Sosyal Fobi Tanısını Atlayabiliyor muyuz?
Sosyal fobinin az tanınmasına katkıda bulunan en önemli etkenlerden biri, sosyal fobinin, normal utangaçlık ve sosyal tedirginliğin abartılı bir görünümü olarak algılanmasıdır. Utangaçlık, farklı kültürlerde normal davranış olarak kabul edilebilmekte ve belirgin bir yeti yitiminin varlığında bile, bu durum doktora başvurma nedeni olarak görülmeyebilmektedir.
Sosyal fobiden yakınanlar, sıklıkla durumlarıyla başa çıkmada kendilerine yardımcı olan yaşam biçimi stratejileri geliştirmektedirler. Sosyal fobisi olan hastaların, genel popülasyona göre iki misli daha fazla alkol sorunları olduğu, alkol sorunu olan kişilerin ise genel popülasyona göre dokuz misli daha fazla sosyal fobilerinin olduğu bildirilmiştir. Bu stratejiler, hastaların sosyal işlevlerini sınırlarken, yaşamları üzerindeki kısıtlanmayı kabul etmeleri ve tedavi arayışına yönelmemeleri sonucunu doğurmaktadır. Sosyal fobik kişilerin büyük kısmında kronik depresyon eşlik edebilmektedir. Sosyal fobisi olan kişiler bu sıkıntıyla baş etmek için alkol ve öz güvenini arttırdığını düşündüğü başka maddelerden medet ummaya başladıklarından bağımlılık da bu grupta oldukça sık rastladığımız bir ek problem haline gelmektedir.
Başka koşulların sosyal fobiye neden olup olmadığı veya başka bir fiziksel veya zihinsel sağlık sorununun duruma eşlik edip etmediği saptanması çalışılır. Bu amaçla; herhangi bir tıbbi durumun veya ilacın anksiyete semptomlarını tetikleyip tetiklemediğini değerlendirmeye yardımcı olmak için fiziksel muayene yapılır. Belirtilerin ne sıklıkta ve hangi durumlarda ortaya çıktığı tartışılır. Sosyal Fobinin derecesini, seviyesini saptamak için özel olarak hazırlanmış testlerle kaygı düzeyi değerlendirilir. Bu testelerden en sık kullanılanı Liebowitz tarafından geliştirilen sosyal fobi belirtileri ölçeğidir. 48 sorudan oluşur. Kişilerin korku ya da kaçınma davranışı gerçekleştirdikleri sosyal durumlarla ilgili sorular vardır. İlk 24 soruda bu sosyal durumlarda yaşanan korku durumuna göre cevaplanan sorular. Son 24 soruda ise aynı sosyal durumlardan kaçınma durumuna göre cevaplanan sorular. Sosyal ilişki ve performans durumunu değerlendirebilmek amacıyla geliştirilmiş bir testtir. Bu test, tıbbi olarak kesin sonuçlar vermez. Test sonucundan hareketle tanı konmaz ancak sosyal fobik olduğundan şüphelenen kişilerin fikir sahibi olmasını sağlar.
Liebowitz Sosyal Fobi Ölçeği’nde belirlenen sosyal durumlar şu şekildedir.
Toplum içinde telefonla görüşme
Küçük bir grup etkinliğinde yer alma
Toplum içinde yemek yeme
Toplum içinde bir şeyler içme
Yetkili biri ile konuşma
Dinleyiciler önünde konuşma, rol yapma
Partiye/ eğlenceye gitme
Başkaları tarafından izlenirken çalışma
Başkaları tarafından izlenirken yazma
Çok iyi tanımadığı biriyle telefonda görüşme
Çok iyi tanımadığı biriyle yüz yüze konuşma
Yabancılarla karşılaşma
Genel tuvaletleri kullanma
Birilerinin oturduğu odaya girme
İlgi odağı olma
Bir toplantıda hazırsızlık konuşma yapma
Yetenek, yeti veya bilgi testine tabi tutulma
İyi tanımadığı birine onaylanmadığını veya aynı düşüncede olmadığını ifade etme
Çok iyi tanımadığı birinin gözlerinin içine bakma
Önceden hazırlanmış bir raporu bir gruba sözel olarak sunma
Romantik veya cinsel ilişki amacıyla birini tavlamaya çalışma
Alınan bir malı parasını geri almak üzere iade etme
Parti / davet verme
Israrlı bir satıcıya karşı koyma
Sosyal Fobi Nasıl Fark Edilir?
Sosyal fobi belirtileri olan çocuk utangaçtır, derste kendini ortaya koyamaz, soru sorulmadıkça kendisi de sormaz ve konuşmaz, kendisine sorulduğunda çekinerek utanarak sıkılarak kısa cümlelerle cevap verir, göz teması kurmaz, bilgisini tam ortaya koyamaz. Bu nedenle yazılı ve sözlü sınav başarısı arasında çok fark olan öğrencilerin bu anlamda değerlendirilmesi lazım. Yüzünde titreme, ellerinde terleme olması belirtilerin içinde en önemlileridir. Öğretmen bu durumu fark edebilir ve aileyi bilgilendirebilir. Ders başarısında düşüklük olan, kapasitesini gösteremeyen, arkadaş ilişkilerinde güçlükler çeken, karşı cinsle ilişkide utanma yaşayan, grupta tek başına kalan ve bir arkadaşlık kurup sürdüremeyen, ancak arkadaşlarının yanında yer alarak diğerleri ile ilişki kurabilen çocuklar hemen fark edilebilir. Sosyal fobi belirtileri olan sosyal fobik bir çocuğun tamamen yalnız kalması da mümkündür ve bu da öğretmenin anlamasını sağlayabilir.
Sosyal Fobinin Fiziksel Belirtileri;
Eğer profesyonel olarak yaptığınız iş, yoğun bir sosyal iletişimi gerektiriyorsa, sosyal ortamlardan kaçınmak için yaptığınız her şey başarınızı olumsuz etkileyebilecektir. Başkalarının önünde yemek yemek ve içmek, telefonla konuşmak, imza atmak, tartışmak yoğun kaygı yaratabilir. Konuşulan insanın gözüne bakamama diğer belirtilerdendir. Bazen birçok insan için çok cazip olabilecek "ilgi odağı olunabileceği düşüncesi" bile yıpratıcı olabilir… Yaşanılan kaygıyı arttıran düşüncelerden biri de, "bu durumun" diğer insanlar tarafından fark edileceği ve gülünç hale düşüleceği korkusudur. Kendilerine güvenlerinde ve benlik saygılarındaki düşüş, sosyal fobisi olan insanları reddedilmeye, olumsuz değerlendirmeye karşı aşırı duyarlı ve tahammülsüz yapar.
Yüz kızarması
Anksiyete, korku, sinirlilik
Bulanık görme
Acil idrara çıkma ihtiyacı
Terleme, sıcak basması
Ağız kuruluğu
Çarpıntı, nefes kesilmesi, nefes darlığı, taşikardi
Mide- bağırsak sisteminde rahatsızlık, karın ağrısı
Diyare
Kas gerginliği
Titreme
kekeleme, ses titremesi
Hızlı solunum, nefes almada zorluk
Baş dönmesi, bayılma hissi
Nemli eller
Tik, seyirme
Şiddetli baş ağrıları
Sosyal Fobinin Psikolojik Belirtileri;
Güçsüzlük ve yetersizlik hissi,
Girilecek sosyal durum ile ilgili günler, haftalar, hatta aylar öncesinden aşırı düzeyde endişelenmek
Özellikle tanımadığınız insanlar tarafından izlenme ve yargılanma korkusu
Her gün bulunulan topluluklarda bile aşırı telaşlanma ve kaygılanma
Kendinizi utandıracak ya da aşağılayacak tarzda davranışlar sergilemekten korkmak
Başkalarının sizin tedirgin olduğunuzu fark etmesinden korkmak
Yaşamını olumsuz yönde etkileyecek derecede sosyal ortamlardan kaçınmak
Fiziksel olarak çirkinlik ve beğenilmeme algısı
Verilen sevgiyi hakketmediğini hissetme
Hata yapmaktan çekinme ve mükemmel olma isteği
Sürekli kaygı hali fakat belli etmemeye çalışma
Kusursuz olma ve davranma hali
Toplumun sürekli beğenisini kazanma arzusu
Çekindiği veya korktuğu ortama girememe
Bulunduğu ortamdan sürekli kaçma ve gitme arzusu
Kişilerle göz teması kuramama ve bundan kaçınma
Belirtiler bazen o kadar aşırı olabilir ki, kişilerin günlük yaşamlarını sürdürmeleri bile çok zor hale gelebilir. Bu bozukluğa sahip bireyler kendilerini güçsüz, yalnız hissederler ve zaman içinde toplumdan soyutlanmış bir hale gelirler. Bu kişiler sosyal ortamlara veya romantik ilişkilere ya hiç giremezler ya da kısıtlı ilişkiler kurarlar. Endişe; günlük rutinleri, mesleki performansı veya sosyal hayatı önemli derecede etkiler ve sonuç olarak bu kişilerin okullarını bitirmeleri, iş görüşmesi yaparak iş bulmaları, arkadaşlıklar ve romantik ilişkiler kurmaları zorlaştırır. Sosyal fobi, sosyal fobik kişiler yaşamlarını sürdürdükleri ortamda, yeni bir kişiyle tanışmak durumunda kaldığında bundan heyecan ve sıkıntı duyar. Eğer bu kişi öğrenciyse, sosyal fobisi nedeniyle sınıfta söz almakta güçlük çeker, söz almaktan kaçınır. Eğer konuşmak durumunda kalırsa, yüzünde kızarma, sesinde kısılma olur, ellerde titreme görülür, düşüncede blokaj, hatta konuşmanın durması gibi bir durum bile meydana gelebilir.
Sosyal fobinin ikincil olumsuz etkisi de toplumdan çekilme yönünde bir eğilimle kendini gösterir. Sosyal fobinin erken döneminde çocuk utançtan bu sorununu kimseye söyleyemez. Toplumumuzda utangaç çocuklar övgü bile aldıkları için sosyal fobinin vahimliği göz ardı edilebilir. Hastalık olduğu bilinmeyip zamanında müdahale edilmediğinde de ileride çocuk iyice güçlük çeker. Üniversite yıllarında sorun iyice artar. Çünkü tedavi edilmediğinde sorun giderek daha da derinleşir.
Sosyal Fobinin Çocuklardaki Belirtileri
Yalnızlığa bağlı depresyon
Kendine güvende düşüklük
Sosyal beceri eksikliğini fark edebilir
Kendini yetersiz gibi algılar
Bir eksikliğinin olduğunu bilir çünkü ilişki kuramaz
Yeni tanıştığı biriyle ilişkisini sürdüremez
Sohbeti başlatamaz
Dinleyici konumda kalır bu da kendine güvenini düşürür.
Depresyon ise ikincil olarak gelişir.
Ağlama, ebeveynini rahat bırakmama ve ona yapışma veya öfke nöbetleri şeklinde görülebilir.
Sosyal Fobi Çocukluk Döneminde Mi Başlar?
Sosyal fobi belirtileri çocukluk çağında başlayan bir rahatsızlıktır ve okul öncesi çağlarda ilk belirtiler görülür. Mesela 100 çocuğu, tanımadığı yeni bir alana koyduğunuzda bunların yüzde 70'i rahat uyum sağlıyor, yüzde 15'i ortamı ele geçiriyor, yüzde 15'lik bir grup da çekingen kalıyor, ağlıyor, anneden ayrılmak istemiyor, yeni ortama adapte olmada güçlük çekiyor. Okula başlama ile ilgili sıkıntı yaşayan çocuklar düşünüldüğünde de bunun önemli belirti olduğu söylenebilir. Sosyal fobi belirtileri, çocuğun çok utangaç, çekingen olması, yeni gidilen ortamlarda hemen eve dönmek istemesi, anne babaya yapışık halde olması kesin alarm durumudur. Bu çocuğun sosyal fobi olacağını gösteriyor. Çünkü anne babanın aşırı mükemmeliyetçi, koruyucu, kollayıcı olması, hiçbir ihtiyacını kendinin karşılamasına izin verilmeyişi, çok korunaklı, kısıtlayıcı bir ortam çocuğun ileride sosyal fobik bir birey olmasına neden oluyor. Bu nedenle Sosyal fobi belirtileri olan çocukların küçük yaştan itibaren farklı ortamlara sokulması gerekmektedir. Ev dışı başka mekanlar, hatta açık alanlarda çokça vakit geçirmesinin sağlanması gerekiyor. Günümüzde kentleşme, apartman katında yaşama, toprağa ayağının az basması, anne babanın çalışması, çocuğun evde bakıcı ile kalması, sosyal fobiyi hazırlayan nedenler arasında sayılabilir.