İşte Bu Doktor İndir

Ortodonti, diş hekimliğinin uzmanlık branşlarından biridir. Kelime olarak pek çok tıp terimi gibi Latince kökenlidir ve “düzgün diş” anlamına gelmektedir. Kelime olarak diş üzerinde çalışılıyor gibi olsa da aslında çene yüz sistemindeki sorunları ortopedik olarak tedavi etme odaklı çalışan bir bilim dalıdır.

Ortodontist Kimdir?

Ortodontistler, diş hekimliği fakültesinden mezun olduktan sonra 4 ila 6 yıl süreyle Sağlık Bilimleri Enstitüleri’ne bağlı şekilde fakültelerin Ortodonti Anabilim Dalı’nda sadece ortodonti üzerine çalışarak belli sayıda hastanın ortodontik tedavilerini yaparak doktora ya da uzmanlık eğitimiyle bu işi öğrenen diş hekimleridir.

Erken Dönem Ortodonti (Koruyucu ve Durdurucu Ortodonti)

Ortodontik tedavi, kendi içinde pek çok farklı yaklaşımı ifade etmektedir. Süt dişlerinin ağızda olduğu dönemden daimi dişlerin tamamlandığı döneme kadarki süreçte Koruyucu ve Durdurucu Ortodontik Tedaviler uygulanabilmektedir. Burada dil itimi, parmak emme gibi kötü alışkanlıkların bıraktırılması ve etkilerinin ortadan kaldırılması gibi yaklaşımlarla alt ve üst çenedeki gelişim bozukluklarının teşhisi ve tedavileri planlanabilmektedir. Yani bunlara genel olarak Erken Dönem Ortodontik Tedaviler de denilebilmektedir. Ortodontistler tarafından kontrol süreci 7 yaş civarında başlamalıdır. Bu dönemde süt dişlerinin değişim süreci kontrol edilerek bazen çene genişletmek için hareketli apareyler kullandırılabilir, bazen erken süt dişi çekimleri planlanabilir ki bu uygulamaya sürme rehberliği adı verilir. Sürme rehberliğinde süt dişlerinin kontak noktalarında belli sınırlarla aşındırmalar yapılarak hafif çapraşıklıklar çözülebilir. Yer darlıklarının fazla olduğu durumlarda ise daimi diş çekimlerinin de gerektiği tedavi yaklaşımına seri çekim adı verilmektedir. Tüm bu koruyucu ve durdurucu yaklaşımlar, hastaların ileride görmek zorunda kalacağı ortodontik tedavileri basitleştirir veya tedaviye gerek kalmaksızın ortodontik bozukluklar giderilmiş olur.

Fonksiyonel Çene Ortopedisi

Ortodontik tedavinin içerisinde önemli bir yere sahip olan bir diğer uygulama da Fonksiyonel Tedavilerdir. Fonksiyonel tedaviler için en uygun dönem, çocukluk dönemden erişkinliğe geçiş zamanı yani ergenliğin en hızlı geliştiği dönemdir. Bu dönemde alt veya üst çenenin gelişim yetersizlikleri; büyüme yönlerinin değiştirilmesi veya büyüme miktarının artırılmasını sağlayan hareketli ya da sabit ortodontik apareylerle düzeltilebilmektedir. Bu dönemi anlamak için bu gibi çene gelişiminde bozukluğu olan gençlerden el bilek bölgesinden röntgen çektirilebilmektedir. Hareketli fonksiyonel apareylere örnek Twin Blok, Monoblok (Frankel ya da Aktivatör) gibi aygıtlarken, sabit fonksiyonel apareylerin en yaygını Herbst’tür. Bunlar gibi fonksiyonel apareyler, çoğunlukla alt çenenin gelişim yetersizliklerinde kullanılmaktadır. Fonksiyonel tedaviler hastanın bu apareyleri çok iyi kullanması koşuluyla genellikle bir yıl kadar devam eder. Sabit fonksiyonel apareylerde bu süre bir miktar kısalabilmektedir. Fonksiyonel tedavilerin bitişi ardından, kapanışı tam oturtabilmek için her hastanın ağız içindeki bozukluğun durumuna göre sabit ortodontik apareyle veya şeffaf plaklarla belli süreli ikinci aşama tedavilere gereksinim duyulmaktadır.

Hızlı Üst Çene Genişletmesi ve Ortodontik Yüz Maskesi

Ortodontinin içerisinde bir diğer önemli yere sahip olan Hızlı Üst Çene Genişletmesi ve Ortodontik Yüz Maskesi uygulamaları içinse ortopedik olarak iskeletsel değişimler yapan tedavilerdir diyebiliriz. Hızlı üst çene genişletmesi için kullanılan apareylerin hepsi sabit olarak dişlere yapıştırılır ya da kemik destekli olarak sabit uygulanır. Hızlı üst çene genişletmesi için standart uygulamalarda yaş sınırı vardır ki genellikle bu 15 yaştır. Ancak gelişen tedavi teknikleriyle, 15 yaş sonrası yaklaşık 28-30 yaşa kadar üst damak kemiğine yerleştirilen mini vidaların yeni versiyonları sayesinde üst çeneye herhangi bir ameliyat uygulanmaksızın hızlı üst çene genişletmesi yapılabilmektedir. Bu noktada, üst çene kemiğimizin sağ ve sol simetrik iki kemik parçasından oluştuğunu ve damağımızın ön kısmından en geriye doğru ortada oynamaz bir eklem olduğunu belirtmekte fayda var. Bu oynamaz eklem 15 yaşa kadar tam sert bir şekilde kaynamadığı için basit şekilde genişletme yapabiliyoruz. Ancak bu kemiğin dişlerden ya da üst damağa yerleştirilen vidalardan destek alınmasıyla genişletilemediği durumlarda üst çeneye genel anestezi altında üst çene kemiğinin oynamaz eklemlerinin zayıflatıldığı ameliyatın yapılması kaçınılmaz olabilmektedir. Hızlı üst çene genişletmeleri, üst çenenin alt çeneye göre daha dar olduğu veya üst çenenin öne doğru gelişiminin yetersiz olduğu durumlarda planlanan tedavilerdir.

Bir diğer ortopedik temelli ortodontik tedavi de üst çenenin alt çeneye göre gelişiminin yetersiz kaldığı durumlarda uygulanan Ortodontik Yüz Maskesidir. Yüz maskesi, üst çeneyi ağız içerisinde hareketli ya da sabit olarak kullanılan apareylerden destek alarak dışarı doğru çeken ağız dışı aygıtlardır. Yüz maskesi, bu apareylere lastiklerle takılmaktadır ve başarılı sonuç elde etmek için günde 15-16 saat kullanım gerektirirler. Doğru şekilde ve sürelerde kullanıldığında hastaların üst çenesinin öne gelmesi ile daha çökük görünen orta yüz dediğimiz burun kanatlarının olduğu kısım ile üst dudak daha dolgun görüntü verir hale gelecektir.

Ortodontide Tel Çeşitleri

Ortodontik tedavilerde dişleri hareket ettirmek için kullanılan tellerde pek çok alternatif mevcuttur. Dişlerin üzerine yapıştırılarak içine takılan tellerden kaynaklı kuvvetleri aktaran tedavi araçlarına braket adı verilmektedir. Braketlerde kullanılan en yaygın malzeme metaldir. Tellerin görünümü daha estetik olsun beklentisiyle gelişen teknoloji sayesinde pek çok alternatif, ortodontinin içine girmiştir. Bunların en bilinen ve yaygın olan çeşitleri seramik (porselen) braketler, lingual ortodonti adı verilen dişlerin dil tarafına yapıştırılan metal braketler ve günümüzün en popüler seçeneği şeffaf plaklardır. Seramik braketler estetik olarak avantajlıdır, ancak içlerinden geçen teller üzerine yapılmış diş rengindeki kaplamalar bazen sıyrılıp atmakta ve kötü görüntü oluşturmaktadır. Ayrıca seramik braketler metallere göre daha kırılgandır ve bazı durumlarda tedavi süresini uzatabilmektedir. Lingual braketler ise dil tarafında olduğu için bazı durumlarda dilde tahriş oluşturabilir ve konuşmada bazı harfleri telaffuzda zorlanılabilir. Bunlardan dolayı günümüz koşullarında en avantajlı estetik seçenek şeffaf plaklardır diyebiliriz.