Çocuklarımızı kendi arzularımıza göre ve belki zamanında kendimiz için gerçekleştiremediğimiz beklentilere göre bir şeyler yapmaya çalışmak, uzun vadede çocuğumuzun kendi hayatının sorumluluğunu alabilen bir birey olabilmesini engeller. Çocuğumuz kendi ihtiyaçlarına yabancı, başkalarını memnun ederek varolabilen birisi haline gelebilir. Belki sizin istediğiniz gibi olur, çok da başarılı olur, ama olmak istediği yer orası değilse ruhsal problemlerle karşılaşması kaçınılmazdır. Mutlu olamaz, keşkelerle dolar geçmişi ve geleceği... En nihayetinde olmasını istediğiniz yerdedir ve sizin ihtiyaçlarınız karşılanır; ancak onun ihtiyaçları nedir, hiç sordunuz mu? Hiç "hayır, ben bunu istemiyorum" dediğinde "hayır"ını kabul edebildiniz mi? bazen küçümseseniz veya ‘saçma’ bulsanız bile ilgi duyduğu bir şeyi yapması konusunda onu desteklediniz mi?
Çocuğumuza şu veya bu olmayı öğretmek yerine 'neyse o olma'yı öğrettiğimizde benlik saygısı gelişmiş ve kendi kararlarını alabilen bir çocuk yetiştiririz. Böyle yetişen bir çocuk ise kendi potansiyellerini gerçekleştirmek için doğru adımları atabilecek sorumluluğa sahip olabilir. Ötekilerden gelebilecek istismarlara ve manipülasyonlara karşı kendini koruyabilecek sağlam bir duruş kazanabilir. Bırakalım çocuklarımız 'neyse o' olsun.
Resim: Elisabeth Louise Vigee Le Brun - Julie Le Brun Looking in a Mirror (1786)