Periodontal hastalıklar, büyük bir oranda önlenebilen ve kontrol altına alınabilen hastalıklardır. Tedavi; iyi ağız hijyeninin sağlanmasına, doğru ve erken tanıya ve doğru tedavi yaklaşımlarına bağlıdır. Bu nedenle hem hastanın hem de hekimin tedaviye aktif olarak katılımı gerekir.
Diş eti kanamaları yaygın olan periodontal hastalıkların ilk belirtisidir. Kızarık diş etleri, şiş ve parlak yüzeylidir. Çoğu zaman bu belirtilere, ağız kokusu, diş etinde kaşınma, kanama hissi, dişlerde hassasiyet de eklenebilir.
Periodontal hastalıklar, çocukluktan yaşlılığa kadar her yaşta insanı farklı derecede etkileyebildiği görülmektedir. Çoğu zaman hastanın ağrı gibi bir şikayeti olmadığı için belirti vermeden ilerleyebilmektedir. Hastanın şikayeti olduğunda ise sağlam, çürüksüz dişler destek dokulardaki kayıplardan dolayı sallanarak kaybedilmektedir.
Ana dişler ne kadar sağlıksız olsalar dahi kurtarılabilecekse eğer kayıp yaşanmaması için gerekli tüm tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Bu noktada devreye Periodontal tedavi girmektedir. Hastalığın tipi ve şiddetine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bunlar; öncelikle ağız hijyeni eğitimi, diş taşı temizliği, kök yüzeyi düzleştirilmesi, rejeneratif, rekonstrüktif ve mukogingival operasyonlar olarak basitçe özetlenebilir. Periodontal tedavi içerisine yüksek gülme hattı olan bireylerin diş eti estetiğini sağlamakta dahil edilebilir. Hastanın alışkanlıkları ve uzman doktor ile yapacağı işbirliği, ağız hijyeni ve tedavi planlaması başarıyı doğrudan etkiler.
Periodontal olarak sağlıklı olmayan dişlere hiçbir restoratif tedavi uygulanamaz.