Çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi de obezitedir. Büyük çoğunluğu geri kalmış ülkelerde olmak üzere dünya nüfusunun %10’u açlık ile boğuşurken, Batı ülkelerinde nüfusun %30’u obezite ve obezitenin getirdiği yandaş sorunlarla uğraşmaktadır. Sadece A.B.D.’de yılda 300binden fazla insan obezite ve obezitenin getirdiği ölümcül komplikasyonlarıyla hayatını kaybetmektedirler. Bir başka önemli sorunda obezitenin bulaşıcı hastalık gibi hızla yayıldığı, çocukluk yaşlarında bile görülme sıklığının arttığıdır. Vücut kitle indeksinin (VKİ) 40kg/m2’nin üstünde olanlarda yaşam süreyi normal kilolu insanlardan 10 yıl daha kısa olduğu birçok bilimsel araştırmada gösterilmiştir.
Obezitenin yarattığı yandaş hastalıklardan biri de böbrek yetmezliğidir. Obez hastalarda böbrek yetmezliği görülme riski 3-4 kat daha fazladır. Ayrıca obez hastalar diyaliz sürecinde tıbbi olarak sorun yaşamaktadırlar. Obezite böbrek nakli için de bir risk teşkil etmektedir. Vücut kitle indeksi 40kg/m2’nin üstünde olan hastalarda böbrek naklinin başarı oranı düşmekte, karaciğer nakil adayları ise nakil şansını kaçırmaktadırlar.
Nakil olduktan sonra kilo alanlarda böbrek fonksiyonları giderek bozulmakta ve hastalarda idrarda protein atılımı ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Diyetle veya cerrahi yöntemlerle (tüp mideyi tercih ediyoruz) zayıflayan kişilerde serum kreatinin düzeyi hızla düşmekte, idrarda protein atılımı da ya kaybolmakta ya da çok azalmaktadır.
Sağlıklı bir yaşam için yeteri kadar sıvı tüketmenin, kilo almamanın ve egzersiz yapmanın önemli olduğunu unutmayalım