İşte Bu Doktor İndir
Mükemmeliyetçiliğin 3 türü vardır. 1.Kendine yönelik mükemmeliyetçilik Bireyin kendine yönelik yüksek standartlar koyarak  mükemmel olmaya çabalama eğilimidir. Bu bireylerin başarı odaklı olma, benlik saygısı geliştirme gibi olumlu yanları olsa da kendini suçlama ,kendine yönelik öfke geliştirme ve depresif özellikler taşıma gibi olumsuz özellikleri de olabilir. 2.Başkalarına yönelik mükemmeliyetçilik Kişinin diğer insanlara gerçekçi olmayan standartlar koyması eğilimidir.Ayrıca diğer insanların yeteneklerine ilişkin inanç ve beklentilerini de içerir. Ona göre karşısındaki kişi özeldir ve hep daha iyisini yapabilecek kapasiteye sahiptir. Yapılmış olan hiçbir zaman yeterli değildir. 3.Sosyal odaklı  mükemmeliyetçilik Başkalarının kendileri için gerçekçi olmayan standartlar koyma eğiliminde olduğuna ve katı bir şekilde değerlendirildiğine dair geliştirilen inançtır. Bu inanca sahip bir kişi sosyal olarak yüklendiği role göre mükemmel olmak zorunda hissedebilir.  Mükemmeliyetçilikte beklenti ile olanın arasındaki fark açıldıkça suçluluk , öfke , düşmalık ,kin tutma ve kaygı artarken ,benlik saygısı azalır. Peki ne yapmalı? Kendimize yönelik mükemmeliyetçilik geliştirdiğimizi düşünürsek, ilk adım bunu fark etmek olmalı. Yaptığımızı mükemmel yapmaya çalışıp sonunda yaşadığımız tükenmişlik hissi ya da hayal kırıklığıysa hemen kendimize bir dur demeli. Kendimize  ‘Ben elimden geleni yaptım. Yaptığım yeterli. Büyümenin gelişmenin sonu yok tabi ki. Kendimi ve yaptığım işi geliştirmek için uğraşabilirim fakat bu,bugün yaptığımın yetersiz ve eksik olduğu anlamına gelmez.’ diyebilmeliyiz. Eğer içimizde biryerlerde mükemmel olmazsak yeterince sevilmeyeceğimize ve onaylanmayacağımıza dair bir duygu taşıyorsak, bunun da sonu yok. Başkalarını memnun çalışmak da hiç varılamayacak bir hedef. Mükemmellik yeterince sevilebilmenin önkoşulu değil. Sizi gerçekten seven zaten olduğunuz gibi sever. Belki daha iyi olmanız için verilen mesajları mükemmel olmak zorunda olmanız gerektiği gibi algılıyor olabilir misiniz?   Belki de siz başkalarına karşı mükemmeliyetçilik geliştirmiş olabilirsiniz. Hayatınızda birinden ya da birilerinden mükemmellik bekleyebilirsiniz. Bu ,o kişiye karşı yüklediğiniz özel anlamdan ya da hayatınızdaki yerinden kaynaklanabilir. Bu kişiler anne,baba,eş ya da  çocuk olabilir. Fakat bu zamanla ilişkinizi zedeler,size hayal kırıklığı yaşatır. Çünkü kimse mükemmel değildir ve bir insandan bunu beklemek de ona yapılan bir haksızlıktır. O kişi sizin için ne kadar önemli olsa da ya da siz ona ne kadar emek verseniz de o kusursuz olmak zorunda değil. Hatta zamanla ona yüklediğiniz bu ağır yükü kaldıramayabilir, ilişkiniz çıkmaza girebilir ya da o kendinde yetersizlik geliştirebilir. Hele de mükemmel olmasını beklediğiniz çocuğunuzsa ona hata yapma şansı vermiyorsanız, yaptığı her şeyde daha iyisini yapabileceği mesajını veriyorsanız çocuğunuzda ileriye dönük büyük yaralar açabilirsiniz. Kendini hep eksik, sevgiyi haketmeyen, ne yaparsa yapsın başarısız olmaya mahkum gibi hissedebilir. Ve maalesef bu duygularının gelişmesine sebep olan kişiler de anne babasıdır. Siz de  bunu yaptığınızı farkederseniz  hemen kendinize dur deyin. ‘Onu çok seviyorum ama bu onun kusursuz olmak zorunda olduğu anlamına gelmez. O da hata yapabilir. Ne kadar ne yapmak istiyorsa o kadar yapar. Ben ona saygı duyarım. Yaptığı onun için yeterliyse benim için de yeterlidir. Ben her zaman onun yanında ve destekçisi olurum ve onu olduğu haliyle severim. İlerlemesi gelişmesi için ışık tutabilirim ama bunu isteyip yapmak onun seçeneği.’ cümlelerini kendinize söyleyin. Eğer üzerinizde sosyal olarak mükemmel olma baskısı hissediyorsanız bu baskıyı da farkedip üzerinizdeki olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz. Eğer farkında olmazsanız kendinizi  bir  girdaba girmiş gibi hissedebilirsiniz. Maalesef ki bizim toplumumuzda bu baskılar çok yaygındır. Mesela okul müdürünün çocuğuysanız okulda sizden mükemmel olmanız ,örnek öğrenci olmanız ,hep daha iyisini yapmanız beklenebilir. Ya da kadın olmak da bu baskıya maruz kalmak için yeterli sebeptir. Çocuklarına çok iyi bakan, evini çok iyi temizleyen, çok güzel yemekler yapan, aynı zamanda kariyer yapan, aynı zamanda çalışan, aynı zamanda bakımlı olan, aynı zamanda eşiyle ilgilenen ‘mükemmel kadın’ olma baskısı birçok kadının üzerinde çok ağır bir yük olur. Oysaki herkes yapmak istediğini yapmak istediği ölçüde yapıp toplum tarafından saygı görmeyi hak eder. Burada kıyaslanmak kişiye yapılacak en büyük kötülüktür. Üzerinizde bu baskıyı hissediyorsanız eğer, dur demezseniz, sürekli telafi etmeye çalışırsanız tükenebilirsiniz. ‘Ben buyum, bu kadar yapabiliyorum, bu kadarını yapmak istiyorum. Elimden geleni yapmam benim için yeterli’   .Siz bu duruşu sergiledikçe, zamanla toplum tarafından kabul ve saygı göreceksiniz.   Mükemmeliyetçilik sonu olmayan bir girdap. Sizin ve sevdiklerinizin hayattan zevk almasına engel olabilir. Bunun için ilk adım fark etmektir.