İşte Bu Doktor İndir
Tütün ve tütün ürünleri (sigara, pipo, puro, nargile) bağımlılığı çok yaygın ve öldürücü bir toplumsal olgu olup sonuçları uzun süre sonra ve dolaylı bir şekilde ortaya çıktığı için zararları yeterince önemsenmemektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünyada en büyük sağlık sorununun sigara bağımlılığı olduğunu bildirmiştir. Yeryüzünde her yıl yaklaşık 8 milyon insan tütün kullanımı kaynaklı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde her yıl 100.000’den fazla vatandaşımızın erken yaşlarda sigaraya kurban verildiği tahmin edilmektedir. Sigara dumanında 43 tanesi bilinen olmak üzere 4 binden fazla kimyasal madde mevcuttur. En çok bilinenler arasında; karbonmonoksit (egzoz gazı), nikotin, katran, tiner, radyasyon, metanol (füze yakıtı), kadmiyum (akü metali), bütan (tüp gaz), DDT (Böcek öldürücü), aseton (oje sökücü), naftalin (güve kovucu), arsenik, amonyak (tuvalet temizleyici) sayılabilir. Akciğer kanserlerinin %90’ı sigara ile ilişkilidir ve sigara içenlerde risk 15 kat daha yüksektir. Sigara gırtlak, dudak, dil, ağız içi, yemek borusu ve mide kanserlerine yol açan en önemli nedenlerden biridir. İdrar kesesi ve pankreas kanseri sigara içenlerde 2 kat daha fazla görülmektedir. Sigara kalp ve diğer damar hastalıkları gelişiminde en önemli risk faktörüdür ve bunlarda kalp krizi riski 2-3 kat fazladır. Sigara içenlerde kronik bronşit, amfizem gibi hastalıklardan ölme oranı içmeyenlere göre 2.5 kat daha fazladır. Bağımlıların çocuklarında astım, alerjik hastalıklar, orta kulak iltihapları, sinüzit, geniz eti görülme sıklığının çok daha fazla olduğu bildirilmektedir. Sigara içenlerde beyin felci, bunama (demans) ve Alzheimer hastalığı daha sık görülmektedir. Gebelerde düşük, erken doğum ve çelimsiz bebek doğumuna sebebiyet vermekte, bebeğin akciğer gelişimini olumsuz etkilemektedir. Sigara cildi bozmakta ve yaşlanma belirtilerinin erken ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ağız içi mukozası ve dişlerde kendine has kirli bir görüntü bırakıp sık olarak diş eti ve ağız içi mukozası hastalıklarına yol açmaktadır. Tütün dumanının kendine has kokusu hem ağız-burun ve vücuda hem de bireyin üstündeki giysilere sineceğinden başkaları tarafından nahoş bulunmaktadır. Uzun süreli içicilerde ortaya çıkan, sigaranın kendine has öksürük ve ses kısıklığı semptomları dikkat çekici ve itici toplumsal bir husus olarak görülmektedir. Ağızlık ve filtreler sigara dumanındaki zararlı maddeleri yok etmez. Hafif (light) sigaraların daha az zararlı olduğu düşüncesi ise doğru değildir. Bağımlı önceden aldığı hazza ulaşabilmek için sıklıkla içtiği sigara sayısını artırmaktadır. Sigarayı azaltmak bırakmaktan çok daha zordur, aniden karar verip bırakanların oranı %80 iken, azaltarak bırakanların oranı % 5 olarak saptanmıştır. Kendinize bir büyük iyilik yapın bu sinsi şeytandan bir an önce kurtulun, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı ve uzun yaşayın. Prof. Dr. Mustafa KAZKAYASI