PAP SMEAR NEDİR?
Pap smear, rahim ağzından spatula ve/veya fırça ile kazıma ile alınan hücrelerin tek hücre görünümü temelinde değerlendirilmesi ile yapılan bir tarama muayenesidir. Hücreler ince bir şekilde mikroskop lamı üzerine sürülür ve hücrelerin bozulmasını engellemek için hızlıca kimyasal maddelerle cama sabitlenir. Son yıllarda sıvı bazlı inceleme ön plana çıkmıştır ve bu metoda göre, hücreler sabitleyici solüsyonda askıda tutulur, dağıtılır ve sonrasında hücreler özel olarak bir filtrede toplanır. Hücreler daha sonra mikroskop camına transfer edilerek hücresel değerlendirme yapılır.
PAP SMEAR KİMLERE UYGULANIR?
Pap smear testinin 21 yaşından itibaren veya seksüel aktivite başlangıcından 3 yıl sonra (hangisi önce olursa) her kadına yapılmasını önermektedir. Çoğu kuruluşlar 2 veya 3 hücresel olarak normal yıllık smearden sonra Pap smear aralığının 3 yıla uzatılmasını önermektedir. Yüksek risk grubu olarak ifade ettiğimiz, rahim ağzında kanser öncüsü hastalık öyküsü, human papilloma virüs veya diğer seksüel geçişli enfeksiyonlar ve yüksek riskli seksüel davranışlı kişiler ile ilişkisi olanlara yıllık tarama önermektedir.
Amerikan Kanser Derneği’nin (ACS) yeni önerileri, rahimi alınmamış olan kadınlarda son 10 yılda anormal veya pozitif test sonucu yoksa 3 ardışık normal veya negatif test varlığında 70 yaşında taramanın kesilmesini desteklemektedir. Kanser olmayan hastalıklar için yapılan rahim alınması ameliyatı sonrası Pap smear taramanın kesilmesi uygundur.
KNSER ÖNCÜSÜ SERVİKAL LEZYONLAR
Servikal displazi rahim ağzı dokusunda olan ve rahim ağzı kanseri gelişimine ilerleyebilen kanser öncesi değişikliklerdir. CIN I (Cervical Intraepithelial Neoplasia) alt 1/3’lük doku kısmında sınırlı displazinin karşılığıdır. CIN II alt 2/3 kısımda sınırlı hücresel displazidir. CIN III rahim ağzı dokusunun kalınlığının 2/3’ünden daha fazlasını etkileyen hastalıktır.
Pap smearde görülebilen hücre anormallikleri
Skuamöz Hücre Anormallikleri
Atipik skuamöz hücreler (ASCs) önemi belirlenemeyen atipik skuamöz hücreler (ASC-US).
HSIL (yüksek dereceli lezyonlar)’ın ekarte edilemediği atipik skuamöz hücreler (ASC-H).
Düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon (LSIL), human papiloma virüs, hafif displazi ve servikal intraepitelyal neoplazi (CIN) l’i içerir.
Yüksek dereceli intraepitelyal lezyon (HSIL), orta ve şiddetli displazi, CIN II ve CIN lll’ü içerir. Skuamöz hücreli karsinoma in situ, CIN II ve CIN III’ü içerir.
Glandüler Hücre Anormallikleri
Atipik glandüler hücreler (AGCs): Rahim ağzının iç kısmı veya rahim iç duvarı olarak tanımlanan veya başka şekilde tanımlanamayan.
Atipik glandüler hücreler, kanser lehine.
Rahim ağzının iç kısmı olarak tanımlanan veya başka şekilde tanımlanamayan (AGC-NOS).
Rahim ağzının iç kısmı adenokarsinoma in situ (AİS); kanser.
SERVİKAL DİSPLAZİLER GENELLİKLE NEREYE YERLEŞİR?
Skuamöz intraepitelyal neoplazilerin yaklaşık %95’i rahim ağzında özel bir bölge olarak bilinen “transformasyon zonu”ndan gelişir. Rahim ağzı transformasyon zonu rahim ağzının dış kısmında bez hücre yapısının yerini yassı hücre yapısı almaya başladığı yerdir.
SERVİKAL DİSPLAZİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Human papilloma virüs (HPV) enfeksiyonu (onkojenik tipler 16,18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59 ve 68)
Erken yaşta cinsel aktivite
Cinsel yolla geçişli hastalık öyküsü
Çok sayıda cinsel partner veya riskli cinsel davranışlı kişilerle ilişki
Sigara
Çok doğum yapmış olmak
Baskılanmış bağışıklık (HIV, organ nakli hastaları)
Tüm bunlara karşın, HPV servikal displazi için en önemli risk faktörüdür.
HUMAN PAPİLLOMA VİRÜS ENFEKSİYONU NASIL DİREKT OLARAK SERVİKAL DİSPLAZİYE NEDEN OLUYOR?
HPV, hücresel değişikliklere sebep olmaktadır. Bu hücresel değişiklikler genital siğiller ve sıklıkla intraepitelyal neoplazi alanında bulunmaktadır. HPV’nin onkojenik proteinlerle birleşimi ile tümör baskılayıcı genlerinin kaybı ve bunun sonucunda kanser hücresi büyümesine yol açması olası mekanizmadır.
HPV DNA testi ne zaman yapılır?
Bu test aşağıdaki durumlarda yapılır:
Pap smear sonucu ASC-US ise
Pap smear sonucu ASC-H ve LSIL için yapılan kolposkopilerin takibi için 12 ay sonra
Kolposkopi nedir?
Kolposkopi, özel bir mikroskop ile sağlanan büyütme altında ve asetik asit uygulaması ile rahim ağzının hücresel değişiklikler açısından görsel muayenesidir. Kolposkopide görünen anormal alanlardan biyopsiler alınarak patolojik tanı belirlenir.
Gebe kadınlara özel tarama yaklaşımları var mıdır?
Gebe kadınlara birinci vizitlerinde Pap smear yapılmalıdır.
TEDAVİ
Kriyoterapi (dondurma)
C02 Lazer Tedavisi
Eksizyonel (Soğuk) Konizasyon
C02 Lazer Kon Eksizyon
Loop Elektrocerrahi Eksizyon Prosedürü (LEEP)
Biyopsi ile doğrulanmış CIN I ‘i olan ve tatminkâr kolposkopi yapılabilen olgularda ilk yaklaşım nedir?
CIN I’lerin büyük kısmı (yaklaşık %60) kendiliğinden geriler. %10’dan fazlası CIN lll’e ilerler. 3 yönetim seçeneği vardır.
Önerilen yaklaşım: 6. veya 12. ayda Pap smear veya 12. ayda HPV DNA testi
Kabul edilebilir: 12. ayda Pap smear ve kolposkopi
Kabul edilebilir: Yakma veya dondurma veya cerrahi ile tedavi
Biyopsi ile doğrulanmış CIN I ve tatminkâr olmayan kolposkopi durumunda ilk yaklaşım nedir?
Tatminkar olmayan kolposkopi, transformasyon zonunun tümüyle yeteri kadar görülememesidir. Bu olgularda tanı koymak için dokunun çıkartılması gereklidir. Bununla birlikte baskılanmış bağışıklık durumlarında, gebelik veya ergen dönem gibi özel durumlarda tedavisiz Pap smear takibi de yapılabilir.
Biyopsi ile doğrulanmış CIN II veya CIN III’ü olan ve tatminkar kolposkopi yapılabilen olgularda ilk yaklaşım nedir?
Birçok CIN II lezyonu (yaklaşık %42) kendiliğinden geriler, ancak %20’nin üzerinde CIN lll’e ilerler, %30’un üzerindeki bir oranda CIN III kendiliğinden geriler, ancak %10’nun üzerindeki olgu kansere ilerler. Kansere ilerleme riski büyük olanlarda transformasyon zonunun LEEP veya kon biyopsi (veya yakma, lazer, dondurma) ile çıkartılması kabul edilebilir bir tedavidir. Hasta ileri yaşlarda ve çoçuk doğurma durumu tamamlanmışsa özellikle CIN III’te rahim alınabilir.
Biyopsi ile doğrulanmış CIN II-CIN III ve tatminkâr olmayan kolposkopi durumunda ilk yaklaşım nedir?
Bu olgularda tanı koymak için dokunun çıkartılması gereklidir.