Öz-şefkat Pratiği: İç Sesin Yapılandırılması
Öz-şefkatle ilgili yaygın olan bazı yanlış tanımlamaları artık biliyoruz.
Bir önceki yazımda, öz-şefkat ne bir bencillik, ne bir kolaya kaçıp kendini kandırma ne de zayıflıktır demiştik.
Daha ziyede kişinin duyarlığını, empati ve nezaketini kendine de yöneltmesi ve böylece hem fizyolojik hem de psikolojik olumlu sonuçlar almasıdır.
Peki öz-şefkati nasıl pratik ediyoruz?
Verimli bulduğum ilk yöntem, boş bir kağıt alıp ortadan ikiye düz bir çizgi çizmekle başlıyor.
Yaşanan olumsuz bir olayı tepeye yazıp, çizginin sol tarafına her zaman yaptığım değerlendirmeleri, düşünceleri yazarız.
Örneğin, sayfanın başında yazılı olan durum önümüzdeki bir sınav olsun.
Sol tarafta şunlar yazabilir:
“Bunu da beceremeyeceksin. Başarısız olacaksın. Zaten şimdiye kadar ne başardın ki? Kimseyi memnun edemeyeceksin. Diğerleri kadar iyi değilsin. Yeterince çalışmadın. Altı üstü bir sınavdı ama yine beceremedin, kabul et yetersizsin.”
Daha da ileri gidelim: “Hiçbir değerin kalmayacak artık. Ya bu sınavı yaparsın ya da geberir gidersin!”
Bazılarınıza oldukça tanıdık gelecek bu ifadelere, şöyle bir dışarıdan bakın.
Yargılamadan sadece bakın, okuyun ve hatta sesli bir biçimde ifade edin. Kulağa nasıl geliyor?
Daha sonra kağıdın sağ tarafına geçerken, bunları yaşayan ve söyleyen çok sevdiğiniz bir dostunuz, kardeşiniz, sevgiliniz olsa ona nasıl yaklaşacağınızı düşünün.
Şöyle demek ister miydiniz: “Bence de böyle olacak ve gerçekten yetersiz ve beceriksizin tekisin. Sana oldukça hak veriyorum ve hiçbir şeyi başaramadığın için gerçekten de yaşamasan da bir fark olmaz.”
Yoksa, empati ile yaklaşıp nezaket ve şefkatle ona destek mi olurdunuz?
Eğer ilki ile yaklaşıyorsanız, başarısızlık kaygılarınızdan çok daha ağır psikopatolojileriniz olabilir.
Eğer ikinicisi ile yaklaşıyorsanız, o halde kağıdın sağ tarafında kendinize de böyle yaklaşmaya çalışabilirsiniz.
“Akademik hedeflerimin olması ve bunlara erişmeyi istemem çok kıymetli. Bu durumun yarattığı duyguların zorluğunun farkındayım ve anlıyorum.”
“Bir sınava yönelik kaygılanmak, performanstan dolayı hayal kırıklığı yaşamak oldukça doğal. Bu duygular insan olmamın birer parçası ve ancak biliyorum ki bu deneyimden öğreneceğim çok şey var.”
“Sınavdan istediğimi sonucu alamayacak olmak ihtimaller arasında olsa da bu gerçekliğin henüz kendisi değil. Sınavdan verim alacak olmam da bir ihtimal.
“Başarısız olsam bile bu benim ve hatta hiçbir insanın varoluş değerini belirleyecek bir faktör değil.”
Biliyorum, bu ifadeler size oldukça yapmacık gelecektir.
Belki de buna odaklanıp şaşıracağınıza, kağıdın solundaki ifadelerin size ne kadar da normal geldiğine şaşırabilirsiniz.
Tıpkı onlar gibi yeni oluşturduğunuz bu duyarlı, nazik ve hatta daha rasyonel olan bu düşünceleri de ürettikçe, yani bunları pratik ettikçe öz-şefkat becerinizi geliştireceksiniz.
Bir diğer yazımızda öz-şefkatli davranışları da içereceğiz ve bir bütün olarak öz-şefkatin pratiğini artırmaya çalışacağız.
Kaynak: https://www.dokuzsutun.com.tr/ozsefkat-pratigi-ic-sesin-yapilandirilmasi-49812h.htm