Giriş
Günümüzde şiddet giderek artan ve ciddi tehdit oluşturan bir olgu olarak karşımıza çıkabilmektedir. Şiddet birçok bilim dalı tarafından açıklanmış olmasına rağmen toplumsal ve tarihsel süreçlerin değişiklik göstermesine bağlı olarak üzerinde uzmanlaşmış ortak bir tanım bulunmamaktadır. Kişiyi şiddete iten en tetikleyici duygunun öfke olduğu kabul edilir. En dar anlamıyla şiddet, kişinin kendi amaçları doğrultusunda başka bir kişide fiziksel olarak hasar oluşturmasıdır. Bu anlamıyla şiddet, öfkenin davranışa bürünmesidir. Geniş perspektifte şiddet kişide oluşan ruhsal hasarı da içerir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şiddeti; bireyin kendisine, başkasına, belirli bir topluluk veya gruba yönelik yaralama, ölüm, fiziksel zarar, bazı gelişim bozuklukları veya yoksunluk ile sonuçlanabilen, tehdit ya da fiziksel zor kullanma şeklinde tanımlamaktadır (Haskan, 2009;Özgür, Yörükoğlu ve Arabacı, 2011 ).
Şiddet eğilimi insanın yaşam döngüsünde bazı dönemlerde farklı derecelerde ortaya çıkabilir. Ergenlik dönemi de bu yaşam sürecinde şiddet eğiliminin artış gösterdiği dönemlerden biri olarak görülür. Ergenliğe giriş döneminin kesin bir yaşı olmamakla birlikte ortalama on iki yaş civarı ergenliğe giriş dönemi olarak kabul edilmektedir. Bu yaş dönemi ülkemizde ortaokul düzeyine denk gelmektedir. Yapılan birçok araştırma okul ortamında özellikle ergenlerin yol açtığı şiddetin ciddi boyutlarda olduğunu gözler önüne sermektedir. Okullardaki kalabalık sınıf mevcudu, öğrencilerin boş zamanlarını geçirebilecekleri alternatif seçeneklerin bulunmayışı ve akademik başarısızlık öğrencileri şiddete yönlendiren faktörler arasında sıralanabilir. Ayrıca anne baba arasındaki sözel ve fiziksel tartışmalar, ebeveynlerinin çevresindeki insanlarla olan ilişkilerindeki saldırgan tutumları ve ev ortamında çok fazla şiddet içerikli uyaranlara maruz kalınması ergenlerde saldırganlık davranışının oluşmasına yol açabilir. Aile yaşantısında bu tür davranışları problem çözmenin bir yolu olarak öğrenen öğrenciler akranları arasında herhangi bir problemle karşılaştıklarında aileden öğrendikleri bu olumsuz tepkileri daha fazla sergileme eğilimindedirler. Bu bağlamda düşünüldüğünde öğrencilerin yaşadıkları ortam, kendilerine örnek aldıkları kişiler, ailelerde görülen geçim sıkıntısı gibi faktörler öğrencilerin şiddet eğilimlerini ve dolayısıyla suça teşvik oranlarını etkileyebilir. Özellikle ergenlik döneminin başlarındaki şiddet eğilimi; ana-babaya karşı gelme, söz dinlememe, sorumluluklarını yerine getirmeme gibi karakteristik davranışlarla kendini gösterir (Avcı ve Yıldırım, 2014; Göldağ, 2015; Haksan ve Yıldırım, 2012; Özgür, Yörükoğlu ve Arabacı, 2011).
Öfke çoğunlukla şiddet eğilimine zemin oluşturan bir faktör olarak bilinir. Özellikle ergenlik döneminde kişinin yaşamış olduğu öfkenin sebebi yüksek oranda engellenme davranışı olduğu söylenebilir. Engellenme, kişinin gerçekleştirmek istediği herhangi bir şeyi gerçekleştirememesinden kaynaklanmaktadır. Kişi engellendiğinde saldırganlık davranışları daha çok ortaya çıkar. Ergenlik döneminde bireylerin öğretmenleri ve akranları tarafından engellenmesi okuldaki ilişkilerinde şiddete başvurmalarına yol açabilir. Bu durum okul başarısına etki ederek aile ile başka bir çatışmaya sebep olur ve bu döngü içerisinde kalan birey daha fazla engellenmiş hisseder (Karataş, 2008).
Şiddet eğilimini etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak da kişinin içinde yaşamış olduğu çevre gösterilebilir. Değişen çevre yapısı ile bireyin şiddet eğilimi arasında ilişki olduğu görülmüştür. Kentsel alanlarda yaşanan geçim kaygısı, işsizlik, yüksek hizmet maliyetleri, ekonomik bunalımlar gibi sorunların varlığı bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkilemekte; bu durum şiddet eğilimini ve suç oranını artırmaktadır (Karasu, 2008). Bu tür faktörler toplumsal sınıflar arasında ekonomik açıdan derin uçurumların oluşmasına sebep olarak şiddet eğilimini arttırmaktadır (Avcı ve Yıldırım, 2014).
Bu çalışmanın amacı İstanbul iline bağlı gelişmişlik düzeyi faklı iki ilçenin ortaokul öğrencilerinin şiddet eğilimlerinde farklılık olup olmadığını gözlemlemektir. Buna ek olarak öğrencilerin şiddet eğilimi aile gelir düzeyi, anne baba eğitim düzeyi ve gelecek hakkındaki düşünceleri gibi bağımsız değişkenlerle incelenmiştir. Öğrencilerin yaşadığı sosyal ortam temel değişkeni oluşturmaktadır.
Yöntem
Katılımcılar
Bu araştırmada örneklem grupları İstanbul ilinin 2 farklı ilçesi olan Kadıköy ve Sultangazi devlet okullarındaki 6, 7 ve 8. sınıf ortaokul öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmaya katılan toplam öğrenci sayısı 234 olup bu öğrencilerden 114'ü (%48,7) Kadıköy ilçesinde, 120'si (%51,3) Sultangazi ilçesinde eğitim görmektedir. Çalışmaya katılan öğrencilerden 112'si (%47,9) kız, 122’si (%52,1) erkek olup bu öğrencilerden 68’i (%29,1) 6.sınıf, 92’si (%39,3) 7.sınıf ve 74’ü (%31,6) 8. sınıftır. Öğrencilerden 95’i (%40,6) aile gelir düzeyini iyi, 134’ü (%57,3) orta ve 5’i (%2,1) kötü olduğunu belirtmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerden 12’si (%5,1) annesinin eğitiminin olmadığını, 81’i (%34,6) ilkokul mezunu, 43’ü (%18,4) ortaokul mezunu, 58’i (%25,2) lise mezunu ve 39’u (%16,7) üniversite mezunu olduğunu belirtirken 5’i (%2,1)’babasının eğitiminin olmadığını, 53'ü (%22,6) ilkokul, 70'i (%28,8) ortaokul, 66’sı (%28,2) lise ve 40'ı (%17,1) üniversite mezunu olduğunu belirtmiştir.
Araç- Gereç
Yapılan araştırmada kişisel bilgi formu ve Şiddet Eğilimi Ölçeği (ŞEÖ) kullanılmıştır. Ölçekteki 20 soru 4’lü likert tipi (1) ‘’hiç uygun değil’’ den, …, (4) ‘’çok uygun’’ a değişen puanlama sistemi uygulanarak yapılmaktadır. Ölçekten elde edilecek en yüksek puan 80, en düşük puan 1’dir. Yüksek puan; öğrencilerin saldırganlık ve şiddet eğilimlerinin fazla olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin ölçekten aldıkları puanlara göre 1-20 arası puan ‘’çok az ‘’, 21-40 arası puan ‘’az’’, 41-60 arası puan ‘’fazla’’ ve 61-80 arası puan ‘’çok fazla’’ şiddet eğilimi olarak değerlendirilmektedir.
Uygulama
Araştırmaya katılan Kadıköy ve Sultangazi ilçesi devlet okullarındaki öğrencilere 9 sorudan oluşan kişisel bilgi formu ve 20 sorudan oluşan Şiddet Eğilimi Ölçeği ders saatleri içerisinde verilip öğrencilerden bu anketi cevaplamaları istenmiştir. Öğrencilere verilen anketleri doldururken herhangi bir süre kısıtlamasına gidilmemiştir. Araştırma okulların ilk yarıyıl döneminde uygulanmıştır.
Verilerin Analizi
Verilerin analizinde ilk olarak öğrencilerin yaşadıkları yerlerin şiddet eğilimine etkisi olup olmadığını incelemek için bağımsız örnek t-testi analizi yapılmıştır. Cinsiyetin ve kişisel odaya sahip olup olmama durumunun incelenmesinde de bağımsız örnek t-testi analizi kullanılmıştır. Son olarak sınıf düzeyleri, aile gelir düzeyleri, gelecek hakkındaki düşünceleri, kardeş sayısı ve anne-baba eğitim durumlarının şiddet eğilimine etkisinin incelenmesi için de tek yönlü varyans analizi (ANOVA) yapılmıştır.
Tablo 1. Şiddet eğilimi ölçeği toplam puanının yaşanılan yer değişkeni açısından bağımsız örnek t-testi analizi ile karşılaştırılması.
Toplam puan
Yaşanılan yer
Kişi sayısı
Ortalama
Standart sapma
t
Serbestlik derecesi
p
Şiddet eğilimi ölçeği puanı
Sultangazi
120
42,00
9,75
1,98
232
0,49
Kadıköy
114
39,58
8,93
Öğrencilerin nerede yaşadıklarına göre belirlenen iki grubun şiddet eğilimi toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır; t(232)= 1,978; p<0,05 (Bk. Tablo 1).
Tablo 2. Şiddet eğilimi ölçeği toplam puanının cinsiyet ve kişisel odaya sahip olma durumu değişkenleri açısından bağımsız örnek t-testi analizi ile karşılaştırılması.
Toplam puan
Değişken
Kategoriler
Kişi sayısı
Ortalama
Standart sapma
t
Serbestlik derecesi
p
Şiddet eğilimi ölçeği puanı
Cinsiyet
Kız
112
39,90
9,99
-1,43
232
0,15
Erkek
122
41,66
8,81
Kişisel odaya sahip olma durumu
Evet
169
40,20
8,96
-1,68
231
0,09
Hayır
64
42,52
10,48
Kız ve erkek öğrencilerin şiddet eğilimi toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur; t(232)=-1,433; p>0,05. Öğrencilerin kişisel odaya sahip olma durumuna göre belirlenen 2 grubun şiddet eğilimi toplam puanı ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık yoktur; t(231)=-1,682; p>0,05 (Bk. Tablo 2).
Tablo 3. Şiddet eğilimi toplam puanının öğrencinin öğrenim gördüğü sınıf düzeyi, aile gelir düzeyi, gelecek düşüncesi, kardeş sayısı, anne eğitim düzeyi ve baba eğitim düzeyi açısından tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile karşılaştırılması.
Toplam Puan
Sınıf düzeyi
Kişi sayısı
Ortalama
Standart sapma
F
p
Şiddet eğilimi ölçeği puanı
6.Sınıf
68
38,41
9,77
3,891
0,022
7.Sınıf
92
41,05
9,07
8.Sınıf
74
42,74
9,14
Toplam
234
40,82
9,42
Ailenin gelir düzeyi
Kişi sayısı
Ortalama
Standart sapma
F
p
İyi
95
38,73
8,58
4,825
0,009
Orta
134
42,07
9,66
Kötü
5
47,20
11,23
Toplam
234
40,82
9,42
Gelecek düşüncesi
Kişi sayısı
Ortalama
Standart sapma
F
p
Şimdikinden daha iyi
162
40,60
9,74
1,032
0,379
Şimdikinden farklı değil
10
36,70
7,78
Şimdikinden daha kötü
3
41,00
9,54
Fikrim Yok
59
42,10
8,71
Toplam
234
40,82
9,42
Kardeş sayısı
Kişi sayısı
Ortalama
Standart sapma
F
p
Yok
32
36,63
8,918
2,955
0,033
1
43
42,60
8,438
2
94
41,63
9,821
3 ve daha fazla
65
40,54
9,240
Toplam
234
40,82
9,416
Anne eğitim düzeyi
Kişi sayısı
Ortalama
Standart sapma
F
p
Yok
12
41,25
8,97
0,792
0,531
İlkokul
81
41,14
10,01
Ortaokul
43
41,98
9,35
Lise
59
41,00
7,96
Üniversite
39
38,49
10,43
Toplam
234
40,82
9,42
Baba eğitim düzeyi
Kişi sayısı
Ortalama
Standart sapma
F
p
Yok
5
47,60
5,13
2,143
0,076
İlkokul
53
41,66
9,89
Ortaokul
70
41,20
9,43
Lise
66
41,27
9,65
Üniversite
40
37,45
8,06
Toplam
234
40,82
9,42
Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıf düzeylerine göre belirlenen üç grubun şiddet eğilimi toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır; F(2,231)=3,891; p<0,05. Test sonucu yapılan Tukey-b çoklu karşılaştırma testi sonucu anlamlı farkın 6. sınıf ve 8. sınıf düzeyinde eğitim gören öğrencilerden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin aile gelir düzeylerine göre belirlenen üç grubun şiddet eğilimi toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır; F(2,231)= 4,825; p<0,05. Test sonucu yapılan Tukey-b çoklu karşılaştırma testi sonucu anlamlı farklılığın aile geliri iyi düzeyde olan ve orta düzeyde olan öğrencilerden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin gelecek hakkındaki düşüncelerine göre belirlenen dört grubun şiddet eğilimi toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur; F(3,230)= 1,032; p>0,05. Öğrencilerin kardeş sayısına göre belirlenen dört grubun şiddet eğilimi toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır; F(3,230)= 2,955; p<0,05. Test sonucu yapılan Tukey-b çoklu karşılaştırma testi sonucuna göre anlamlı farklılığın kardeş sayısı 3 ve daha fazla olan gruptan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin annelerinin eğitim düzeylerine göre belirlenen beş grubun şiddet eğilimi toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur; F(4,229)= 0,792; p>0,05. Öğrencilerin babalarının eğitim düzeylerine göre belirlenen beş grubun şiddet eğilimi toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur; F(4,229)= 2,143; p>0,05 (Bk. Tablo 3).
Tartışma
Ergenlerde şiddet eğilimi pek çok faktörden etkilenmektedir. Yapılan araştırmada ilçelerin farklı gelişmişlik düzeyleri, öğrencilerin kaçıncı sınıfta oldukları, sahip oldukları kardeş sayısı ve aile gelir düzeylerinin şiddet eğilimlerini etkilediğini göstermiştir. Literatür incelendiğinde Arabacı ve ark. (2011) tarafından yapılan bir çalışmada ailenin gelir düzeyi arttıkça öğrencilerin şiddet eğilimi puan ortalamalarının da arttığı bulunmuş ancak bu çalışmada ailenin gelir düzeyi arttıkça şiddet eğilimi puan ortalamaları azalmıştır. Yine aynı araştırma da öğrencilerin ailelerinin gelir düzeyi arttıkça şiddet eğilim puan ortalamalarında da artış görülmüştür, bu çalışmada ise ailelerin gelir düzeyi artıkça şiddet eğilim puan ortalamaları azalmıştır bu bulgu ailelerde yaşanan ekonomik problemlerin şiddet eğilimine neden olduğu görüşüyle örtüşmektedir.
Yapılan araştırmada öğrencinin cinsiyeti, anne ve babanın eğitim düzeyi, gelecek hakkındaki düşüncesi, kişisel odanın varlığı şiddet eğilimi üzerinde herhangi bir etki yaratmamıştır. (Arabacı ve ark., 2011) lise öğrencilerinde şiddet eğiliminin cinsiyet üzerindeki etkisini araştırmış erkeklerin kadınlara göre şiddet eğiliminin daha fazla olduğunu gözlemlemiştir.
Gelecekte buna benzer bir araştırmada gelişmişlik düzeyleri farklı olan ilçelerin sayıları artırılarak daha kapsamlı bulgular elde edilebilir. Bu çalışmada ailelerin gelir düzeyleri iyi, orta ve kötü olarak belirtilmiş, bu da öğrenciler için bir belirsizlik oluşturabileceğinden yapılacak başka bir çalışmada ailelerin gelir düzeyleri belirli standartlara uygun ücret aralığı belirlenerek yapılabilir. Bunlara ek olarak anne ve babanın çalışıp çalışmaması, okullardaki sınıf mevcudu, öğretmenlerin öğrencilere karşı olan tutum ve davranışları, rehberlik servisinin aktif olarak çalışma durumu göz önünde bulundurularak çalışma tekrarlanabilir.
Kaynaklar
Avcı, Ö. ve Yıldırım, İ. (2014). Ergenlerde Şiddet Eğilimi, Yalnızlık ve Sosyal Destek. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 29(1), 157-168.
Ayan, S.(2007) Aile İçinde Şiddete Uğrayan Çocukların Saldırganlık Eğilimleri. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007, (8),206-214.
Balkıs, M., Buluş, M. ve Duru, E. (2005). Şiddete Yönelik Tutumların Özyeterlik, Medya, Şiddete Yönelik İnanç, Arkadaş Grubu ve Okula Bağlılık Duygusu İle İlişkisi. Ege Eğitim Dergisi 2005, (6)2, 81-87.
Göldağ, B. (2015). Öğrencilerin Şiddet Eğilimi Düzeyleri ve Değer Algıları. TÜBAV Bilim Dergisi, 8(4), 1-15.
Haskan, Ö. (2009). Ergenlerde Şiddet Eğilimi, Yalnızlık ve Sosyal Destek. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Bilim Dalı, 1-9.
Haskan, Ö. ve Yıldırım, İ. (2012). Şiddet Eğilimi Ölçeğinin Geliştirilmesi. Eğitim ve Bilim Dergisi, 37(163), 165-177.
Özgür, G., Yörükoğlu, G. ve Arabacı, L. (2011). Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 2(2), 553-60.