Beden aslında oldukça bilinçlidir; kalbiniz durup dururken çarpmaya başlamaz, baş dönüyormuş, beden sanki düşecekmiş gibi olmaz, nefes birden daralmaz, kişi anlamsızca çıldırmaktan ya da ölmekten korkmaz. Tüm bu belirtilerin ardında bedenin vermek istediği bir mesaj bulunur. Siz bu mesajın ne anlama geldiğini idrak edene kadar panik atak gitmez. Yalnızca belirtiler değişir ya da bir köşede bekler ve tekrar gelme korkusunu hissettirir. Atak artık gelmese bile, korkulu bekleyiş yıllarca sürer. Panik atağın mesajı alındığında beden ve duygular artık sizi korumayı bırakır, alarmı kapar ve panik biter.
Sonuç olarak panik atak kesinlikle sizin düşmanınız değil, size “bir şeyleri yanlış yapıyorsun” mesajı veren bir tür dost, bir tür alarm sistemidir. Şöyle düşünün; panik atak geçirip duruyorsunuz, bedenin vermeye çalıştığı mesajı alamadınız ve yaşamınızda hiçbir değişiklik yapmadan sadece ilaçlarla iyi hissederek eskiden yaptığınız gibi, farkındalık olmadan yaşamaya devam ettiniz; doğal olarak mesaj tekrar gelir, panik atak tekrarlar ya
da tam olarak geçmez.
Peki nedir panik atağın ya da panik bozukluğun vermek istediği mesaj? İşte size panik mesajlarına birkaç örnek;
Delirme korkusu: “Hayatta değişen koşullara rağmen, hep çok dengeli olmayı ya da görünmeyi bıraksan nasıl olur”?
Ölüm korkusu: “Hayatın boş ve monoton, kendin için ne zaman bir şeyler yapacaksın”?
Kalp krizi korkusu: “İçimdeki sevgi ve şefkate aç kutbunla ilgilen, o kadar almaya ihtiyacın var ki”
Kalp çarpıntısı: “Beni çok fazla yoruyorsun, herkesi çok düşünüyor, her şeyi çok umursuyorsun”
Baş dönmesi dengesizlik: “Yorulmadın mı bu kadar güçlü durmaktan?, zayıf iken de mutlu olmayı öğrensen nasıl olur?, ya da yardım almayı öğrensen nasıl olur?”
Sevgili okurlarım ve danışanlarım, yukarıdaki örnekler çoğaltılabilir ancak, panik atağınvermeye çalıştığı mesajı almadan, panik atak neden olur sorusuna cevap bulmak ya da panik atak tedavisini yapmak oldukça güç görünmektedir.
Sevgi ve sağlıkla kalın, kendinize iyi bakmayı unutmayın!