Kombucha, Dünya çapında popüler fermente bir gıdadır. MÖ 220'de Çin, Kore ve Japonya'da enerji verici ve detoks görevi gören bir içecek olarak kullanılmıştır. Kombucha ismi Japonya'da geniş yapraklı deniz yosunu (Laminaria japonica )olan Kombu ismi ile, Japonya'da çay anlamına gelen Cha kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. MS 414 yılında Koreli Dr. Kombu, Japon İmparatorunun sindirim rahatsızlıklarını düzeltmek amaçlı çayı, Kore'den Japonya'ya götürmüştür. Daha sonra Kombucha çayının kullanımı, Rusya, Hindistan ve Avrupa’ya yayılmıştır. Avrupa ülkelerinde de yaygın olarak tüketilen Kombucha çayının ülkemizdeki önemi yeni yeni anlaşılmaktadır.
Kombucha Hazırlanması
Kombucha hazırlanırken öncelikle steril cam kapların kullanılması gerekmektedir. Bunun sebebi havadan bulaşabilecek küf ve patojen mikroorganizmalardan bulaşı önlemek amaçlıdır. Kombucha, genelde kaynayan suya siyah çay yapraklarının ilave edilip (1,5 g/L), sonrasında ise sükroz(çay şekeri)(150 gr/L) ile tatlandırılıp demlendirilmesiyle oluşur. Demleme işleminin sonrasında çay yaprakları uzaklaştırılır ve bakteri mayaların simbiyotik kültürü SCOBY, ayrıca Kombu çayı mantarı ile fermente edilen çayımızdan 100 ml kadarı, bu karışıma eklenir. Hazır Kombucha çayının eklenmesi, ekstraktın uygun pH seviyesini sağlar, pek çok sayıda doğru mikroorganizmayı solüsyona başlangıçta eklemek suretiyle, kültürün büyüme sürecini başlatır.Mayalanma süreci, sıcaklığa bağlı olarak, 8- 12 gün devam ettirilmelidir. Oda sıcaklığı ne kadar yüksek olursa, mayalanma o kadar hızlı olur. 8-12 günlük süre, sadece kılavuz olarak verilmektedir. Kombucha kültürünün, ılık ve sessiz bir yere ihtiyacı vardır ve hiçbir şekilde kıpırdatılmamalıdır. Kültürasyon sıcaklığı 20°C’nin altına düşmemelidir ve 30°C’nin üstüne de çıkmamalıdır. Optimal sıcaklık 23°C-27°C arasıdır. Kültür, parlak güneş ışığına maruz bırakıldığında zarar görebilir, bu nedenle kültürasyon karanlıkta gerçekleştirilmelidir. Çayın yüzeyinde şekillenen mantar alınır ve az miktarda fermente çayın içinde saklanır. Son olarak Kombucha çayımızın içime hazır hale gelmesi için tülbentten süzme işlemi yapılır. Çay oda sıcaklığına kadar soğuduğunda, solüsyon bir cam, porselen, sırlanmış toprak kap veya paslanmaz çelik bir kabın içerisine aktarılır. Bu alternatifler arasında cam en uygunudur. Paslanmaz çelik dışındaki diğer metal kaplar uygun değildir ve asla kullanılmamalıdırlar. Çünkü oluşan asit metalle tepkimeye girebilir.
Kombucha Tüketimi
Çok güçlü probiyotik içeriğe sahip olan Kombuchanın tavsiye edilen günlük tüketim miktarı 100-300 ml arasında değişmektedir . Özellikle yeni tüketmeye başlayanlar için 100 ml yeterli bir miktardır. İki-üç haftalık düzenli bir kullanımdan sonra rahatsızlığa sebep olmuyor ise günlük 500 ml‘yi aşmayacak şekilde tüketimine devam edilmesinde sakınca yoktur.
Sağlık Açısından Faydaları
Hayvanlarda kombu çayı tüketiminin fizyolojik etkilerine dair kanıtların olmasına rağmen,insanlar üzerinde çalışmalar olmadığı için kesin sonuçlar verilememektedir. Ancak hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde herhangi bir fonksiyonel bağırsak hastalığı dahil olmak üzere, gastrointestinal sistem üzerinde etkili olduğuna dair çalışmalar mevcuttur. Kombuchanın sinir sistemi üzerine etkileri B kompleks vitaminlerini içermesine ve laksatif etkisi de onun laktik asit içeriğine bağlanmıştır.
Kombuchanın algılamayı artırdığı, zayıflamaya yardım ettiği ve ömrü uzattığı da iddia edilmiştir. Yapılan çalışmalarda yine Kombuchanın antimikrobiyal, antioksidan, detoksifiye edici, probiyotik özelliği olduğu bildirilmiştir.
Yan Etkileri
Kombucha çayının yararlı etkileri kadar zararlı etkilerinden de çalışmalarda bahsedilmiştir. Ancak bu etkilerin direk Kombucha ile bağlantısının olup olmadığı bilinmemektedir. Kombuchanın bilinçsizce tüketimi sonucu asite duyarlı olan kişilerde mide bulantısı, özellikle bazı alerjik reaksiyonların ve renal yetersizliklerin görülebileceği ve çayın tüketimine son verilmesiyle ya da azaltılmasıyla şikayetlerin düzeldiği bildirilmiştir. Ayrıca zayıflamak isteyen bireylerde kombu çayının bilinçsizce tüketimi ,sıvı alımında azalmaya neden olabilmektedir. Yeterli sıvı alamayan kişilerde de iştahsızlığa bağlı besin alımında yetersizlikler olabilmektedir. Hamilelik ve emzirme döneminde kullanım önerilmemektedir. Ayrıca, Kombucha alkol içeriğinden dolayı disulfiram ile birlikte alınmamalıdır. Kombucha, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler için önerilmemektedir, çünkü bu tür insanlarda ciddi bakteriyemi (kanın bakteriyel enfeksiyonu) ve fungemi (kanın mantar enfeksiyonu) ile ilişkili olduğu görülmüştür.Alerji, sarılık, mide bulantısı, kusma, baş ve boyun ağrısı gibi yan etkiler yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır ancak bunun evlerde, Kombuchanın değişik şartlar altında üretildiği için kontaminasyon gelişmesi sonucu oluşmuş olabileceği de düşünülmektedir.