Biraz önce tek nefeste bir kitap okudum. Tek nefeste bitti ama tek nefeste geçmedi diyebilirim. Kitabı yazının sonunda paylaşacağım zaten .
Fakat kitap şöyle sorularla başladı önsözünde;
-Ne kadar çok insan sırf mutlu olmaları gerektiğine inandıkları için mutsuz oluyordur acaba?
-Peki ya mutsuz olan ve sadece bununla değil bir de tüm toplumun mutluluktan mest olmuş görünmesiyle baş etmek zorunda olan onca insana ne demeli?
-Görünüşte mutlu olanlar mutluluklarında ısrar ettikçe, mutsuzlar kendilerini dışlanmış hissetmezler mi?
Yaşadığımız bu çağda mutsuzlara pek de yer yok gibi görünürken, insanlar evlerinin içinde köşelerine çekilip nasıl mutlu görünebilirizin derdine düşmüş. Yani "Mış" gibi yaşamlar. Mutlu olmanın manasını kavramak üzerine düşünmeye fırsat yok çünkü çok meşgul edildik sosyla medya ve sanal alemlerle . Mutluluk önemlidir ama anlam daha önemlidir diyor kitapta.. Peki bu anlam nerededir? Nasıl bulunur?
Mutluluk kadar mutsuzluk da önemlidir ve anlam tam da burada başlar. Fakat mutsuzluğu kabul edip göğüsleyebilene görünür.
Mutsuz olmakla baş etmek, onu sindirmek ve ona dayanmak çok daha zordur; kahramanca olan, böyle bir hayattır.
Ben ne yaptım, neyi belki yanlış yaptım? Benim için önemli olan nedir? Hangi insanlara itimat edebilirim ? Bitirip gittiğimde bu hayattan geriye ne kalacak? Aktaracağım ne var? Gibi sorularla kişi anlamı bulabilir kendine bir yön tayin edebilir.
Aslında mutsuzluk o kadar da ürkütücü değildir, tabii doğru pencereden bakılabildiğinde.. Fakat modern dünya mutsuzları öylesine yalnızlaştırmış hor görmüş dışlamıştır ki ; insanlar sahte mutlulukların arasında benliklerinden kopmuş gerçek bir yaşam süremeden günlerini heba etmektedir.
Güzel dolu bir hayat mutlaka başarılı bir hayat demek değildir üstelik. O halde başarıya ve mutluluğa kilitlenmek niye?
Dünya bu kadar kötüye giderken insanlar nasıl oluyorda kişisel anlılık mutlulukla meşgul olabiliyor? diye soruyor kitapta.. Nedir bu insanları uykuya götüren?
İnsanları manaya götürecek şey dünya ve toplum için çalışmak olabilir. ancak "BİZ" bilinci bizi kurtaracak. Aksi takdirde çocuklarımızı dahi yutacak bir düzenin içindeyiz. Düzen denilirse...
Tavsiye kitap: Mutsuz Olmak / Bir Yüreklendirme - Wilhelm Schmid