🕯️”Çocukluğumuza dair anılar biz psikologların en ilgilendiği başlıklardan birisi. Bugün kim olduğumuzu belirleyen detaylar geçmişimizde saklı. Nasıl bir ortamda yetiştik, nasıl bir tavırla yetiştirildik, nelerden eksik bırakıldık ya da nelere fazla maruz kaldık bunların hepsi bizim yaşam çizgimizin yönünü tayin etti şimdiye dek. Bu sebeple ayrıca önemli geçmiş yaşantımız. 

   Ama geçmişe tamamen takılıp kalmak ve bugün olduğumuz hal için geçmişteki olayları ya da kişileri suçluyor olmak sorumluluktan kaçmanın ve harekete geçmiyor olmanın mazereti haline gelmemeli. Bugün farklı şartlarda farklı sonuçlar elde edebiliriz ve bunu yapabilmenin ilk koşulu kendi yaşantımızla ilgili sorumluluğu ele almak. Geçmişte yaşananlar ya da yaşatılanlarla ilgili kişileri ya da durumları suçlamanın tek iyi yanı kişiye ikincil bir kazanç sağlaması. Bu kazançsa sadece kendimizi haklı çıkarmak. Oysa amacımız mutlu olmak, iyi hissetmek ve sağlıklı olmak. O zaman suçlamanın ve serzenişte bulunmanın sonlandığı ve sorumluluk alarak bundan sonrası için adımların atıldığı yeni başlangıçlara ihtiyacımız var demektir. “Terapi, suçlamanın bitip sorumluluğun ortaya çıktığı yerde başlar.” demiş Irvın Yalom. Geçmişle yüzleşmek, duyguları hissetmek ve daha iyisi için sorumluluk alarak yoluna devam etmek. Terapi sürecinin şahane bir özeti oldu bu söz galiba…