukça önemliyken bunun sekteye uğraması da süreç üzerinde olumsuz etki yaratabilecektir.
Bu yolculukta edindiğiniz bilgiler de olacak elbette. Edindiğiniz bilgiler sizi yolun sonundaki hedefe yaklaştıracak niteliğe sahip olabilir. Ama sadece bu bilgileri öğrenmek yeterli değil. Bir yandan da bolca tekrar edip bu bilgileri içselleştirmeniz gerekiyor. Yolculuğunuz ne kadar sık bölünürse ne kadar fazla durakta inerseniz dış kaynaklı olaylar ne kadar artarsa o kadar dikkatiniz dağılır ve yapmanız gereken tekrarı yapamazsınız. Tekrarlar gerçekleşmedikçe içselleştirmenin olması zorlaşır ve edindiğiniz bilgiler sadece bilgi olarak kalır.
O halde şöyle toparlayalım, terapide süreklilik;
- Terapinin bölünmemesi
- Dış kaynaktan gelen durumların etkisini aza indirgemek
- Edinilen bilgilerin içselleştirilmesi
- Terapiye dair konulara ihtiyaç duyulduğu kadar değinilmesine vakit kalabilmesi açılarından oldukça önemlidir.