Kol Germe Ameliyatı
Kol estetiği ameliyatları arasında önemli bir yer tutan kol germe ameliyatı çok sık yapılmayan bir ameliyattır. Bunun en önemli nedeni ameliyat izinin gizlenmesinin zor oluşudur.
Kol Germe Hangi Durumlarda Yapılır?
Özellikle yaz aylarında kolsuz giysilerle dolaşılması kadınlarda kol estetiğine olan ilgiyi arttırmıştır. Kadınlarda geniş ve adeleli kollar çok zarif görünmez ve sık değildir. Ancak aşırı kilo alıp vermeler ve yaşlılık kol derisinin sarkmasına yol açar. Kollar yere paralel duruma getirildiğinde aşağıya doğru sarkan deri kolu olduğundan daha kalın gösterir ve burada sallanan deri hoş görünmez.
Kimlere Yapılır
Kolların kalın görünmesi erkeklerde büyük sorun yaratmaz hatta bazan özellikle istenebilir. Buna karşılık kadınlar için bu durum ciddi bir estetik bozukluktur. Bu nedenle bu ameliyatın uygulandığı hastaların çok büyük bir kısmı kadınlardır. Son yıllarda sık uygulanan zayıflatıcı mide ameliyatları ile çok büyük miktarlarda kilo kaybı oluşabilmektedir. Böyle durumlarda kollarda sarkma kaçınılmaz olmakta ve hem kadın hem de erkeklerde tedavi gerekebilmektedir.
Uygun Hasta Seçimi
Kol germe ameliyatı ciddi hayati tehlike taşımaz. Buna karşılık basit bir ameliyat da değildir. Yapan kişiye ve hastaya bağlı olarak süresi 5 saate kadar uzayabilir. Zorunlu bir ameliyat değildir. Bu nedenle hastanın sağlık durumunun incelenmesi şarttır. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp, karaciğer böbrek hastalığı ve diğer hastalık durumlarında hastanın laboratuvar bulgularının normal olmasına ve genel durumuna bakılarak ameliyat yepılabilir. Bu durumlarda hastayı tedavi eden hekimden ameliyat olabileceğine dair onay almakta yarar vardır.
Tedavisi
Kollardaki deri sarkıklığının tedavisi ameliyattır. Yüzde kullanılan deri sıkılaştırıcı tedaviler kol derisi için yeterli olmaz.
Genç ve Sarkıklığı Az Olanlar
Bu kişilerde kolun kalın görünmesinin en büyük nedeni yağ birikimidir. Liposuction ile bu yağlar alındığında gevşek olan deri kendini biraz toparlayabilir ve sarkıklıkta bir miktar düzelme olabilir. Herhangi bir kesi ile deri çıkartmaya gerek duyulmayabilir.
İleri Derecede Sarkması Olan Gençler ve Yaşlılar
Bunlarda mutlaka deri fazlalığının kesilerek çıkartılması gerekir. Yaşlılarda liposuction yapılsa bile deri esnekliği olmadığı için deride toplanma görülmez ve fazla derinin alınması şarttır. Ancak bu çıkartma işlemi sınırlıdır. Çünkü gereğinden fazla deri çıkartıldığında ortaya çıkan açık yaranın kapatılması mümkün olmaz. Genellikle uzun ekseni kola paralel olan elips şeklinde bir deri parçası altındaki yağ dokusunun tamamı ile birlikte çıkartılır. Eğer hastada yalnızca deri sarkıklığı mevcut ve yağ fazlalığı yok ise bu işlem yeterlidir. Ancak kolun ameliyat bölgesi dışında kalan kısımlarında yağ fazlalığı var ise buraya liposuction yapılması gerekebilir.
Kesinin Yeri ve Uzunluğu
En kolay gizlenebilen bölge koltuk altı olduğu için kesi buradan başlar ve kolun iç yüzü boyunca dirseğe doğru uzanır. Kesinin kolun iç kısmına yapılması bu bölgenin ayakta dururken nisbeten az farkedilir oluşundandır. Ancak hasta kolunu kaldırdığında buradaki herhangi bir izin gizlenmesi mümkün değildir. Hafif derecede sarkması olanlarda kesi kolun üst kısmında ortaya yaklaşmadan sonlandırılabilir. Ancak ileri derecede sarkmalarda bu kesi yani elipsin uzun ekseni dirseğe kadar uzatılabilir.
Kalan İzin Şekli
Kolun iç kısmındaki elips şeklindeki açık yara kapatıldığında düz çizgi şeklinde bir iz kalır. Ancak düz çizgi şeklindeki izler daha çok kabarma ve genişleme eğilimindedirler. Bu nedenle yara kapatılırken S şeklinde veya Z şeklinde iz bırakacak şekilde düzenleme yapılabilir. Bu tür kapatmaların bir dezavantajı ise izin eninin düz kapatmaya göre daha geniş olmasıdır.
Ameliyat Tekniği
Ameliyat genellikle genel anestezi altında yapılır. Kollar iki yana doğru gövde ile 90 derece açı yapacak şekilde açılır. Daha önce yapılan çizimlere uygun olarak çıkartılması gereken deri çıkartılır ve açıklık uygun bir şekilde kapatılır. Nadir olarak yarayı kapatmadan önce altına toplanabilecek kanı dışarı almak için “diren” adı verilen ince bir hortum kullanılabilir. Hortumun bir ucu deriden dışarı çıkartılır ve ucuna kanı emecek negatif basınçlı bir plastik kab takılır. Dikişlerin üzerine steri-strip adı verilen koruyucu bantlar yapıştırılır. Ayrıca kolun tamamına şişmeyi en aza indirmek için elastik bandajlar sarılır.
Ameliyat Sonrası
Ameliyat sonrası hasta iyice kendine gelince odasına alınır. Normal koşullarda birkaç saat içinde yürüyebilmesi beklenir. Eğer bulantı ve kusması yok ise 2-3 saat sonra ağızdan yemek verilir. Yürümesinde bir engel yoktur hatta yürümesi için cesaretlendirilir. Bazı hastalar kendilerini tamamen iyi hissediyor iseler ameliyattan 5-6 saat sonra eve gönderilebilirler. Bunlarda bulantı, kusma, baş dönmesi, yarada kanama veya aşırı ağrı olmamalıdır. Hastaların çoğu ilk geceyi hastanede geçirir ve ertesi sabah görüldükten sonra evine gönderilir. Eğer diren konulmuş ise içine gelen kan miktarı kontrol edilir ve fazla değilse çekilir. Eğer direnden beklenenden fazla kan gelmiş ise hasta direni ile evine gönderilir ve ertesi gün kontrola çağrılır. Ameliyat sonrası yara bakımı için özel bir işlem gerekmez. Hasta ameliyattan iki gün sonra banyo yapabilir ve ameliyat bölgesini ıslatabilir. Ancak bu bölgenin tahriş olmamasında dikkat edilmelidir yani yıkama ve kurulama tahriş etmeden yapılmalıdır. Hastalara asla yatak istirahati önerilmez. Evlerinde zorlanmadan yapabildikleri her hareketi yapmaları önerilir. Ağrı ve şişlik (ödem) bir hafta sonra önemli ölçüde azalır.
Komplikasyonlar (Problemler ve Aksilikler)
Her ameliyatta görünen komplikasyonlar bu ameliyat için de geçerlidir. Özetlersek
Enfeksiyon (Yaranın İltihaplanması)
Ne kadar dikkat edilirse edilsin ameliyat bölgesinde iltahaplanma görülebilir. Bu genellikle ameliyattan 4-5 gün sonra ortaya çıkar. Uygun tedavi ile birkaç haftada iyileşmesi beklenir. Çok ciddi düzeyde değilse ilave bir iz bırakmaz.
Kanama veya Kan Birikmesi (Hematom)
Nadir olarak ameliyat bölgelerinden beklenmedik ölçüde kan sızabilir veya dikişlerin altında görünen şişlik yapacak kadar kan toplanabilir. Bu durumda mümkün olduğu kadar kısa zamanda yaranın açılarak kanama bölgesinin bulunup kanamanın durdurulmasy veya biriken kanın dışarı boşaltılması gerekebilir. Zamanında tedavi edilirse yara iyileşmesine olumsuz etkisi olmaz.
Yara Kenarlarında Çürüme (Nekroz)
Genellikle bu bölgeye kan gelmemesi nedeni ile ortaya çıkar. Yara kenarları önce mor sonra siyah bir kabuk halini alır. Küçük bir bölgede ise zamanla pansumanlar ile iyileşir ancak daha geniş bir iz kalmasına yol açar. Büyük bir bölgede ise iyileşmesi için yeni ameliyatlar gerekebilir. Bu durum genellikle sigara içenlerde ortaya çıkar.
Yara İzinin Çirkin Görünmesi
Bütün ameliyatlarda eğer bir bölge kesilerek yeniden dikilmiş ise bir iz kalır. Estetik ameliyatlarda bu izin belli belirsiz olması beklenir ancak kol germe ameliyatında bu geçerli değildir. Kol ne kadar fazla gerilir ise sonuç o kadar iyi olur ancak kalan iz o kadar fazla olur. Çok az germe yapıldığında az iz kalır ama sonuç çok menuniyet verici olmaz. Onun için germe miktarında bir denge sağlamak şarttır. Kalan iz miktarı kişilere göre de değişir. Bazı bünyelerde izler kabararak, kırmızılaşarak ve genişleyerek iyileşir. Bunun önceden bilinmesi mümkün değildir. Çok farkedilen izler için sonradan iz azaltıcı tedaviler yapılabilir. Hastalara asla ameliyat sonrası iz kalmaz diye umut verilmemelidir.
Hastaların Sonuçtan Memnuniyeti
Hiçbir ameliyat mucize sonuçlar vermez ve her ameliyatınn vücudun ödemesi gereken bir bedeli vardır. Kol germe ameliyatı kolu etkili bir şekilde inceltir ancak sonuçta gizlenemeyen bir iz bırakır. Bu ameliyatı olmaya karar veren hastaların bu izi kabullenmesi gerekir. Hastanın yaşı ne kadar genç ise iz o kadar belirgin olur. İleri yaşlarda izler daha belirsizdir.
Sonuç olarak kol germe deneyimli ellerde yapıldığında etkili sonuç veren bir ameliyattır ancak kalacak iz miktarı hakkında hasta bilgilendirilmeli ve kararını ona göre vermelidir.