Alıştırmalara sırasında tutumuz nasıl olmalı?
Başlangıç zihni
ÖYKÜ: KISSADAN HİSSE
Bir profesör mindfulness öğrenmek için bu konuda çok bilge birisinin yanına gelmiş. Bilge kişi profesöre çay ikram etmek için çay bardağını profesörün önüne koymuş ve çay bardağını doldurmaya başlamış, bardak dolduğu halde çayı bardağa dökmeye devam etmiş. Çay bardaktan taşıp etrafı ıslatmaya başlamış. Profesör bir süre beklemiş, bilge kişi bardağı doldurmaya devam ettiği için uyarmış: “Görmüyor musunuz, bardak doldu, taşıyor” demiş. Bilge kişi profesöre bakıp “bu bardak gibi, zihniniz düşünceler ve yorumlarla dolu. Bardağınızı boşaltmadan size nasıl mindfulness öğretebilirim” demiş.
Esasında her anımızı ilk kez yaşıyoruz. Daha önce defalarca yapmış olduğumuz her şeyi de şu anda yeni bir şey gibi yapıyoruz. Farkındalık alıştırmalarını da tekrar tekrar yaptığımız zaman ya da farkındalık geliştirmek istediğimiz günlük bir etkinliği yeni bir öğrenci veya çocuk zihni ile yapmalıyız.
Yargılamama
ÖYKÜ: KISSADAN HİSSE
Yıllardır arazisinde ekip biçen bir çiftçi varmış. Bir sabah atlarından biri kaçmış. Komşular gelip çiftçiye atı kaçtığı için üzüldüklerini söylemişler. Kötü şans demişler. Çiftçi “belki” demiş. Ertesi sabah kaçan at üç yaban atı ile çıkıp gelmiş. Yine komşular çiftçiyi ziyaret etmişler ve çok şanslı olduğunu söylemişler. Çiftçi yine “belki” demiş. Ertesi sabah çiftçi yaban atlarından birine binmeye çalışırken düşmüş ve ayağını kırmış. Yine komşular gelmiş ve “çok şansızsın” demişler. Yine çiftçi “belki” demiş. Ertesi gün yaşadıkları ülkede savaş çıkmış ve erkekleri orduya katılmak üzere toplamaya gelmişler. Çiftçinin ayağı kırık olduğu için askere alınmamış. Komşular “ne kadar şanslısın” demişler. Çiftçi yine “belki” demiş.
Zihnimizin en çok yaptığı işlemlerden biri de karşılaştırmak, değerlendirmek, yargılamak ve hatta eleştirmektir. Farkındalık alıştırmalarında farklı bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyoruz. Her ana her ne yaşıyorsak yargılamadan nazikçe yaklaşmayı kendimize hatırlatıyoruz.
Sabır
Herşeyin bir sırası ve zamanı olduğunu kabullenmek demektir. Örneğin, kırmızı ışıkta durduğumuz zaman yeşil ışığın yanmasını beklemek veya bankada sıra numaranı bekleyip işlemini yaptırmak, bilgisayarının açılmasını beklemek, çocukken büyümeyi beklemek, yakınımızın ameliyattan çıkmasını beklemek gibi.
Sevgi dolu nezaket ve şefkat
Üç yönden ele alınabilir. Başkalarının acısını fark etmek ve şefkat göstermek (vermek); başkalarının yönelttiği ve gösterdiği şefkate açık olmak ve algılayabilmek (almak); kendine karşı şefkatli olmak. Üçü bir arada olunca “Voltran” oluşturur.
OKUYUCUYA NOT: Mindfulness yeni bir dil öğrenmeye benzer. Bir gecede ya da bir seferde yeni bir dil öğrenebilir misiniz? Öğrenemeyiz. Aynı yabancı dil gibi mindfulness, alıştırma gerektiren ve deneyime dönüşmesi gereken bir disiplindir. Duygu, düşünce, davranışlar-tepkiler ve beden duyumlarını analiz etmeye, incelemeye ve araştırmaya dayanan bir bilimdir. Bir uygulama ve zihin egzersizidir.
UNUTMAYIN: Mindfulness herkes yapabilir. Her yaşta yapılabilir.