Bir çok farklı değişkenin zorlaması/ yönlendirmesiyle yetişkinlerin kafalarında beliren ‘ çocuk ‘ tanımları esasında onların ‘ Nasıl bir çocuk istiyoruz’ sorusundan çok ‘ Çocuktan bizler için ne yapmasını istiyoruz’ sorusu öncelik kazanmaktadır.
Çocuklar içinde bulundukları toplum tarafından hem biçimlenen hem de içinde bulundukları toplumu biçimlendiren varlıklar olarak kabul görmektedir.
Çocuğun sosyalleşmesinin ilk adımlarının atıldığı yer ailedir. Aile içi ilişkiler öz saygısını, öz benliğini, buna bağlı olarak da toplum içendeki yerini belirlemektedir.
Ebeveynler çocuk yetiştirmede farklı tarzlara sahiptirler. Çocuğun sosyal becerilerinin gelişmesinde, okul başarısında, psiko- sosyal gelişiminde ve davranış problemlerinde ebeveyn tarzı önemli bir rol oynar.
BASKICI KATI TUTUM
Çocuğu kendi ideallerinde yaşattığı kalıplara uygun küçük bir yetişkin yapma çabasıyla yola çıkan anne babaların bu tutumda davrandıklarını görürüz
Anne babaların gözleri sürekli bu çocukların üzerindedir. Davranışında, oturuşunda, kalkışında, konuşmalarında, gülmesinde, yemesinde, içmesinde sürekli kusur aramaktadırlar.
Çocuktan beklentilerin yüksek ama çocuğun ihtiyaçlarına duyarsız
İtaate önem verir, kuralların sorgulanmasına tahammülsüzdür
Kendi kurallara uymada tutarsızlık yaşar
Genelde kuralların nedenleri bilinmez, kurallar sorgulamak için değil uyulmak içindir
Sadece cezadan kurtulma arzusu hatalı davranışın önündeki engeldir
MÜSAMAHAKAR EBEVEYN
Çocuğun taleplerine ve ihtiyaçlarına duyarlıdır
Çocuğa sınır koyma ve çocuktan beklentiler konusunda zayıftır
Çocuktan olgunlaşması beklenmez, hataları ile yüzleştirilmez
ALAKASIZ EBEVEYN
Böyle ebeveyne sahip çocuklar her alanda en başarısız çocuklardır
Genellikle davranış problemleri gösterirler
Sosyal uyumları ve okul başarıları düşüktür
Bu yaklaşım biçimi çocuğa hiçbir zaman yeteri kadar iyi olmadığı hissini yaşatır. Örnek olarak, çocuğun yaşından beklediği davranışlarını eleştirmek ve yetersizliği konusunda cezalandırmak, kendisine göre daha ileri düzeyde olan çocuklarla karşılaştırarak onu bir yarış ortamına itip ‘beceriksiz ve yetersiz’ olarak tanımlamak gibi…
AÇIKLAYICI OTORİTER EBEVEYN
Sınırlar ve kurallar belirlidir.
Çocuktan beklentiler nettir.
Ebeveyn çocuğa karşı duyarlıdır.
Çocuk kendisinden ne beklendiğini, kuralları ve nedenleri bilir aynı zamanda ebeveynin kendi ihtiyaçlarını takip ettiğinin ve fikirlerine önem verdiğinin farkındadır.
Kararlar alınırken çocuğun fikri alınır.
Çocuğun sınırlarına önem verilir
Terbiye konusunda cezalardan çok olumlu davranışın takdir edilmesi ve ödüllendirilmesi sağlanır
Böyle anne babalar çocuklarının kendilerini ifade edebilen, sosyal sorumluluk sahibi, kendi ayakları üzerinde durabilen ve işbirliğine yatkın olmalarına önem verirler.
Açıklayıcı otoriter ebeveyne sahip olan çocuklar, kuralların gelişigüzel konmadığı ve nedenlerini bildiklerinden dolayı bunları içselleştirerek duygularını ve davranışlarını ayarlayan bir çeşit içsel mekanizmaya sahip olurlar.
Ebeveyn çocuğa sınır koymada net olduğundan çileden çıkma noktasına gelmez.
Çocuk açısından dengeli bir model teşkil eder
Çocuğa duyarlı olduğu için beklentiler ve yükümlülükler çocuğun yaşı, yetenekleri ve gelişimsel düzeyi ile uyumlu ve gerçekçidir
Çocuk kendisi hakkında olumlu duygulara sahip olur ve öz güveni yükselir
Sosyalleşir, kendiyle barışık, okula ve çalışma hayatına uyumludurlar
ETKİLİ EBEVEYN OLMAK
Etkin ebeveyn olmak, çocukla ilişkide onun duygusal ihtiyaçlarının ( sevgi görme, takdir edilme, ilgi, yakınlık ) fark edildiği ve karşılandığı, karşılıklı beklentilerle kuralların net olduğu, ve iletişimin sağlıklı devam etmesinin sağlandığı bir tarza sahip olmak demektir. Etkin bir anne baba, çocuğa sahip çıkmada ve sözünü dinletmede başarılıdır. Çocukla ilişki baskı ve korkuya değil, karşılıklı güven ve yakınlığa dayanır.