Herhangi bir zihinsel, nörolojik, fiziksel ve ruhsal engele bağlı olmadan kişinin okuma, yazma ve matematik alanlarının biri veya birkaçında yetersizlik ve zorluk yaşanması olan özgül öğrenme bozukluğu tembellik ya da isteksizlik değildir. Zeka geriliği değildir. Öyle ki Albert Einstein, Leonardo Da Vinci, Tom Cruise hatta Jamie Oliver okul çağlarında öğrenme güçlüğü sorunu yaşadığı bilinen başarılı kişilerdir. Önemli olan çocuğun okuma, yazma ya da sayısal bilgileri öğrenme sürecinde yaşadığı güçlükleri fark ederek bu sorunların nedenlerinin anlaşılmasıdır. Nedenleri anlaşıldığında ise uygun yaklaşımlarla çocuğun yaşadığı güçlüklerin düzeltilmesi hedeflenir.
Öğrenme bozukluğunun 3 tipi vardır
Özgül öğrenme bozukluğunun okuma bozukluğu (Disleksi), yazma bozukluğu (Disgrafi) ve matematik bozukluğu (Diskalkuli) olmak üzere üç tipi vardır.
İlkokul döneminde en sık görülen nöropsikiyatrik bozukluktur. Ders başarısızlığı, ödev yaparken isteksiz olma, ödev yapmama, öğretilenleri anlamakta zorluk gibi yakınmaları olan çocukların çoğu özgül öğrenme bozukluğu tanısı alır. Bu çocuklar gelişimsel olarak yaşıtlarıyla benzer özellik göstermekle beraber, okuma, yazma ve matematik becerilerinde yaşıtlarının çok altında bir beceri gösterir. Sözcükleri yanlış ya da yavaş veya çok çaba harcayarak okuma, okurken harf atlama, harf ekleme, harf değiştirme, yaşıtlarına göre okuma hızının yavaş kalması, okuduklarının anlamada zorlanma, sözcük ve harfleri doğru yazmada güçlük, düzgün yazamama, yazarken harf ve sayıları ters yazma, okunaksız yazma, düşüncesini yazıya dökmede sorun, sayıları öğrenememe, dört işlem ve hesaplama yapmada sorun yaşama şeklinde yakınmaları olan çocuklarda öğrenme güçlüğü olabileceği akla gelmelidir. Öğrenme, öğretilen materyali algılama, birbiriyle ilişkilendirme, akılda tutma ve bu bilgiyi kullanabilmeyi gerektirir. Bu çocukların belirtilen öğrenme süreçlerinde sorun yaşadıkları düşünülür.
Anne babalar durumu fark etmeyebilir
Anne baba çocuklarının okumayı, yazmayı ya da sayılarla işlem yapmayı öğrenme becerilerinde sorun yaşadıklarını fark etmezler. Çocuğun öğrenemediği süreci “başka şeylerde iyi, bir tek dersleri yapmıyor, istese yapar” şeklinde düşünerek çocuğu zorlarlar. Cezalar verebilirler. Bu durum anne baba çocuk ilişkisini olumsuz etkiler. Ders yapma artık çatışmalı bir durumla özdeş hale gelir. Benzer şekilde arkadaşları ile paralel bir başarı göstermeyen çocuğun kendine güveni olumsuz etkilenir. Yine okul arkadaşları tarafından dışlanabilir, arkadaş ilişkilerinde de sorun yaşar.
Zorluklarının nedenleri tespit edilmeli
Özgül öğrenme bozukluğu tembellik ya da isteksizlik değildir. Zeka geriliği değildir. Çoğu zaman dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile birlikte görülse de bu durumdan farklı bir sorundur. Ancak dikkat eksikliği eşlik ettiğinde öğrenme sorunları daha artacağından okuma, yazma ve matematik becerilerindeki sorunlar daha da şiddetli olabilir. Anne ve babalar “Çocuk istemediği için yapmıyor” düşüncesinden uzaklaşıp bunun bir güçlük olduğunu kabul etmelidir. Konu hakkında doğru bilgi sahibi olmaya çalışmalıdırlar. Çocuklarının zorluklarının nedenlerinin tespit edilmesi ve doğru tedavi yaklaşımlarının ve desteğin sağlanması için bir çocuk psikiyatrsisi uzmanına başvurmalıdırlar.