Nemo Hiç Kaybolmasın!

 

Hiç deniz anemonu  gördünüz mü? 

 

Ya anemon balığı? 

 

Doğada birbirleri olmadan hayatta kalamayan canlılar var. Bunlar arasındaki ilişkiye simbiyotik ilişki deniyor. Onların okyanusun derinliklerinde birbirlerine uyumlanarak birlikte sürdürdürdükleri bir yaşam döngüleri var. Anemonlar yaydıkları zehirle anemon balıkları için tehlikeli olan daha büyük balıkları uzaklaştırıyor. Anemon balıkları da kendilerinden daha küçük balıkların dikkatini çekerek anemona doğru çekiyor. Ve anemonların hem beslenmesine katkıda bulunuyor hem de parazitleri uzak tutarak güvende kalmasını sağlıyor. 

Aynı bağ dünyaya yeni gelmiş bir bebek ve annesi arasında da var. 

Deniz Anemonu ve Anemon balığı arasındaki simbiyotik ilişki bir ömür sürse de bizler güvenli bağlanmayı sağlayan simbiyotik bağımızı bağımlılıktan bağlılığa doğru evirmeliyiz. 

 

Anemon balıkları anemonlar olmadan hayatta kalamazlar. Oysa bizler çocuklarımızı kendi başına hayatta kalabilecekleri bir dünyaya hazırlamalıyız.  Bir yanımız hep yanımızda kalsınlar istese de yaşamlarında hem iç huzuru hem de güvenle akabilmeleri için ve başarılı bir yaşam sürebilmeleri için yaşamlarının ilk 3 yılında bu yapışık ilişkiye ihtiyaç duyarlar. Daha sonrasında yavaş yavaş -bu görünmez bağı, (Bunu çocuğunuzla kısacık bir  iple belinizden birbirinize bağlıymış gibi  hayal edebilirsiniz.) zihnimizde yarattığımız ip imgesiyle düşünürsek- ip mesafesi uzamalı uzamalı uzamalı ve 18 yaşına geldiklerinde ipi bırakmalıyız. Yanlış anlaşılmasın :) Bu bağ o kadar güçlü ki hep olacak. Sadece artık ip yok. Biz olmadığımızda bile hissedecekleri o bağın sıkı sıkı olduğu o  güven yıllarında onunla kurduğumuz ilişkiden doğan güven ve şefkat duygusu hep yanlarında olacak. Biz hayatta olmasak bile. 

 

John Bowllby bağlanmayı “Korku, yorgunluk ya da hastalık durumunda bir figürle ilişki kurmak ya da yakınlık aramak için duyulan güçlü istek.” olarak tanımlar. Hem anne hem de baba her ihtiyacı olduğunda istisnasız yanında olduğunda çocuk kendine “güvendeyim, seviliyorum ve sevilmeye değerim” demeye başlayacak. Böylece arzu ettiği yaşamı yaratacak potansiyelini kullanabilecek. Böylece güvende olduğu, layık olduğu sevgiyi alabileceği bir eş seçebilecek. Böylece kendi olabilecek. 

Koşulsuz sevildiğinde kendini koşulsuz sevebilecek. Kendine şefkatli olabilecek ve  kendisiyle savaşmak zorunda kalmayacak. Kulağa harika gelmiyor mu? 

 

Görmediyseniz arama motorunda aratın ve muhteşem güzellikteki bir adı da deniz şakayığı olan anemonun ve anemon balığının (Nam-ı diğer Nemo) görsellerini inceleyin. Siz o muhteşem anemon olun. Sevginizi tüm dünyaya zehir eyleyin ve sevginizle eşsiz güzellikteki Nemolarınızı koruyun. 

ŞU DÜNYADA HER ŞEYİN EN İYİSİNE LAYIK ÇOK ÖZEL VE GÜZEL BİR ÇOCUK VAR! 

O, SİZİN EVİNİZDE YAŞIYOR. (D.Cüceloğlu)

 

Sevgiyle Kalın