Gecikmiş Eylemlerimizin Ardındaki Nedenleri Çözmek
Erteleme, çoğumuz için tanıdık bir arkadaştır ve yaşamın her kesiminden bireyleri etkiler. Bir iş atamasını ertelemek, ev işlerini ertelemek veya kişisel hedefleri ertelemek olsun, erteleme eylemi sinir bozucu ve kafa karıştırıcı olabilir. Potansiyel sonuçlarını bilerek neden bu davranışa giriyoruz? Bu makalede, erteleme eğilimimizin altında yatan nedenleri anlamak için ertelemenin derinliklerine iniyoruz.
Başarısızlık Korkusu
Ertelemeye katkıda bulunan önemli faktörlerden biri başarısızlık korkusudur. Göz korkutucu bir görev veya hedefle karşı karşıya kaldığımızda, beklentileri karşılama veya yüksek düzeyde performans gösterme yeteneğimiz konusunda endişe yaşayabiliriz. Başarısızlık riskini göze almak yerine, görevi geciktirerek baskıdan geçici bir rahatlama sağlamayı seçiyoruz. Bununla birlikte, bu yalnızca bir stres döngüsünü ve daha fazla gecikmeyi sürdürerek sonuçta ilerlememizi engeller.
Netlik ve Yön Eksikliği
Bazen erteliyoruz çünkü net bir planımız veya yönümüz yok. Görevler belirsiz veya bunaltıcı göründüğünde, onları ertelemek daha kolay hale gelir. İleriye doğru iyi tanımlanmış bir yol olmadan, başlamak için gereken motivasyonu toplamak zordur. Karmaşık görevleri daha küçük, yönetilebilir adımlara ayırmak ve belirli hedefler belirlemek bu erteleme biçimini hafifletmeye yardımcı olabilir.
Anında Tatmin Önyargısı
Günümüzün hızlı tempolu, teknoloji odaklı dünyasında, anında tatmin sağlayan dikkat dağıtıcılarla sürekli bombalanıyoruz. Sosyal medya, video akış platformları ve oyunlar dikkatimiz için rekabet ederek önemli sorumlulukları ertelemeyi cazip hale getiriyor. Beynimiz, genellikle uzun vadeli hedefler pahasına, anında ödüller aramak için kablolanmıştır. Bu eğilimin üstesinden gelmek, öz disiplini geliştirmeyi ve görevleri kısa vadeli zevklere göre bilinçli olarak önceliklendirmeyi gerektirir.
Mükemmeliyetçilik ve Gerçekçi Olmayan Standartlar
Erteleme, mükemmeliyetçi bir zihniyetten ve kendimiz için belirlediğimiz gerçekçi olmayan standartlardan da kaynaklanabilir. Kendi inanılmaz derecede yüksek beklentilerimizi karşılamama korkusu felç edici olabilir ve bu da görevleri süresiz olarak ertelememize neden olabilir. Mükemmelliğin ulaşılamaz olduğunu ve ilerlemenin kusursuz sonuçlardan daha önemli olduğunu kabul etmek, bu erteleme biçimiyle mücadeleye yardımcı olabilir.
Enerji veya Motivasyon Eksikliği
Tükenmiş veya motivasyondan yoksun hissetmek, üretkenliğin önündeki başka bir engel olabilir. Görevleri erteleyebiliriz çünkü onları etkin bir şekilde tamamlamak için gereken enerjiye veya odağa sahip olmadığımıza inanıyoruz. Dinlenme ve gençleşme hayati önem taşırken, öz bakım ve eylem arasında bir denge kurmak esastır. Küçük, yönetilebilir görevlerde bulunmak veya Pomodoro Tekniği gibi üretkenlik tekniklerini benimsemek, düşük enerji seviyelerinin neden olduğu ataletin üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.
Ezici ve Karar Yorgunluğu
Ezici bir iş yükü veya çok sayıda seçenek karar yorgunluğuna yol açarak harekete geçmeyi zorlaştırabilir. Çok sayıda görevle karşı karşıya kaldığımızda, kendimizi neyin önceliklendirileceği konusunda sürekli düşünürken bulabiliriz, bu da ertelemeye neden olur. Seçeneklerimizi basitleştirmek, görevleri devretmek ve etkili zaman yönetimi tekniklerini uygulamak, bunalımı azaltmaya ve karar vermeyi iyileştirmeye yardımcı olarak gecikme eğilimini azaltabilir.
Sonuç
Erteleme, sayısız faktörden etkilenen karmaşık bir olgudur. Başarısızlık korkusu ve netlik eksikliğinden anlık tatmin önyargısına ve mükemmeliyetçiliğe kadar her birey ertelemeyi farklı şekilde deneyimleyebilir. Gecikme eğilimimizin altında yatan nedenleri tanımak ve anlamak, bu alışkanlığın üstesinden gelmemizi ve verimliliğimizi artırmamızı sağlayabilir. Net hedefler belirlemek, dikkat dağınıklıklarını yönetmek ve öz disiplini geliştirmek gibi stratejiler uygulayarak ertelemeyi yenebilir ve gerçek potansiyelimizi ortaya çıkarabiliriz. Unutmayın, bu ilk adımı atmak genellikle en zor olanıdır, ancak aynı zamanda en önemlisidir.
Psikoloji Öğrencisi Yaren Hilal ERGÜL
Uzman Klinik Psikolog Damla Kankaya SÜNTEROĞLU