DİYABET HASTALARI AYAK BAKIMLARINI NASIL YAPMALIDIR?
Diyabetik (Şeker) hastaların ayaklarında oluşan yaralar, ardından ayak ve parmak ampütasyonlarına yol açmaktadır. Böyle bir durum kişilerin hayat kalitesini düşürmekte ve engelli biri haline getirmektedirler. Tıpta son yıllarda en önemli konulardan birisi de koruyucu hekimliktir. “Koruyucu hekimlik” hastalık ortaya çıkmadan gerekli tedbirleri alarak hastalığı önleme yöntemine denir. Diyabet hastalarında oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi için erken ve yeterli tedbirlerin alınması ile bu tür uzuv kayıplarının önüne geçilebilir.
Diyabet hastalarında ayak enfeksiyonları ve yaraların sebeplerini iyi irdelenirse, hangi önlemlerinde alınması gerektiği ortaya çıkacaktır. Diyabetik ayak enfeksiyonlarının en önemli sebebi, kan şekeri kontrolünün yeterli düzeyde olmamasıdır. Kan şekeri kontrolü ne kadar kötü ise diyabetik yaralar o kadar fazla görülmektedir. Bu sebeple ilk yapılması gereken önlem, çok iyi bir kan şekeri düzenlenmesinin sağlanmasıdır. Yani açlık kan şekeri ölçümlerinin 80-120 mg/dl arasında, tokluk kan şekerinin ise 120-160 mg/dl arasında tutulmasıdır. Uzun dönem kan şekeri ölçümünün bir göstergesi olan HbA1c değerinin en azında %7 altında olması çok önemlidir. Ayrıca kan şekeri kötü kontrollü hastalarda enfeksiyon başladığında kontrol edilmesi de oldukça zor olmaktadır.
İkinci önemli konu, kan dolaşımının bacaklarda bozulduğu durumlarda ayak enfeksiyonları çok daha ağır seyretmektedir. Kan şeker kontrolünün kötü olması damar tıkanıklarına (ateroskleroz) daha fazla yol açmaktadır. Hele diyabetik bir hasta sigara da içiyorsa, kılcal damarlarda olabilecek dolaşım bozukluğu riski oldukça artmaktadır. Yapılan araştırmalarda sigara içen diyabetik hastalarda ampütasyon oranının hayli fazla olduğu ortaya konulmuştur. Bu yüzde diyabetik bir hasta asla sigara içmemeli, içiyorsa en kısa zamanda bırakmalıdır.
Diyabetik hastalarda sinir hasarı gelişmiş ise, ciddi sıcaklık ve dokunma hislerinde kayıp olabilir. Bu kişiler asla ayakkabısız yere basmamalıdır. Sahilde, tarlada veya bahçelerinde ayak yalın dolaşmaları uygun değildir. Giydikleri ayakkabıyı yumuşak ve geniş uçlu seçmeliler. Ayakkabılarda fazla terletmeyen modeller seçilmelidir. Tam pamuklu ve sıkmayan çoraplar tercih edilmelidir. Ayakkabı giyerken mutlaka içi kontrol edilmelidir. Çivi, taş, kum ve böcek gibi yabancı cisimler varsa temizlenmelidir. Ayak tabanı için gerekirse uygun diyabetik ayakkabılar tercih edilmelidir. İki gün önce ofisime gelen bir hasta ayağına batan raptiyeyi hissetmediği için parmak ampütasyonu yapılmak zorunda kalınmıştı.
Diğer önemli bir konuda ısınmayan ve üşüyen ayakları ısıtmak için sıcak su torbası kullanılması veya ayakları sobaya yada kalorifere dayanmasıdır. Sıcak algılamayan ayaklar ısıtılacağı yerine büller (su kesecileri) ve yanıklar ortaya çıkmaktadır. Ardından ciddi enfeksiyonlar ve iyileşmeyen yaralar. Bu durumla karşılaşmamak için diyabetik hastalar asla ayaklarına sıcak su torbası koymamalı veya ısıtmak amacıyla sobaya veya kalorifere dayamamalılar.
Şeker hastaları ayak bakımları için mutlaka vakit ayırmalılar. Her akşam ılık bir sabunlu su ile iyice yıkamalı ve ardından ayak koruyucu kremler sürmelidir. Tırnaklarını oval değil düz şekilde keserek tırnak batmalarını engellemeleri gerekmektedir. Diyabet hastalarında tırnak ve parmak arası mantar enfeksiyonları mutlaka tedavi edilmelidir. Parmak araları ıslak bırakılmamalıdır.
Diyabetin en dramatik komplikasyonlarından biri olan ayak ve uzuv ampütasyonlarını oluşmadan korumak için tüm hastalar mutlaka doktorları ile yakın kontrol altında tutulmalı, en küçük bir ayak enfeksiyonu ve yaralanmasında derhal ilgili hekimine başvurmaları gerekmektedir. Ayağımızı seviyorsak sevdiğimizi korumak için çaba göstermek ve sevdiğimizi ihmal etmememiz gereklidir.
Doç. Dr. Yusuf AYDIN