Subklavyen Arter Tıkayıcı Hastalıklarında Endovasküler Tedavinin Etkinliği
Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı, subklavyen arter tıkayıcı hastalıklarında endovasküler tedavinin başarısını ve klinik sonuçlarını değerlendirmek ve bu sonuçları cerrahi tedavi yöntemleri ile karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: 1994-2009 yılları arasında mevcut klinik semptomları ile görüntüleme yöntemleri renkli Doppler ultrasonografi (RDUS), Dijital Subtraksiyon Anjiyografi (DSA) sonrasında subklavyen arter stenozu ve/veya oklüzyonu saptanan 14’ü (%37,8) kadın, 23’ü (%62,2) erkek olan ve yaşları ortalama 56,4 (22 ile 82 yıl arasında değişen) 37 hastada mevcut 38 lezyona balon anjiyoplasti ve/veya stent implantasyonu ile endovasküler tedavi uygulandı. Tedavi sonrasında hastaların kontrolleri önceden planlanmış sürelerde klinik ve RDUS ile takipleri yapıldı.
Bulgular: Lezyonların 32’si sol (%84,2), 6’sı sağ (%15,8) yerleşimliydi. Olguların 7’si (%18,4) oklüzyon, 31’i (%81,6) stenoz idi. Stenoz oranı RDUS’de %50’den fazla, DSA’da ise ortalama %83,2 idi. Stenotik lezyonlar için teknik başarı %100 idi. Oklüde olan 3 lezyon geçilemediği için bu hastalara endovasküler tedavi yapılamadı. Bu nedenle oklüzyonlar için teknik başarı %57 idi. Komplikasyon olarak işlem sırasında bir hastada ekstravazasyon ve subklavyen arter proksimalinde trombotik oklüzyon gelişmesi üzerine ekstravazasyon mevcut segmente stent greft ve proksimaldeki oklüzyona ayrı bir stent implantasyonu yapıldı. Bir hastada ise distal embolizasyon gelişmesi üzerine 1,5 saat boyunca 5 mg t-PA infüzyonu yapıldı ve rekanalizasyon sağlandı. Takibi yapılabilen hastalarda erken (0-3 ay) ve orta (3-6 ay) dönem için primer ve sekonder patensi oranı %100 iken geç (6-12 ay) dönem için primer patensi %95,5, sekonder patensi ise %100 olarak bulundu.
Sonuç: Subklavyen arter tıkayıcı hastalıklarında endovasküler tedavi teknik ve klinik olarak cerrahi tedaviye alternatif etkin ve güvenli bir yöntemdir.
Yıl 2019, Cilt 44, Sayı 2, 354 - 359, 30.06.2019
Hüseyin Tuğsan BALLI Erol AKGÜL Kairgeldy AİKİMBAEV
https://doi.org/10.17826/cumj.467033
Subklavyen Arter Tıkayıcı Hastalıklarında Endovasküler Tedavinin Etkinliği
Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı, subklavyen arter tıkayıcı hastalıklarında endovasküler tedavinin başarısını ve klinik sonuçlarını değerlendirmek ve bu sonuçları cerrahi tedavi yöntemleri ile karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: 1994-2009 yılları arasında mevcut klinik semptomları ile görüntüleme yöntemleri renkli Doppler ultrasonografi (RDUS), Dijital Subtraksiyon Anjiyografi (DSA) sonrasında subklavyen arter stenozu ve/veya oklüzyonu saptanan 14’ü (%37,8) kadın, 23’ü (%62,2) erkek olan ve yaşları ortalama 56,4 (22 ile 82 yıl arasında değişen) 37 hastada mevcut 38 lezyona balon anjiyoplasti ve/veya stent implantasyonu ile endovasküler tedavi uygulandı. Tedavi sonrasında hastaların kontrolleri önceden planlanmış sürelerde klinik ve RDUS ile takipleri yapıldı.
Bulgular: Lezyonların 32’si sol (%84,2), 6’sı sağ (%15,8) yerleşimliydi. Olguların 7’si (%18,4) oklüzyon, 31’i (%81,6) stenoz idi. Stenoz oranı RDUS’de %50’den fazla, DSA’da ise ortalama %83,2 idi. Stenotik lezyonlar için teknik başarı %100 idi. Oklüde olan 3 lezyon geçilemediği için bu hastalara endovasküler tedavi yapılamadı. Bu nedenle oklüzyonlar için teknik başarı %57 idi. Komplikasyon olarak işlem sırasında bir hastada ekstravazasyon ve subklavyen arter proksimalinde trombotik oklüzyon gelişmesi üzerine ekstravazasyon mevcut segmente stent greft ve proksimaldeki oklüzyona ayrı bir stent implantasyonu yapıldı. Bir hastada ise distal embolizasyon gelişmesi üzerine 1,5 saat boyunca 5 mg t-PA infüzyonu yapıldı ve rekanalizasyon sağlandı. Takibi yapılabilen hastalarda erken (0-3 ay) ve orta (3-6 ay) dönem için primer ve sekonder patensi oranı %100 iken geç (6-12 ay) dönem için primer patensi %95,5, sekonder patensi ise %100 olarak bulundu.
Sonuç: Subklavyen arter tıkayıcı hastalıklarında endovasküler tedavi teknik ve klinik olarak cerrahi tedaviye alternatif etkin ve güvenli bir yöntemdir.
Yıl 2019, Cilt 44, Sayı 2, 354 - 359, 30.06.2019
Hüseyin Tuğsan BALLI Erol AKGÜL Kairgeldy AİKİMBAEV
https://doi.org/10.17826/cumj.467033
Subklavyen Arter Tıkayıcı Hastalıklarında Endovasküler Tedavinin Etkinliği
Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı, subklavyen arter tıkayıcı hastalıklarında endovasküler tedavinin başarısını ve klinik sonuçlarını değerlendirmek ve bu sonuçları cerrahi tedavi yöntemleri ile karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: 1994-2009 yılları arasında mevcut klinik semptomları ile görüntüleme yöntemleri renkli Doppler ultrasonografi (RDUS), Dijital Subtraksiyon Anjiyografi (DSA) sonrasında subklavyen arter stenozu ve/veya oklüzyonu saptanan 14’ü (%37,8) kadın, 23’ü (%62,2) erkek olan ve yaşları ortalama 56,4 (22 ile 82 yıl arasında değişen) 37 hastada mevcut 38 lezyona balon anjiyoplasti ve/veya stent implantasyonu ile endovasküler tedavi uygulandı. Tedavi sonrasında hastaların kontrolleri önceden planlanmış sürelerde klinik ve RDUS ile takipleri yapıldı.
Bulgular: Lezyonların 32’si sol (%84,2), 6’sı sağ (%15,8) yerleşimliydi. Olguların 7’si (%18,4) oklüzyon, 31’i (%81,6) stenoz idi. Stenoz oranı RDUS’de %50’den fazla, DSA’da ise ortalama %83,2 idi. Stenotik lezyonlar için teknik başarı %100 idi. Oklüde olan 3 lezyon geçilemediği için bu hastalara endovasküler tedavi yapılamadı. Bu nedenle oklüzyonlar için teknik başarı %57 idi. Komplikasyon olarak işlem sırasında bir hastada ekstravazasyon ve subklavyen arter proksimalinde trombotik oklüzyon gelişmesi üzerine ekstravazasyon mevcut segmente stent greft ve proksimaldeki oklüzyona ayrı bir stent implantasyonu yapıldı. Bir hastada ise distal embolizasyon gelişmesi üzerine 1,5 saat boyunca 5 mg t-PA infüzyonu yapıldı ve rekanalizasyon sağlandı. Takibi yapılabilen hastalarda erken (0-3 ay) ve orta (3-6 ay) dönem için primer ve sekonder patensi oranı %100 iken geç (6-12 ay) dönem için primer patensi %95,5, sekonder patensi ise %100 olarak bulundu.
Sonuç: Subklavyen arter tıkayıcı hastalıklarında endovasküler tedavi teknik ve klinik olarak cerrahi tedaviye alternatif etkin ve güvenli bir yöntemdir.
Yıl 2019, Cilt 44, Sayı 2, 354 - 359, 30.06.2019
Hüseyin Tuğsan BALLI Erol AKGÜL Kairgeldy AİKİMBAEV
https://doi.org/10.17826/cumj.467033
Subklavyen Arter Tıkayıcı Hastalıklarında Endovasküler Tedavinin Etkinliği
Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı, subklavyen arter tıkayıcı hastalıklarında endovasküler tedavinin başarısını ve klinik sonuçlarını değerlendirmek ve bu sonuçları cerrahi tedavi yöntemleri ile karşılaştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: 1994-2009 yılları arasında mevcut klinik semptomları ile görüntüleme yöntemleri renkli Doppler ultrasonografi (RDUS), Dijital Subtraksiyon Anjiyografi (DSA) sonrasında subklavyen arter stenozu ve/veya oklüzyonu saptanan 14’ü (%37,8) kadın, 23’ü (%62,2) erkek olan ve yaşları ortalama 56,4 (22 ile 82 yıl arasında değişen) 37 hastada mevcut 38 lezyona balon anjiyoplasti ve/veya stent implantasyonu ile endovasküler tedavi uygulandı. Tedavi sonrasında hastaların kontrolleri önceden planlanmış sürelerde klinik ve RDUS ile takipleri yapıldı.
Bulgular: Lezyonların 32’si sol (%84,2), 6’sı sağ (%15,8) yerleşimliydi. Olguların 7’si (%18,4) oklüzyon, 31’i (%81,6) stenoz idi. Stenoz oranı RDUS’de %50’den fazla, DSA’da ise ortalama %83,2 idi. Stenotik lezyonlar için teknik başarı %100 idi. Oklüde olan 3 lezyon geçilemediği için bu hastalara endovasküler tedavi yapılamadı. Bu nedenle oklüzyonlar için teknik başarı %57 idi. Komplikasyon olarak işlem sırasında bir hastada ekstravazasyon ve subklavyen arter proksimalinde trombotik oklüzyon gelişmesi üzerine ekstravazasyon mevcut segmente stent greft ve proksimaldeki oklüzyona ayrı bir stent implantasyonu yapıldı. Bir hastada ise distal embolizasyon gelişmesi üzerine 1,5 saat boyunca 5 mg t-PA infüzyonu yapıldı ve rekanalizasyon sağlandı. Takibi yapılabilen hastalarda erken (0-3 ay) ve orta (3-6 ay) dönem için primer ve sekonder patensi oranı %100 iken geç (6-12 ay) dönem için primer patensi %95,5, sekonder patensi ise %100 olarak bulundu.
Sonuç: Subklavyen arter tıkayıcı hastalıklarında endovasküler tedavi teknik ve klinik olarak cerrahi tedaviye alternatif etkin ve güvenli bir yöntemdir.
Yıl 2019, Cilt 44, Sayı 2, 354 - 359, 30.06.2019
Hüseyin Tuğsan BALLI Erol AKGÜL Kairgeldy AİKİMBAEV
https://doi.org/10.17826/cumj.467033