Safra kesesi karaciğerin altındaki özel yerinde yerleşmiştir. Karaciğer tarafından üretilen sarı-yeşil renkli safrayı depolar.Yemekten sonra bu safrayı ince barsağa salgılayarak yağların sindirimine yardımcı olur.
Safra taşı; karaciğerde yapılan safranın herhangi bir nedenle içeriğinin (kimyasal yapısı) bozulması sonucu çoğunlukla safra kesesinde veya safra kanallarında çökelmesi sonucu oluşur. Başlangıçta çamur şeklini alan safra daha sonra daha da katılaşarak safra taşı şeklini alır. Safra taşı hemen hemen daima safra kesesinde oluşur. Hastaların yaklaşık %10 unda beraberinde safra kanallarında da taş bulunabilir.
Safra kesesinde tek taş olabileceği gibi sayının binlere ulaştığı durumlar da vardır.
Sıklığı; Safra taşı hastalığı denince akla safra kesesi taşları gelir. Safra kesesi taşları toplumda sık görülen bir hastalıktır. Ülkeden ülkeye değişmekle beraber 40 yaşını geçmiş, şişman ve doğum yapmış bayanların %10-15 inde safra kesesinde taş saptanabilir. Safra kesesi taşları kadınlar kadar olmasa da erkeklerde de sık görülen bir hastalıktır. Her 10 erişkinden birinde olan safra taşı özellikle 30 yaşından sonra kadınlarda daha sık görülmektedir, 60 yaşından sonra erkeklerin yüzde 10-15’inde kadınların yüzde 30-40’ında safra taşı oluşmaktadır.
Sarışın bayanlarda, şişmanlarda, çok hızlı kilo verenlerde, uzun süre damar yolundan beslenenlerde, midesinin bir kısmı ameliyatla çıkarılmış olanlarda safra taşı sık görülür. Hastalığın kalıtsal yanı olduğunu gösteren deliller vardır. Kafeinli içeceklerin ve alkolün safra taşlarını azalttığına dair yayınlar mevcuttur.
Nedenleri: Bahsedildiği gibi safranın kimyasal yapısında ve safranın akışkanlığında değişikliğe yol açan olaylar taş oluşumuna yol açar. Bunlar çeşitli enfeksiyonlar, bazı kan hastalıkları, beslenme alışkanlıkları olarak sıralanabilir. Safrada çok fazla kolesterol ve yeterince safra tuzu olmayınca kolesterol taşları oluşur. Yüksek kolesterole ek olarak iki diğer faktör de önemli bulunmuştur. Bunlardan birincisi safra kesesinin ne sıklıkla ve ne kadar kasıldığıdır; seyrek ve yetersiz safra kesesi boşalması safranın fazla yoğunlaşmasına neden olup taş oluşumuna katkıda bulunabilir. İkinci faktör ise karaciğer ve safrada bulunan ve kolesterol kristalleşmesini kolaylaştıran veya engelleyebilen bazı proteinlerin varlığıdır.
Ayrıca hamilelik sonucu yüksek estrojen seviyesi, hormon tedavisi veya doğum kontol hapı kullanımı safrada kolesterol düzeylerinin arttırabilir, safra kesesi kasılmasının azaltabilir ve bunların sonucunda safra taşı oluşabilir.
Beslenme ile safra taşı oluşumu arasında kesin bir bağlantı gösterilememiştir. Ancak az posalı, yüksek kolesterollu diyetlerin ve çok nişastalı diyetlerin safra taşı oluşumuna katkıda bulunabileceği öne sürülmüştür.
Safra taşı oluşumunda genetiğin rolü var mıdır?
Evet. Bazı ırklarda daha fazla görülmesi, genetik faktörlerin safra taşı oluşumunda rol oynadığını düşündürmektedir.
Bulgular ve Teşhis : Safra taşları, safra kesesinin çalışmasını ve yapısını bozduğundan, özellikle yemeklerden sonra hazımsızlık, karında şişkinlik, geğirme, karın ağrısı gibi rahatsızlıklara yol açar.
Karın ağrısı sağ tarafta daha sıktır ve kürek kemiğinin altına yayılabilir. Safra özellikle yağlı yemekleri sindirmek için gerekli olan bir salgıdır. Bu çeşit yağlı yemeklerden sonra şikayetler daha da belirginleşir (Çikolata, yumurta ve yağlı-kızartmalı yiyecekler).
Teşhis
Ultrasonografi ile kolayca teşhis konulur. Genellikle başka bir problem araştırılırken tespit edilir.
Safra kesesi iltihabı ne demektir? Sarılık, ateş ve ani başlayan ve de geçmeyen şiddetli karın ağrısı durumunda safra kesesinin iltihabı düşünülür. Bu tür şikayetleri olan hastalarda ultrasonografi adlı bir cihazla safra kesesi ve safra yollarındaki taşlar teşhis edilebilir. Safra kesesi iltihabı, acil tedavi gerektiren bir hastalıktır. Safra kesesi delinerek, hayati tehlike oluşturabilir.
Safra taşları hangi hastalıklara neden olur?
Safra kesesi iltihaplarına neden olabilir.
Safra kanallarını tıkayarak sarılığa da neden olabilir.
Safra taşları siroz gibi karaciğer hastalıklarına da neden olabilir.
Pankreas bezini iltihaplandırabilir ve Pankreatit denen hastalığa yol açabilir. Bu hastalık cok ciddi, acil tedavi gerektiren bir hastalık olup, hayati tehlike oluşturabilir
Bu bahsedilen komplikasyonlar şeker hastalığı ve ateroskleroz (Damar sertliği) olan hastalarda daha büyük önem taşır.
Genel olarak safra kesesindeki taşların ne zaman rahatsızlık vereceği önceden tahmin edilemez.
Safra Taşlarının Kanser ile İlişkisi: Safra taşlarının kansere yol açtığı ispatlanmış değildir. Ancak her 100 safra taşı hastalığında bir safra kesesi kanserine rastlanmaktadır.
Safra taşları ile birlikte olan sarılık ne ifade eder?
Safra kesesindeki taşlar safra kanallarına düşerek ve kanalı tıkayarak sarılık yapabilir. Bazen safra taşları safra kesesinden bağımsız olarak safra kanallarının kendisinde de oluşabilir. Safra kesesindeki yarım cm’den küçük taşlar büyük taşlara göre daha kolay kanallarına düşerek sorun yaratabilir (Küçük taşlar büyük taşlara göre daha tehlikelidir). Safra taşları safra kanallarında iltihap yaparak ta sarılığa yol açabilir (Kolanjit).
Safra Kesesi Taşlarının Tedavisi: Safra taşlarının ilaç ile tedavisi yoktur. Tedavi ameliyatla yapılmaktadır. Ameliyatta; safra kesesinin tamamı içindeki taşlarla beraber alınmaktadır (kolesistektomi ameliyatı). Safra kesesinin alınması sonraki yaşam için hiç bir sıkıntı yaratmaz. Hiçbir şikayete yol açmayan ve başka bir nedenle yapılan tahliller sırasında tesadüfen saptanan safra kesesi taşlarında ameliyat önerilemez. Ancak şeker hastalığı varlığında ve/veya safra taşlarının küçük ve çoğul sayıda olması durumunda hekim olası riskleri de dikkate alarak ameliyat önerebilir.
Safra Kesesi Ameliyatı Nasıl Yapılır? İki şekilde yapılır.
1-Açık ameliyat tekniğinde hastanın karını açılarak safra kesesi alınır.
2-Kapalı ameliyat (Laparoskopik teknik) tekniğinde karına 3-4 adet 0.5-1’er cm’lik delikler açılarak buradan sokulan aletler ile ameliyat gerçekleştirilir. Bu yöntem tüm dünyada bu hastalık için uygulanan altın standart prosedürdür.
Safra kanalı taşları ile birlikte olan safra kesesi taşlarının tedavisi: Hastalarda sarılık veya bazı biyokimyasal tetkiklerde anormallik vardır. Bu durumda ameliyattan önce veya sonra (genellikle ameliyattan önce) ağızdan sokulan ışıklı bir alet ile (endoskop) safra kanalındaki taşlar başarı ile alınır.
Daha sonra kapalı ameliyat tekniği safra kesesi de çıkarılır.
Safra Kesesi Ameliyatının Riskleri Nelerdir? Safra kesesi ameliyatı ister açık yapılsın ister kapalı yapılsın özellikle acil şartlarda yapıldığında bazı riskleri (komplikasyonlar) vardır. Bu komplikasyonların oranı %1-2 düzeyindedir. Ehil ellerde bu komplikasyon oranları çok düşüktür.
Özellikle kapalı yani laparoskopik olarak gerçekleştirilen safra kesesi ameliyatları, günümüzde birçok merkezde “günübirlik cerrahi” olarak gerçekleştirilebilmekte ve hastalar ameliyat edildikleri günün akşamında evlerinde olmaktadırlar. Bu yöntemle hastanede kalış süresi kısalmakta, maliyetler azalmakta ve hastaların işlerine dönüş süresi kısalmaktadır. Ancak ehil ellerde ve uygun merkezlerde bu yöntemin yapılmasının gerekliliği de açıktır.
Safra kesesinin tümü alınarak, hastalık nüksü, yeniden taş oluşumu, kanser ve komplikasyon gelişimi olasılığı ortadan kaldırılmış olur. Safra kesesinin olmaması insanlarda ciddi hiçbir soruna yol açmaz.”
Safra kanallarının yapısı (anatomisi) oldukça değişken olması ve onlarca değişik anomali olması nadir görülen bir durum değildir. Bunları ameliyattan önce tespit mümkün de değildir. Bu nedenle cerrahın tecrübesi çok önemlidir.
Kapalı ameliyat tekniği çok yaygın uygulanıyor olsa da, bu konuda deneyimli ellerde yapılması gerekmektedir.
Aksi halde ameliyatlar sırasında oluşabilecek komplikasyonların çözümü, başlangıçtaki hastalığın çözümünden daha zor hale de gelebilir.
İlaçla tedavi mümkün müdür?
Safra kesesi taşlarında ilaçla tedavi başlangıçta olumlu sonuç verse de hastaların yarısında 4 yıl içinde taşlar yeniden oluşmaktadır. Bu yüzden tedavide laparoskopik safra kesesi ameliyatı altın standart olarak kabul edilmektedir
Hastaneye yapılan başvurular
Safra kesesi taşı nedeniyle hastaneye başvuruların beşte birini kanal tıkanmasına bağlı iltihaplar oluşturmaktadır. Safra taşları kanser yapmasa da, safra kesesi kanseri nedeniyle ameliyat olanların yüzde 70’inde taşa rastlanmaktadır.
Porselen yada kalsifiye taş oluşan safra keselerinde yüzde 20-60 kanser olasılığı vardır, bu hastalarda şikayet olmasa bile ameliyat önerilir.
Korunma
Şişmanlık risk faktörüdür.Kişiler ideal kilolarına getirmelidir.Diğer yandan safra kesesi taşları için özel diyet yoktur.
Sağlıkla kalın...