Kürtaj Riski Hangi Durumlarda Artar? Hamilelikte Kürtaj Riski Hakkında Bilmeniz Gerekenler?
İstenmeyen veya sorunlu gebeliklerin sonlandırılması amacıyla yapılan kürtaj işlemi, geçmiş yıllarda metal küretle kazıma tekniğiyle gerçekleştiriliyordu. Günümüzde, ince plastik kanüller yardımıyla uygulanan vakumlu aspirasyon; kürtaj sonrası komplikasyon oluşumu riskini minimize etmesi avantajıyla, tüm dünyada en yaygın ve en güvenli kürtaj tekniği olarak kabul gördü. Bunun yanı sıra, kürtaj esnasında
kullanılan ileri seviye ultrason teknolojisiyle, artık rahim içi dokular daha iyi ve daha net görüntülenebiliyor. Bu da gebeliğin tam anlamıyla sonlandırılamaması riskini ortadan kaldırıyor. Kürtaj sonrası vücuttaki değişiklikler gözlemlendiğinde, geleneksel yöntemlerin daha çok risk barındırdığını görebiliyoruz. Ancak minimal düzeyde de olsa; modern kürtaj tekniklerinin de bazı riskleri olabileceği bilinmelidir.
Bunlardan en önemlisi ise rahim anomalileridir. Yapısal rahim bozukluklarının varlığında kürtaj bazı riskler doğurabilir.
Kürtaj Sonrası Riski Artıran Rahim Anomalileri Nelerdir?
- Çift Rahim
Çok yaygın görülmese de bazen anne karnında fetusta çift rahim gelişimi olabiliyor.
Rahim ilk başta iki küçük tüpten oluşuyor. Bebek anne karnında büyüdükçe, bu tüpler birleşerek rahim boşluğunu oluşturuyorlar. Çift rahim, tüplerdeki birleşmenin sağlanamaması durumunda meydana geliyor. Yapılan muayeneler ve ultrason görüntülemeleri ile çift rahim tanısı konulabiliyor. Çift rahim durumunu bir hastalık olarak değil; yapısal bir farklılık olarak değerlendiriyoruz. Çift rahim, döllenmeye
engel teşkil etmiyor. Dolayısıyla, kadınlar yapısal olarak çift rahimli de olsalar, gebe kalabiliyorlar. Gebeliğin sonlandırılmasına karar verildiği durumlarda ise kürtaj sonrası risk oranı, çift rahimli kadınlar için bir miktar daha fazla olabiliyor.
- Rahimde Perde
Doğuştan gelen rahim anomalilerinden bir tanesi de rahimde perde sorunudur.
Rahimde perde, rahim boşluğunu ikiye bölen doku fazlalığıdır. Genel olarak herhangi bir fizyolojik şikayete yol açmayan rahimde perde durumu, en çok da tekrarlayan düşük nedenleri araştırılırken yapılan ultrason taramalarında ortaya çıkıyor. Rahim iç hacminin azalmasına yol açan doku fazlalığı, riskli gebeliklere yol açabiliyor. Bu sorun ileri seviyedeyse kısırlık nedeni de olabiliyor. Böyle durumlarda ise gebelik
oluşumunu sağlayabilmek için rahimde perde ameliyatları yapılabiliyor. Rahimde perde sorunu aynı zamanda da kürtaj sonrası riski artıran rahim problemlerinden bir tanesi.
Kürtaj Sonrası Diğer Risk Faktörleri Nelerdir?
Kürtaj işlemi; uygun gebelik haftasında, steril klinik koşullarda ve bir kadın doğum uzmanı tarafından gerçekleştirildiği müddetçe, düşük riskli cerrahi bir işlem olarak değerlendirilebilir. Çift rahim, rahimde perde gibi yapısal sorunların dışında kürtaj için risk kabul edilebilecek durumları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Enfeksiyon Riski:
Kürtajın gerçekleşme koşulları için tüm gereklilikler sağlanmış olsa dahi, kürtaj sonrası iyileşme sürecindeki özensizlik, enfeksiyon riskini büyük ölçüde artırabilir. Uygulama teknolojisi ne kadar üst düzeyde olursa olsun, kürtajın cerrahi bir işlem olduğu göz ardı edilmemelidir. Kürtajdan sonra ağrı hissinin, ağrı kesicilerle kontrol edilebilir düzeyde olması beklenir. Cinsel ilişkiye en az 2 hafta süreyle ara verilmesi
enfeksiyondan korunmak için son derece önemlidir. Kürtaj sonrası vücuttaki değişiklikler dikkatle takip edilmeli; kanama, şiddetli ağrı, ateş vb sorunlar yaşanıyorsa vakit kaybetmeden işlemi gerçekleştiren doktorla iletişime geçilmelidir.
- Parça Kalma Riski
Kürtajdan sonra parça kalması, gebeliğin tam olarak tahliye edilemediği anlamına gelir. Bu riski asgari seviyeye indirgemek için kürtajın ultrason eşliğinde yapılması gerekir. Kürtaj sonrası ağrı ve uzun süre devam eden kanamalar parça kalma riskini akıllara getirebilir. Buna ek olarak, enfeksiyon oluşumuna davetiye çıkaran bir durumdur. Kalan dokunun rahimden uzaklaştırılması gerekir.
Kürtaj Risklerini Azaltmak İçin Ne Yapmalı?
İstenmeyen gebeliklerin sona erdirilmesinde çağdışı bireysel girişimlerin hayati riskleri vardır. Kendi kendine düşük yapmaya çalışmak hem psikolojik olarak hem de fiziksel olarak ağır bedeller ödetebilir. Aynı şey streril olmayan koşullarda işinin ehli
olmayan kimselerce gerçekleştirilmiş kürtaj için de geçerlidir. Toplum baskısı, çaresizlik, işlem maliyetini en aza indirgeme gayreti ya da bilinçsizlik, kişileri sonuçlarını düşünmeden bu tarz riskler almaya itebiliyor. Modern teknolojinin tüm imkanlarının kullanıldığı kliniğimizde, kürtaj işlemini, hastalarımızın kürtaj sonrası süreci minimum risklerle atlatmasını sağlayacak şekilde gerçekleştiriyoruz. Tedavi süreçlerimizle ilgili daha detaylı bilgi edinmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz .