İşte Bu Doktor İndir

Aile bir toplumun en küçük yapı taşıdır. Sağlıklı bir toplumun var olması sağlıklı ailelerin var olmasına bağlıdır. Avrupa'da 1950'li yıllardan bu yana aile danışmanlığı ile ilgili çalışmalar artmaya başlamış ancak Türkiye'de ikbinli yılların başında farkedilmiş ve yıldızı parlamaya başlamıştır. Psikoloji alanının içinde aldığı yer çok önemlidir. Ülkemizde artık ünversitelerde hem lisans hem de lisansüstü eğitimlerin verilmesi sağlıklı toplum olabilme yolunda atılmış çok değerli adımlardan biridir. 

 

Ailenin tanımını yapabilmek, ailenin işlevi ve aile türlerine dair bilgilerin bilimin ışığında incelenebilme üstünlüğü,  aile içi ilişkiler , ailenin iletişimi ve iletişim sorunları, aile yaşam döngüü, aile tutumları ve evlilikte eş seçimi gibi  konuların değerlendirilebilmesi Aile Danışmanlığı mesleğinin büyük bir boşluğu doldurabileceğini söylemek doğru olacaktır. Çift ve Aile bireylerinin yaşadıkları sorunların çözümlerini  en yakın diğer aile içinden/dışından (anne,baba,ağabey vd)  bireylerden alabilmeleri mümkün olmamakla birlikte duygusal yakınlık/taraf olabilme vd gibi konular nedeniyle muhakkak konunun Aile uzmanlarınca incelenmesinn gerekliliği aşikardır.

 

Çift ve Aile Danışmanlığı nedir? AİLE DANIŞMANLIĞI TARİHÇESİ VE AİLE TERAPİ MODELLERİ Kısa tarihine rağmen geçmişi çok uzun diyebileceğimiz Aile Danışmanlığı içerisinde insanın diğer insana yardımı Aile Danışmanlığının temelini oluşturur. Yani insanlar, tarih boyunca birbirlerine yardım etmeyi ve akil sayılan yaşlıların mensup oldukları aile toplulukları (klan) ve kabilelerinin diğer daha yaşça genç bireylere tavsiyelerde bulunması önemsenmişti. Dönemin bu sosyal yapılarının sadece tavsiye boyutunda bireylere destek vermesi aslında aile terapisinin/danışmanlığının gelişebilmesinin önündeki birinci engel olmuştur denebilir. Aile danışmanlığının hak ettiği yerde olamamasının ikinci nedeninin ise gelenekler, örf ve adetler kapsamında konunun uzmanlarının dışında yer alan meslek gurupları (psikiyatri doktorları, hukuk insanları, din temsilcileri gibi) devrede olabildiğinden , psikoanaliz vd. gibi psikolojik kavramların görünür baskısı olarak söylenebilir. Çiftlerin sorunları genelde bireysel ve aktarım odaklı incelenmiş, birden fazla kişi ile çalışmanın bu süreci bozabileceğine olan inanç sorunların çözülmesini mümkün kılamamış ve sorunların çözümü yüzeysel olmuştur. Sorunların derinlemesine değil yüzeysel değerlendirilmesi aile ve yaşanan çevre dahil edilmeden yalnızca bireyle çalışılması prensibi süreçte devam ederek özellikle ikinci dünya savaşı sonlarında artan ruh sağlığına yönelik hizmet gerekliliği ve pek çok ailenin desteğe gereksinim duyduğu aile terapileri ve sorunları olan bireylere yardımcı olabilmenin yepyeni bir yolu olarak tarihte ortaya çıkmaya başlamıştır. Ailenin toplumdaki gücünün anlaşılması terapistleri/danışmanları aileye yönlendirmiş ve ailede iyileşen bireyin aileye de sağlık getirebileceğini fark etmişlerdir. Bireylerle çalışılırken ailenin tedaviye dahil edilmesi ile ailenin bütüncül olarak tedavisi de mümkün olabilmiştir. Aile Terapistliği/Danışmanlığı kapsamındaki terapiler, toplumların özellikle sosyal hayatlarında kültür ve dini inanışlarında değerli bir farkındalık sağlayarak toplumları değiştirebilmiş , aileyi; sağlam toplumun, sağlam yapısı durumuna dönüştürebilme başarısını yakalamıştır. Başta sadece aileyi kapsayan danışmanlık ; sonrasında çift-aile-çocuk terapileri olarak adlandırılarak, aile danışmanlığı kendi metodolojisini ve sistemini oluşturmuş bir şekilde karşımıza çıkmayı başarmıştır. Umut ederim ki yakın gelecekte Çift ve Aile Danışmanlığı'nın gelişimi konusunda dünyada ve ülkemizde yapılan akademik çalışmalar , alanda mevcut fazla sayıda sivil toplum kuruluşu ve ihtiyaca cevap verebilecek uzmanların çokluğu ile daha çok birey ve aileye ulaşılacak; sağlıklı bireyler olarak sağlıklı bir toplumda yaşama imkanı doğacaktır. Hakime Özgüven/Aile Danışmanı İstanbul, 2019