İşte Bu Doktor İndir

Birisi erkeklerin bütün ilgisinin toplandığı organ iken diğeri en kötü ihtimalle kırklı yaşlara kadar farkında bile olunmayan bir organ…

Ama bu iki organ arasında anatomik ve fonksiyonel olarak önemli ilişkiler vardır. Prostat, hemen mesaneden çıktığı yerde idrar borusunun yani üretranın etrafını sarar bir pozisyonda yerleşmiştir. Penis ise idrar borusunun son kısmını taşır. Yani idrar borusu prostatın içinden geçtikten hemen sonra penisin içinde devam eder.

Bu iki organın birbirine anatomik olarak yakın pozisyonu, işlevsel açıdan da yakın bir ilişkiyi beraberinde getiriyor. Prostat her ne kadar hastalıkları ile daha çok anılagelse de aslında cinsel ilişki sırasında önemli bir fonksiyonu yerine getirir. Cinsel uyarının başlaması ile beraber beyin ve omurilikte cinsel fonksiyonlarla ilgili bölgeler aktive olur. Bu çekirdekler sinirler vasıtası ile sperm kanalı, seminal veziküller ve tabii ki prostata sinyaller gönderir.

Bu arada evet, prostat yeterince bilinmez değilmiş gibi bir başka organdan daha bahsettiğimin farkındayım. Seminal veziküller iki küçük üzüm salkımı şeklinde prostatın üstünde, idrar kesesinin arkasında yerleşmiş vaziyette organlardır. Meninin büyük bir kısmını prostat üretirken bir kısmı da seminal veziküllerden gelir. Sinyallerle uyarılan bu organlar cinsel faaliyet sırasında ritmik olarak kasılmaya başlar ve kanallarında bulunan sıvı içerik akar. Böylece testislerden gelen sperm hücreleri, prostat ve seminal veziküllerden gelen sıvı ile birleşir. Bu meni içeriği idrar borusunun, prostatın içinde kalan kısmında birikir. Daha sonra tam boşalma anından önce kritik bir şey olur. Ama bundan önce prostatın anatomisinden biraz daha bahsetmem gerekiyor.

Prostatın hemen arkasında yani mesanenin boynunda ve prostatın hemen önünde iki ayrı sfinkter kas grubu yani dilimizdeki karşılığı ile büzük vardır. Bu kas grupları işeme ve boşalma sırasında farklı çalışarak bu iki fonksiyonun sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesinde hayati bir rol oynarlar.

Önce işeme sırasında meydana gelen süreçlerden söz edeyim. Kişi işeme ihtiyacı hissettiğinde, bu ihtiyacı giderebileceği zaman ve mekanda büzükleri gevşeterek mesanenin önündeki vanayı açmış olur. İşte bu sırada hem prostatın arkasındaki hem de önündeki büzük aynı anda, tam da mesanenin kendisi idrarı boşaltmak üzere kasılırken gevşer. Böylece işeme sağlıklı bir şekilde gerçekleşir.

Cinsel faaliyetin sonunda meydana gelen boşalma sırasında ise bu iki büzük farklı çalışır. Mesane boynundaki büzük kasılı halde kalmaya devam ederken sadece prostatın önündeki büzük gevşer. Böylece iki büzük arasında, idrar borusunun prostatın içinde kalan kısmında cinsel uyarı devam ettikçe biriken meni prostat önündeki büzüğün gevşemesi ile beraber bulbokavernöz adıyla bilinen kasın kasılmasıyla dışarı fırlatılır. Mesane boynundaki büzüğün kasılı vaziyette kalması ise meninin mesanenin içine doğru geriye kaçmasının önüne geçmiş olur.

Karmaşık gibi duran bütün bu mekanizmalar esasında omurilikten kaynaklı reflekslerle düzenlenir ve saniyelerle ölçülen zaman dilimlerinde gerçekleşir.

İşte prostat ve onun etrafına yerleşmiş anatomik yapılar penisin cinsel fonksiyonları sırasında böylesine önemli fonksiyonlar görür.