İşte Bu Doktor İndir
Yaşlanma; hastalık riskini artıran, yılların tortusuna bağlı olumsuz değişiklikler, genetik kusurlar, çevresel etkiler, ve kalıtsal faktörlerin  etkili olduğu karmaşık bir olgudur. Erkeklik hormonu (Androjen, testosteron) eksikliği erkeklerde yaşlanmanın yaygın bir belirtisidir ve yaşlı erkeklerin %25'ini etkiler ve bunların %10'undan fazlasında testosteron yetmezliğinin (hipogonadizm) şikayetleri ve belirtileri ile ortaya çıkar. Erkeklik hormonlarının %97’si testislerde salgılanmaktadır, normalde testislerin  hacminin ergenlikte arttığını, 30 yaşında pik yaptığını ve 60 yaşından sonra önemli ölçüde azaldığını bilinmektedir. Yaşlı erkeklerde testis hacmi, serum erkeklik hormonu(testosteron) seviyesi ile doğru orantılıdır, testis hacmi küçüldükçe serum testosteron seviyesi de o oranda düşmektedir. Yaş arttıkça testis hacimleri azalmakta, dolayısıyla  testislerde testosteron salgılayan Leydig hücreleri sayısında da önemli ölçüde düşme olmaktadır, 70 yaşından sonra bu düşme %40-50 lere varmaktadır. Ayrıca yaşlanan Leydig hücrelerindeki oksidan madde (süperoksit) içeriğinin genç Leydig hücrelerine göre oldukça yüksek bulunmuştur.    Kısır(infertil) erkeklerin  %30-80'inde sperm tetkiklerinde reaktif oksijen radikallerinin yüksek olduğu saptanmaktadır, bu da oksidatif stresin erkek kısırlığında kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Oksidatif stres, spermin dölleme  potansiyeline zararlı olduğu ve döllenmiş yumurtanın sağlıklı bir erken embriyoya dönüşme şansını azalttığı, dolayısıyla çeşitli yollarla doğurganlığı olumsuz yönde etkilediği, sperm zarlarına, proteinlerine ve DNA'sına hasar verdiği bilinmektedir.   Şok dalga tedavisi(düşük yoğunluklu ekstrakorporeal şok dalgası tedavisi, Lİ-ESWT); başta ereksiyon sorunu ve peyroni olmak üzere birçok ürolojik hastalıkta uygulanan bir yöntemdir. Şok dalga uygulamasının  oksidatif stresi , planlı hücre ölümünü (apoptozis) nispeten engellediği ve doku onarımını desteklediği bilinmektedir. Li-ESWT bu etkilerini vasküler endotelyal büyüme faktörünü (VEGF) dramatik şekilde artırarak yapmaktadır. VEGF  Leydig hücrelerinden testosteron salınımını uyarabildiği saptanmıştır. Bu nedenle, düşük yoğunluktaki şok dalga tedavisinin erkeklerde testisleri olumlu yönde etkileyebileceğini sonucunu doğurmaktadır. Testislere Düşük yoğunluktaki şok dalga(0.05-0.2 mJ/mm2) tedavisi, 6-8 hafta, haftada bir veya iki kez uygulandığında; sperm sayısını, hareketliliğini ve serum testosteron seviyelerini iyileştirebileceği saptanmıştır. Ayrıca, testislerdeki oksidatif stresi azalttığı ve antioksidan kapasiteyi ve antiapoptotik kapasiteyi artırdığı bulunmuştur. Bu yöntem hala deneysel görülse bile erkeklik hormonu yetersizliğinde ve kısırlıkta bir umut ışığı olarak görülmektedir.   Sonuç olarak, düşük yoğunluktaki şok dalga tedavisi (Li-ESWT),  testesteronu düşük ve/veya kısır erkeklerde testis fonksiyonunu ve sperm kalitesini iyileştirmek için yeni, invaziv olmayan ve etkili bir tedavi metodu olarak görülmektedir, ayrıca obezite, metabolik hastalıklar veya diğer doku hasarlanmaların neden olduğu testis veya diğer organların oksidatif stres durumlarında da olumlu etkileri olduğu varsayılabilir. Bu yöntem, kanıttan yoksun olmasına rağmen, kısırlıkta ve testeron yetmezliğinde klasik tedavilerle  birlikte veya klasik tedaviye alternatif olarak kullanılabilir. Bu tedavinin uygulanması hekim ve hasta ile beraber karar verebileceği  bir opsiyon ve seçenek olarak görülmelidir. Düşük yoğunluktaki şok dalga tedavisi kök hücre tedavisi ile birlikte yapıldığında etkisi daha fazla olduğu bilinen bir gerçektir. Testosteron yetmezliğinde, azospermi dahil kısır erkeklerde  şok dalga tedavisi ile kök hücre tedavisinin birlikte uygulanması elde edilecek sonuca olumlu yönde etki edeceği beklenebilir.