Romantik ilişki diye belirtmek istedim çünkü burada kast ettiğim sınır sadece sevgilinizle ,eşinizle ,flörtünüzle romantik bir anlamda ilişki yaşadığınız partnerinize karşı duygusal bağ kurmanız değil aynı zamanda duygusal birliktelik olmayıp cinsel aktivite odaklı yürüttüğünüz herhangi bir ilişkiniz de olabilir. Bahsettiğim üm ilişki türleri romantik ilişki kapsamına girmektedir önce bunu netleştirmek gerekmektedir .
İlişkiler kadın ve erkeği mutlu , anlayışlı , birbirlerini değiştirmeye çalışmadan , özgürlük alanlarını kısıtlamadan , karşılıklı saygı duyan ve her koşulda destekçi bir rolde olarak hataları ve zayıf yönleri ile de birbirlerini kabul etmesi ve çiftlerin birbirlerine karşı empati yapabilen , koşulsuz sevgi ve saygı şeklinde ilerlediği zaman sağlıklı bir ilişkiden bahsedebiliriz fakat ilişkiler ne zaman kısıtlayıcı , patolojik kıskançlık , tahammülsüzlük , duygusal yoksunluk , fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalma , manipülatif davranışlar sergileme ( haklı iken haklı çıkarma , karşı tarafı suçlu gösterme çabası , kendini çaresiz hissettirmeye çalışma gibi ) güvensiz bir konuma geldiğinde burada toksik , çiftlere zarar verici kimi zaman benliklerini tehdit eden bir unsur haline gelen ilişkiden bahsediyor olabiliriz .
Sağlıksız yani toksik bir ilişkinin bir çok nedeni olabilir sınırın ilişkilerde olan önemini ele almak istiyorum . Sınır koymak önemli diyince çiftlere ,partnerlere bazen anlamsız gelebiliyor . E biz evlendik ne sınırı ? tarzı geri dönüş sağlayabiliyorlar . Evlilik gerçekleşmiş olsa bile çiftlerin birbirlerine karşı sınırı olması önemlidir . Burada bahsettiğim sınır ise kendi bireyselliğinizin olması , yalnız kalabilmeniz , yalnız bir şeyler yapabilmeniz , evlenmeden önceki hayatınızın kısıtlamadan devam edebiliyor olmanız , sosyal ilişkileriniz , sürekli partnerinizle zaman geçirmemeniz sizin sınırlarınızın olduğu anlamına gelmektedir. Sınırlarınızın olması bir ilişki içinde iken bile kendi bağımsızlığınızı ve bireyselliğinizin olduğu anlamına gelmektedir . Bir kişi partnerinden bağımsız karar veremiyorsa ve bir aktivite içine giremiyorsa , sürekli ne yapıp yapmayacağına veya ne konuşacağına ileriki zamanlarda partnerinin karışacağını ve onu manipüle etmeye başladığını görecektir .
Sınır koymadığınız zaman , fiziksel ve duygusal istismara da maruz kalabilirsiniz . Bir kişiye onsuz bir hiç olduğunuzu söylerseniz veya hissettirirseniz o kişi ileriki zamanlarda bunu anlayıp kendini yücelleştirebilir ve sizi manipüle etmek adına motivasyonu artacaktır .
Bir insanın partneri yok iken de hayatta var olması , hayattan zevk alması , kendine güvenmesi ve kendi benliğini kabul etmesi ve değerli görmesi çok önemlidir bunlar sağlıklı-güvenli bir ilişki için zemini oluşturmaktadır . Pandemi döneminde artan aile içi şiddet , boşanmalar , ayrılıklar bunların temel nedenlerinden biri insanların evde çalışmak zorunda kalması sonucu partnerleri ile sürekli yan yana olması , kendilerine ait özel alanların pandemi nedeni ile kalmaması sonucu anlaşmazlıkların ortaya çıkması , eğer çocuk da varsa bu çatışmaların şiddetinin daha artmış olması gibi bir çok problemli durum ortaya çıkmaktadır . Yani sınırı kaybettiğimiz zaman problemler bir şekilde kendini gösterebilmektedir .
Evlenmeden önce çalışıp evlendikten sonra çocuğum oldu çalışamam demek ve vaktinizi sürekli evde geçirmek , sizi mutlu eden ve güvende hissettiren etkinliklerden ve yaşam stilinizden mahrum kalmak da bir sınır kaybıdır . Evlenmeden önce partnerinizle nasıl yaşamak istediğinizi , nasıl bir hayatın içinde var olmayı istediğinizi , nelere dikkat etmesi gerektiği, hayatınızda önceliklerinizin ne olduğu hakkında partneriniz ile karşılıklı konuşmanız çok önem arz etmektedir . Sınırı olmayan bir kişiden ben onsuz yapamam , onsuz bir yere gidemem , arkadaşlarımla buluşamam çünkü sevgilimin işi var o gelmezse bende gelmek istemem , beni ondan başka kimse sevmedi, ondan daha güzel kimse de sevemez gibi artık sevgi , aşktan çok bağımlılığa kayan bir ilişkiden yani sınırları kopmuş yerini saplantılı ,bağımlı ve sağlıksız bir ilişki almış diyebiliriz.
Sınırınızı koruyun ve sınır koyun . Böylece hem kendiniz hem partneriniz daha mutlu olacaksınız . En önemlisi yalnız kalma kapasitenizi arttırın çünkü yalnızlığa alışan ve yalnız iken de kendine yetebilen birisini problem çok yıpratmayacaktır kendi içinde mutlaka çözüme ulaşacaktır . Yalnız kalabilen biri ayrıldığında ,boşandığında ,terk edildiğinde psikolojik olarak daha dayanıklı olduğundan dolayı psikolojik olarak kırılgan ,sorunlarla baş edemeyen ve stresi yönetme becerisi düşük olan bireylere kıyasla olumsuz yaşam olaylarından daha az etkilenip daha hızlı ayağa kalkabilir. Hayatınızın bir hedefi ve bir anlamı varsa yani yaşamak için değil gerçekten nefes almanızın sizin için anlamı var ise psikolojik sorunlarla baş etmede daha dayanıklısınız demektir bu da sizi ilişkilerde ayrılıklardan daha az yaralanan taraf olabileceğinizin sinyalini verir.
İlişkide sınır koymanın öneminden bahsetmiş iken başka önemli şeylerden de bahsedelim. Çift terapisine katılan veya bireysel psikoterapi alan bazı danışanlar eşim böyle değildi sevgili iken çok farklıydı evlenince bambaşka biri oldu gibi cümleler şeklinde ifade edebiliyor burada evlenmeden önce partnerinizi iyi tanımak mümkünse tanıma sürecinin uzun olması , onu iyi gözlemlemek ve iyi dinlemek çok önemli . Partnerinizle karşılıklı olarak birbirinizin hayatına saygı duymanız ve güvenli bir bağ ilişkinin kalitesi adına mihenk taşlarıdır desek yanlış olmaz . Eğer saygı ve güven duymazsınız sürekli partnerinizi değiştirmek için çaba harcadığınızı ve bunun sonuçta partnerinizden aldığınız olumsuz tepki ile karşılaşacaksınız . Birini değiştirmeye çalışıyorsanız orada sevgiden bahsetmek pek mümkün olmayabilir . Birlikte yapabileceğiniz aktiviteleriniz olması çok önemli . Partnerinizin ailesine ,işine ,mesleğine karşı saygı duyup gerektiğinde onu takdir etmeniz güzel olacaktır . Bir ilişkide tartışmalar olabilir bu problem değildir tartışmayı ve fikir ayrılıklarını zararlı hale getiren durum tartışmaları yönetme şeklimizdir.