İşte Bu Doktor İndir
Covid 19 ile beraber günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen maske çeşitli duygu ve düşünceleri de beraberinde getirdi. Bazılarımız için yüzünün görünmesi veya görünmemesi arasında herhangi bir farklılık yokken bazılarımız için ise aradaki fark oldukça büyük. Özellikle sosyal anksiyete sahibi olan, iletişim kurmada zorluklar yaşayan veya çekingen yapıya sahip bireyler için maske onları rahatlatan bir unsur haline geldi. Rahatladıkça maskeyi bu amaç doğrultusunda daha çok kullanmaya başladılar. Maske kullanımı bu doğrultuda negatif olarak pekişerek mevcut anksiyete için bir kurtarıcı haline geldi. Biraz da bu konuyu ergenler üzerinden değerlendirelim. Bugün okullar açıldı ve ergenler bir buçuk senenin ardından akranlarıyla bir araya geldi. Bir buçuk senedir çoğunlukla dijital ortamlar üzerinden iletişim sağlayan, bunu yaparken de sık sık filtre kullanan ergenler için yine maske büyük bir kurtarıcı oldu. Çevremden edindiğim ergen yorumlarına ek olarak ergenlerin maske kullanımına dair TikTok'ta yapmış oldukları yorumlar üzerinde durulması gereken durumda. Tahminlerimi yanıltmayan yorumlardan en temeli, "Aç, susuz kalırım yine de maskemi indirmem." şeklinde. Toplumdaki, dünyadaki ve dijitaldeki güzellik algısına eklenerek büyüyen filtreler, güzellik uygulamaları bu konuda her türlü etkiye açık ergenler için büyük bir tehdit gibi duruyor. Ebeveynlere ek olarak okul yönetimlerinin, sınıf ve okul rehber öğretmenlerinin bu konuda çeşitli eğitimler düzenleyip bilgilendirici çalışmalar yapması oldukça elzem görünüyor. Yetişkin yaşantısı için büyük eşiklerden biri olan ergenlikte, ergenlerin doğru bilgiye ve desteğe fazlasıyla ihtiyacı var. Unutmamak gerekir ki filtreler düşman değil. Düşman olabilecek şey filtrelerin oluşturduğu kişiyi gerçek gibi algılayıp asıl gerçeğe karşı düşman olmamız.