İşte Bu Doktor İndir
Nedir Bu Özgüven “Kişinin dünya üzerinde kendini gördüğü konum, insanlarla kurduğu ilişkilerdeki rahatlık seviyesi ve hayatta karşılaştığı zorlukları aşma potansiyelinin birleşimine özgüven denir.” Bu tanımı açıklayacak olursak; Özgüvenli bir insana baktığında bu üç özelliğe sahip olduğunu açıkça görebiliriz: 1) İnsanın yeryüzünün en değerli varlığı olduğunun farkındadır ve bu farkındalıkla hareket eder, bu farkındalıkla yaşar. 2) Hayatımızın en vazgeçilmezi insanlarla iletişim kurmaktır, öyle değil mi? İletişim kurmadığımız, insanlarla konuşmadığımız bir günümüz geçiyor mu? Gün içinde anne, babamızla iletişim kuruyoruz. Dışarı çıkınca bakkalla, minibüsçüyle, okulda sınıf arkadaşlarımızla, işte çalışma arkadaşlarımızla, en önemlisi hoşlandığımız insanla bir sohbet ve duygu paylaşımı içine giriyoruz. Kısacası iletişim kurmak hayatımızın kilit noktalarından birisi. Eğer özgüvenli bir şekilde iletişim kurabilirsek konuştuğumuz insanların verdiği tepkiler de bizi yüceltir ve mutlu edecek şekilde olur. 3) Hayatta bizi başarısızlığa sürükleyen önemli bir kritik nokta vardır: “Karşılaştığımız zorluklar karşısında hemen pes etmek.” Karşımıza çıkan en ufak engelde pes etmek, kendimizi daha başlamadan mağlup ilan etmektir. Bu durum da doğal olarak beraberinde başarısızlıkları getirir. Özgüvenli insanlar denemeden başarısız olmayı asla kabul etmezler. Böyle düşündükleri için de engellere arkalarını dönmezler.  O engellerin üzerine gider ve onları aşarlar. Bir diğer nokta ise; özgüvenli insanların kendini dünyanın en zeki, en başarılı insanı gibi görüyor olmalarının öyle oldukları anlamına gelmiyor olduğu.  Ama beynin şöyle bir hilesi vardır: “Neye inanırsa, bedenin ve zihnin inancına uygun şekilde hareket etmeye başlar. Güzel inançlara sahip oldukça güzel şeyler başarılır. Hayat güzellikler getirir.” Yaşadığımız dünyayı, başımıza gelecekleri aslında düşüncelerimizle biz şekillendiriyoruz. Kendimizi dünyadaki en değerli, en zeki, en başarılı insan olarak görebilmeyi başardığımız zaman bambaşka bir hayat yaşamaya başlayabiliriz.     Özgüven Eksikliğine Neler Sebep Olabilir? Yanlış Yetiştirilme Tarzı  Özgüven insanın karakterinde yer alan bir özelliktir. Güçlü karakterli kişiler yüksek özgüvene sahip olur. Karakter gelişiminin maksimum olduğu zaman çocukluk ve ergenlik dönemidir. Bu dönemlerde aileler çocuklarına kaliteli bir birey olabilmeleri için ihtiyaçları olan karakter özelliklerini kazandıramazsa ne yazık ki özgüven eksikliği problemi baş gösterir. Sosyal Şartlanma İnsanın fıtratına işlenmiş bir özellik vardır. İnsan çevresindeki insanlardan gördüklerini yapar. Etrafındaki kişilerin sergilediği davranışları, onların sahip olduğu düşünceleri benimser. Bu da şu anlama geliyor: “Çevremizde özgüvensiz, başarısız, sıradan insanlar varsa bizim de karakterimiz bu yönde gelişir ve özgüvensiz bir birey oluruz.” Aileden sonra karakter gelişimimizi en çok etkileyen faktör; arkadaşlarımız.  Şu durumu daha önce yaşadığınıza eminim: Birisiyle arkadaşlık kurmuş, onu çok sevmişsinizdir. Her şeyini ona anlatıp, sürekli onun yanında olmak isteğiniz anlar vardır. O sizin en yakın arkadaşınız olmuştur. Yakın arkadaşınızın da sıkça kullandığı bazı özel kelime kalıpları vardır: Hacı, bebeğim, kanka, kanki vs vs... Size de hep bu şekilde hitap etmektedir. Bir süre sonra farkında olmadan sizde bu kelimeleri kullanmaya başlarsınız. Ve bir de bakarsınız ki konuşma tarzlarınız birbirinizin aynısı olmuş. İşte tıpkı konuşma tarzında olduğu gibi en yakın arkadaşınızın karakter özelliklerini, hayata bakış açısını, sahip olduğu düşünceleri, sahip olduğu özgüveni de kopyalarsınız. Yakınınızdaki insanlar aslında sizin kim olduğunuzu belirler. Bunu unutmayın!  Özgüvenli, sosyal ve ilişkiler konusunda başarılı insanlarla ne kadar fazla zaman geçirirseniz özgüvenli birine dönüşmek o kadar kolay olur. Yaşanan Özgüven Kırıcı Başarısızlıklar Doğduğumuz günden itibaren hayatın içinde başarısızlıklar yaşamaya başlıyoruz. Bebekken ilk yürüme denemelerimizde yere düşüp, okula başladığımızda sınavlardan düşük not alıp başarısız oluyoruz. İlk âşık olduğumuzda hoşlandığımız kızın ya da erkeğin kalbini kazanamayıp, iş hayatına atılma zamanımız geldiğinde iş bulamayıp başarısız oluyoruz. Özet olarak hayatın her döneminde sıkça başarısız oluyoruz. Bu da bizim kendimize olan güvenimizi kırıyor. Tek yapmanız gereken bu durumlarda kendinize sarılıp devam edebilmemiz.