OBSESİF KOMPÜLSİF BOZUKLUK
Obsesif kompülsif bozukluk, anksiyete (kaygı) türü olan bir rahatsızlıktır. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler nedeniyle korku ve kaygı taşırlar; bu nedenle bazı ritüelleri acilen gerçekleştirme ihtiyacına giderler.
Yapılan ritüeller, anksiyeteyi geçici olarak durdurur ve kişiyi rahatlatır; fakat bu tekrarlanan ritüeller kişinin bir süre sonra günlük işlevselliğini bozar. Obsesif- kompülsif bozukluğu olan kişiler, saplantı ve takıntılarının gerçek dışı olduğunu bilirler; fakat bunu durduramazlar.
Obsesyon yaşayan kişiler, sık sık belirli ortam ve durumlarda, “bulaşma oldu mu, ... kir var mı? acaba kapıyı kapattım mı? ütünün fişini çektim mi?, …ya. zarar verebilir miyim?, farkında olmadan … yapmış olabilir miyim?, bir şey düştü mü?, eksiklik var mı? ... istedim mi? .... istiyor muyum? ... kazaya yol açabilir miyim? ... tam oldu mu?, ... tam anladım mı? “ gibi düşüncelerle savaşırlar.
OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) belirtileri nelerdir?
Yaygın obsesyon belirtileri:
Pislik veya mikrop bulaşmasından korkma
Başkasına zarar vermekten korkma
Şeytanca veya günahkar düşünmekten korkma
Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı
Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı
Yaygın kompülsiyon belirtileri:
Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya ellerini yıkama
El sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetme
Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma
İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı
Değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme
Kilit, ocak gibi şeyleri sürekli kontrol etme
Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme
Genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere
veya düşüncelere takılıp kalma
Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama
Obsesif-kompülsif bozukluğa ne neden olur?
Araştırmalar biyolojik ve çevresel faktörlerin OKB ile ilişkili olabileceğini göstermiştir.
Biyolojik faktörler: Beyin karmaşık bir yapıdır. Bedenin normal işleyişi için ihtiyaç duyulan, nöron adı verilen milyarlarca sinir hücresi vardır. Nöronlar elektrik sinyalleri yoluyla iletişim kurar. Nörotransmiter adı verilen kimyasallar bu sinyallerin nörondan nörona iletilmesine
yardım eder. Araştırmalar serotonin adı verilen nörotransmiterin seviyesinin düşmesi ile OKB gelişimi arasında bir bağlantı saptamıştır. Serotonin dengesizliğinin ebeveynden çocuğa geçtiğine dair kanıt da vardır. Bu da obsesif-kompülsif bozukluğun genetik olabileceğinin göstergesidir. Ayrıca beynin belirli bölgeleri serotonin dengesizliğinden etkilenir, bu da OKB’ye yol açar. Bu da obsesif-kompülsif bozukluğun genetik olabileceğinin göstergesidir.
Çevresel faktörler: Bazı çevresel stres yaratıcı faktörler OKB’yi tetikleyebilir. Belirli çevresel faktörler ise kişide var olan bu rahatsızlığı kötüleştirebilir. Bunlar; taciz, yaşamsal değişiklikler, hastalık, sevilen birinin ölmesi, iş veya okulla ilgili değişiklikler veya problemler, ilişkiyle ilgili kaygılar.
OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) nasıl tedavi edilir?
OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. En iyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir.
Bilişsel davranış terapisi: Bu terapi yöntemi ile kişinin ritüellerini gerçekleştirmesine neden olan gerçek dışı düşünceleri saptanır, kişinin bu düşüncelerin farkına varması sağlanır. Bu düşünceler iyileştirildikten sonra tekrarlayan davranışlar için maruz bırakma çalışılır ve tekrarlanan davranışlar azaltılır.
İlaç tedavisi: Bir psikiyatri uzmanı tarafından uygulanan tedavidir. Kişi belirli aralıklarla hekime giderek ilaç takibi yapılır.
Sizler de bu belirtileri yaşadığınızı düşünüyorsanız, günlük hayatınızda bu davranışları tekrarlayarak uzun saatler harcıyorsanız mutlaka bir uzmandan destek almalısınız. Unutmayın, uygun tedavi yöntemi ile OKB’ yi yenerek sağlıklı şekilde günlük hayatınıza geri
dönebilirsiniz.