Sınav kaygısı, bilginin kullanılmasını engelleyen ve başarının düşmesine yol açan kaygıdır. Panik atak gibi durumlara bağlı şekilde ortaya çıkabilir. Sınav kaygısının belirtileri olarak; titreme, baş dönmesi, mide ve bağırsak problemleri, baş ağrısı, aşırı terleme, kalp atış hızında artış, motivasyon kaybı, çabuk yorulma, erteleme davranışı, sınav sonucu ve kendisi ile alakalı olumsuz düşünceler, sinirlilik hali, kaygı ve panik, uyku kalitesinde azalma ve kabuslar, ümitsizlik ve güvensizlik görülebilmektedir. Sınav sistemimizden ve ailelerin tutumundan dolayı toplumumuzda çok sık rastlanan kaygı türüdür. Bu yüzden sınav kaygısı; her bireye özgü psikolojik, biyolojik ve sosyal sitem içinde değerlendirilmelidir.
Sınav kaygısı ve stres belli bir düzeyde normaldir ve motive edici olabilmektedir. Ancak belli bir düzeyin altında veya üzerinde olduğunda sorunlar yaşanır. Bu noktadaki stres ve kaygı motivasyonu bozar ve performans üzerinde engelleyici özelliklere sahiptir. Stres, kaygı ve panik gibi duygular biyolojik olarak da performansı etkiler. Açıklayıcı olmak gerekir ise; stres ve kaygı, kısa süreli belleğimizin kapasitesini azaltır ve bilgileri geri getirmeyi sağlayan uzun süreli belleğe zarar verir. Sınav sonucunu felaketleştirme, başarısız olma ve olumsuz değerlendirilme korkusu, sınava ilişkin bilgi düzeyine güvensizlik, ebeveyn tutumları, mükemmelliyetçilik, öz-güven eksikliği, kendi ile ilgili olumsuz düşünce ve inançlar sınav kaygısının nedenleri olabilmektedir.
Sınav kaygısı yaşayan kişilerin motivasyon arttırma, zamanı kullanma teknikleri, kendi ile ilgili, sınav sonucu ile ilgili olumsuz düşüncelerinin, felaket senaryolarının yeniden yapılandırılması ve kaygıyı azaltması açısından psikolojik destek alması önemlidir.