Çocuklukta ve Gençlikte Narsist Kişilik Bozukluğunun Oluşma Aşamaları
Teşhis ve Tedavi Yöntemleri
Klinik Psikolog Adem YILDIRIM
2023, Haziran, İzmir
Abstract
Another name for the narcissist is excessive self-love.
The seeds of Narcissistic Personality Disorder are genetically inherited from first-degree family members during childhood and adolescence, under the influence of parents and the environmental social environment, and temperament and character may begin to settle in this way.
Although narcissistic personality disorder does not appear in childhood, it can appear from the onset of adolescence into early adulthood. These individuals negatively affect not only the life of the individual, but also the life of everyone around him (with whom he is in social communication). In some of our studies, it is seen that digital game addiction leads to narcissistic tendencies, especially in young individuals who use social media as a communication tool.
Giriş
Narsisizm teriminin kökeninin dayandığı Yunanca’daki “narke” sözcüğü kuntluk ya da duyarsızlık anlamına gelmektedir. Narsisizm kavramı ise, Yunan mitolojisinde sudaki aksini görerek kendisine âşık olan ve ömrünü hiç ulaşamayacağı bu sevgiliyi izleyerek tüketen Narkissos’dan gelmektedir. Daha sonra mitolojideki bu karakter psikolojik bir fenomeni açıklamak için kullanılmıştır. Yunan mitolojisinden geldiğinden beri de istenmeyen bir kişilik özelliği olarak düşünülür. Narsisizmin tanımı ile ilgi farklı görüşler bulunmasına rağmen davranışsal açıdan tanımlamasında büyük bir görüş birliği vardır. Buna göre narsisizm; içe yöneltilmiş bir haz duygusu, öz-saygı ve güven için başkalarından çok kendine güvenmeyi içermektedir. Narsistik kişiler prestij ve güç ile avunmakta, diğer insanlardan daha güçlü, önemli, kabiliyetli ve güzel oldukları düşünceleri ile kendilerini yüceltmektedirler. Narsisizmin aşırı formu, üstünlük duygusu, beğenilme gereksinmesi ve empati yapamamanın oluşturduğu sürekli bir örüntü olan kişilik bozukluğudur. Daha önceki araştırmalar narsisizme kişilik bozukluğu olarak odaklanmasına rağmen, son zamanlarda normal popülasyondaki insanlarda bulunan kişilik özelliği yönünden odaklanmışlardır.
Narsisistik kişilik bozukluğun temel patolojisi olarak “benlik yapısındaki temel kusur” olarak tanımlayabiliriz. İfade edilen temel kusurlar düşük benlik saygısı, depresyon, derin ve ihmal edilmiş değersizlik, reddedilme hisleri olup, bunlara karşı geliştirilen savunmacı ve telafi edici yapılar ile kliniksel olarak ortaya çıkarılmış bir yanıt ve güven verme açlığını ifade etmektedir. Diğer bir ifade ile narsistik kişilerin diğer insanlarla duygusal bağlantıları çok zayıftır ve sevme kapasitesini yitirmiş olmanın boşluğunu yaşarlar. Bu tür benlik şişmesi; yok olma tehlikesinin süregeldiği koşullarda yaşayabilmek için gerekli olan kendine saygıyı sürdürme ve sevginin olmadığı yerde, hiç olmazsa beğeni toplayarak bu boşluğu ödünlemeye çalışma çabalarının anlatımıdır. Dolayısıyla narsisizm kendini sevmeyi değil, kendine yabancılaşmayı simgelemektedir.
Narsisistik kişilik bozukluğu gösteren insanlar çocukluklarında, kişilik bütünlüğünün oluşturulabilmesi ve korunabilmesi için çevreden belirli tepkiler alınmasına ihtiyaç duyulan gelişim döneminde takılmış kişilerdir. Bu tepkileri bulamadıkları zaman kişiliklerinde dağılma eğilimi görülmektedir. Klinik teorisyenler olarak bizler uzun zamandır dikkat çektiğimiz gibi, narsisizmin kökleri işlevsel olmayan ebeveyn ilişkilerindedir. Gelişimin bir döneminde, çocuğun o dönem için ihtiyacı olan, kendisini annesine fark ettirme çabaları ve bunun karşılığında beklediği onay ve beğeni tepkisiz bırakıldığında, çocuk hem kendini paylaşmayı öğrenememekte hem de idealleştirme ihtiyacında olduğu anne imgesinden yoksun kalmaktadır.
Ailenin yetiştirme stilleri ve narsisizm arasında nedensel bağ bulunabilmektedir. Çocukluk çağında şımartılmış bireylerin yetişkinlikte narsisistik özeliklere sahip olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Örnek olarak, her istediği alınan bir çocuk büyük bir ihtimalle narsisizmin ağına kapılmış olmaktadır. Bunun yanısıra anne babanın serbestliğinin, yüksek seviyede narsisizmi öngördüğü de görülebilmektedir. Kişilik bozukluklarının hem bireyin biyolojik yapısının hem de erken öğrenme ortamının ürünüdür. Özellikle de narsisizmin hatalı çocuk yetiştirmenin ürünü olduğu bilimsel yapılan testlerle ispat edilmiştir.
TANI, TEŞHİS
Küçük yaştan itibaren çok önemli duygusunu taşıyan bireyler;
Başarılarını ve yeteneklerini abartır, yeterli bir başarı göstermesizin üstün biri olarak bilinmeyi beklerler. Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da kusursuz sevgi düşlemleri üzerine kendilerini telkin eder veya ebeveynleri tarafından bu hislerle büyütürler. Bu kişiler kendilerini Özel ve eşi bulunmaz biri olduğunu ailesi tarafından empoze edilirken, küçük yaştan itibaren özel kişilerle arkadaşlık etmesi gerektiğini düşünürler ve aşırı beğenilmek isterler, hak kazandığı duygusu vardır.
Çocukluktan itibaren tüm ilişkileri kendi çıkarları için kullanılırken, empati yapmayı öğrenmedikleri için yapamamaktadırlar. Başkalarının ne düşündükleri, duyguları ve gereksinimlerini tanıyıp tanılmalama konusunda isteksiz hatta ve hatta gereksiz görürler. Kıskançlık seviyeleri en üst seviye de olup kıskanırlar, bunun yanısıra da başkalarının da kendisini kıskandığına inanmaktadırlar. Bunun yanısıra küstah, kendini beğenmiş davranışlar ya da tutumlar sergilerken etrafındaki kişilere bu şekilde kötü duyguları onlar tarafından kendisine empoze edildiğini dile getirirler. Bu çocukların ilişkileri ve benlik saygısı çok fazla kırılgan oldukları için eleştirileri hiçbir şekilde kabullenemezler. Kendi isteklerine ulaşmak için sempatik davranırlar.
Narsistik Kişilik Bozuklukları, yukarıda da belirttiğimiz gibi çocuk bir narsist ebeveyn ile yaşamak zorunda kalması durumunda bu ebeveynin bir yan ürünü olacaktır. Bu tür çocuklar çünkü sürekli bir şekilde ebeveynlerinni onayını ve ilgisini isterler. Bu da maalesef ki çocukluk ve ergenlikte çocuğun narsist olarak büyümesini sağlamaktadır. Bunu da sizlere 3 senaryo ile açıklayarak teşhis ve tanıyı sizlerin hem kendinizi hemde çocuğunuzun narsist olup olmadığını net olarak algılayabileceksiniz.
Narsist ebeveynlerle büyüyen çocuklar aile tiplerinin bulundukları demografik ve sosyal durumlarına göre değişiklikler gösterirler.
1. Narsistik Ebeveyn Değerleri ve çocuklara empoze etmeleri (Narsist Yetiştiriyorsun Dikkat)
Ebeveyn tarafından bu çocuklar aşarı derecede rekabetçi ve yüksek başarı odaklı bir şekilde büyütülür. Burada ebeveynlerden mutlak birisi narsistken yapılan araştırmalarda ebeveynlerin her iki tarafı da açıkça narsist olabilmektedir. Bu kişiler sürekli olarak hane içinde “En iyi olmalısın, olamazsan neden biz sana bu kadar değer veriyoruz” derler. Kısacası sevgi şartlara bağlanmıştır. Bu hane de yetişen çocuklarda eğer ki başarılı olmaları durumunda bir sonraki başarı için sürekli olarak bir tavşan havuç ilişkisi kullanılır. Okuldaki bir gösteri de yıldız olduğunda övgü ve değer görürken, olası başarısızlıkta ise direkt olarak dil ile söylenmese dahi çocuğa bir şekilde “sen resmen bir hayal kırıklığısın” imalarında bulunulur. Bu ailelerde herkes özel olduğunu düşündüğü için çocuğun da özel olması gerekir ve bunu kanıtlamak zorundadır. Bu yeterli mi tabii ki hayır daha fazlası istenir.
Bu tarz hanelerde çocuklar sürekli bir şekilde kendilerine gösterilen sevginin istikrarlı olduğunu düşünürler ve böyle hissederler. Aile statüsüne yeterli derecede katkıda bulunmadığı sürece kendilerini mutsuz, huzursuz ve yaptıkları hiçbirşeyden zevk almazlar. Bu çocuklar kendi umutları ve hayalleri için desteklenmeyi beklemezler ve yüksek başarılı olmalarının tek sebebi ise aileye verecekleri mutluluk kavramıdır. Bu ebeveynler için çocuğun mizacı, yetkinliğinin, yeteneklerinin hiçbir önemi yoktur. Ebeveynlerin tek düşündükleri komşularına, akrabalarına karşı çocuklarının başardıkları ile gösteriş yapmak ve kendilerini ön planda tutmaktır.
2. Kronik Narsist Ebeveyn ile Büyüyen Çocuk
Kronik Narsist Kişilik Bozukluğuna sahip olan ebeveynler istemediği durum, tutum ve davranışları sergilemeyen çocuğu ortada bırakan dominant bir ebeveyn tipidir. Bu ebeveynlerin en büyük özellikleri ise, öfke kontrolünü kontrol altında tutamayarak şiddet uygulayarken, normal hayatında ise sinirlidir ve gerçekçi olmayan beklentilere sahip olurlar. Eğer ki 2 ve üzeri çocuğa sahipseler birçocuk aşırı övgü ve takdir görürken diğer çocuklar resmen kapının önüne konulan kedi gibi olurlar. Lakin iyi ve övgü ile yaklaştığı bir çocuğu biranda yanlış yapması durumunda diğer çocuğu yanına alarak o çocukların hepsinde tarifi edilemez bir travmalarla başbaşa bırakırlar.
Bu çocuklar aile içinde kendilerini hiçbir zaman güvende hissetmezler ve sürekli bir şekilde ebeveynlerini yatıştırmakla kendilerini görevli hissedeler. Böyle bir hane de büyüyen çocuk hem narsist, hem öfkeli, hemde kendilerini yetersiz ve aşağılanmış hissedeler.
3. Altın Çocuk
Bu ebeveynler genellikle ortada gözükmek istemeyen, içe dönük Narsist bireylerdir. Son derece yetenekli çocukları hakkında övünürler. Genellikle çocuk çok yeteneklidir ve övgüyü hak eder, ancak bu ebeveynler çoğu zaman abartmalarda bulunarak, çocuğu yüceltmeye çalışır ve gerçek dışı bir portre çizerler. Bir çocuğun kusursuz ve özel olarak aşırı derecede idealleştirilmesi bu çocuğun ilerleyen hayatında bir Narsist kişilik yaratmasına neden olabilir.
Tedavi Yöntemleri
Herşeyden önce ailenin çok ciddi anlamda bir terapiden geçmesinin yanısıra eğer ki çocuğunuzda bu Teşhis ve Tanı kısmındaki süreçleri görüyor iseniz;
Çocuğunuza empati yapmayı öğretin (özellikle hayvanlarla yapılan empati çocukların gelişiminde çok ciddi anlamda kazanım sağlamaktadır), kaba ya da baskın karakter özelliklerine sahip olduğunu gördüğünüz an ise dürüstlük ve kibarlık gibi karakter özelliklerine değer verdiğinizi gösterin ve hissettirin. Birden fazla çocuğunuz var ise herkese eşit müdahale, övgü de bulunurken özel muamele bekleyen davranışlarını değiştirmeye yönelik çalışmalarda bulunun. Çocuğunuzun bir prenses veya prens olmadıklarını ve öyle özel bir muamele de bulunmayı bırakın. Açgözlülük ve hırslı olmayı onaylamadığınızı gösterin, bunu anlayabilmesini sağlayan sözler söyleyin. (Mesela, "bencilce davranıyorsun ve bu yaptığın doğru değil" deyin.), Israrlı bir biçimde çocuklarınıza hep diğer insanların da hakkını, hukukunu ön plana koymasını öğretmeye gayret edin ve onlara her zaman eylemlerin sözlerden daha güçlü olduğunu hatırlatın. (Narsist kişiler yaptıkları bir şeyi genelde başkalarına faydası olması için yaptıklarını söylerler ama aslında onu kendi çıkarları için yaparlar.), Sağlıklı bir özgüven gelişimini destekleyin. (Düşük özgüven de kişinin kendisini üstün görmesine ve kendi egosunu desteklemek için başka insanları kullanmasına sebep olabilir.), Çocuğunuzun kendi problemleri ve başarısızlıkları yüzünden başka insanları haksız yere suçlamasına izin vermeyin. Ayrıca çocuğunuzda narsistik kişilik bozukluğu gelişimine sebebiyet verecek ebeveynlik tavırlarından kaçının. (Mesela çocuğunuzu ihmal etme, ona çok aşırı müsamahalı davranma, bazı ayrıcalıklar tanıyarak ve bir şeyler alarak kendini haklı gören tavırları besleme ya da çocuk eğitiminde hep mükemmeliyetçiliği, kazanmayı ve sertliği vurgulayan aşırı kontrolcü ve otoriter metotlar kullanma.) Çocuğunuzun davranışlarında bu özelliklerin çoğunu gördüğünüzde, bir uzmandan profesyonel yardım almaktan çekinmeyin, bilgi ya da yardım arayışında olmak bir güçlülük göstergesidir, zayıflık değil.
Yukarıda verilen Tedaviyi yöntemini kendiniz sağlayamayacağınızı düşündüğünüzde lütfen bir Psikolog’dan destek almayı geciktirmeyin.