En önemli duyu organlarımızdan olan kulağın başlıca iki kısmı vardır: 1. Görünen kısmı. Buna dış kulak denilir. Bir de görünmeyen kısmı vardır ki bu iki ayrı parçadır: 2a: Orta kulak, 2b: İç kulak.
Kulak Estetiği
Yüzdeki yapılarımızın çoğunluğu estetik açıdan önemlidir (gözler, burun, kaşlar, dudaklar). Kulak ise özellikle kadınlarda saçların altında kaldığı için estetik açıdan ikinci planda gibi düşünülür. Oysa bu doğru değildir. İç ve orta kulak sağlam olduğu sürece dış kulağın şekli, hatta olup olmaması bile işitmeye çok ciddi bir engel değildir (kulak deliğinin kapalı olması gibi istisnalar dışında). Ancak kulak şeklindeki değişiklikler hemen dikkati çeker ve estetik açıdan önemlidir.
Kepçe Kulak Nedir?
Kulağın doğuştan yokluğu veya ciddi şekil bozukluğu “doğuştan bozukluklar” (konjenital anomaliler) grubuna dahildir ve nadir görülür. Buna karşılık kulak kepçesinin kafatasına yakınlığı herkeste farklıdır. Kulak kepçesinin kafatasına yakın olması fazla dikkati çekmez. Buna karşılık kepçenin kafatasından fazla ayrılmış olması yani önden bakıldığında daha belirgin olması (daha fazla alanın görünür olması) dikkat çeker. Toplumda bu görüntüye “kepçe kulak”, “yelken kulak”, “kalbur kulak” gibi kişiyi küçük düşürücü isimler verilir.
Kime Kepçe Kulaklı Denilir?
Kulak kepçesinin kafa kemiklerine göre olan öne doğru çıkıntısı değişkendir demiştik. Eğer bu çıkıntı resimde gösterildiği gibi 2 cm den fazla ise kepçe kulak görüntüsü başlamıştır. Bu mesafe ne kadar uzarsa görüntü o kadar fazla dikkati çeker ve rahatsız edici hal alır.
Kepçe Kulak Tedavi Edilmeli mi?
Aslında kepçe kulak bir hastalık veya anomali değildir. Herkesin burun büyüklüğü ve şekli farklı olduğu gibi kulak da farklı görüntüde olabilir. Burada önemli olan kepçe kulaklı kişinin kendisini nasıl algıladığıdır. Erişkin yaşa gelmiş pek çok erkek ve kadında kepçe kulak olduğunu görebilirsiniz ve muhtemelen bu kişilerin pek çoğu kulaklarının öne doğru çıkıntılı olduğunun farkında bile değillerdir veya aldırmıyorlardır. Ama çocuklarda durum farklıdır. Gelişme çağındaki çocuklar sosyalleşmeye başladığında yani ana okuluna gitme veya mahalle arkadaşlarıyla oynama gibi eylemlere giriştiklerinde birbirlerini dikkatle incelerler. Eğer arkadaşlarından birinde kendilerinde olmayan bir farklılık görürlerse onu acımasızca eleştirir yani alay ederek aşağılarlar. Günümüzde küçük çocukların gözlük takması artık sıradan bir duruma geldiği için fazla dikkat çekmemektedir. Ancak birkaç onyıl önce gözlük takan bir ilkokul çocuğuna arkadaşlarının nasıl davrandıklarını bunu yaşayanlar çok iyi bilirler. Gelişme çağındaki çocuklar psikolojik olarak hassastırlar. Alay edildiği için okula giderken gözlük takmayabilirler. Ancak özellikle erkek çocukların kepçe kulaklarını saklama olasılıkları yoktur ve insafsız arkadaşlarının alayları onlarda derin yaralar açar. Bu çocuklar sürekli sorun çıkarma ve kavga etme eğilimindedirler. Okula gitmek istemezler. Bazılarında gece yatağa işeme görülür. Aile çocukta kepçe kulağa bağlı psikolojik ve sosyal sorunları farkettiği anda tedavi için bir “Plastik Rekostrüktif ve Estetik Cerrahi” uzmanına başvurmalıdır.
Kepçe Kulakta Tedavi Yaşı
Aslında kepçe kulak çocuk doğar doğmaz ameliyat edilebilir. Ancak çok küçük çocuklarda ameliyatların daha sorunlu olduğu bilinen bir gerçektir. En doğrusu mümkünse çocuğun ana okuluna gitmeden önce ameliyat edilmesidir. Kulak büyüme açısından diğer organlara göre farklıdır. 7 yaşına gelmiş bir çocuğun kulak büyüklüğü erişkin yaşının %70 ine yakındır. Bu nedenle kepçe kulaklı çocuklar 6-7 yaşlarında rahatlıkla ameliyat edilebilirler. Üst yaşlarda ise herhangi bir sınır yoktur. Prof. Dr. Ege Özgentaş 40 yaş üzerinde pek çok hastasına kepçe kulak ameliyatı yapmıştır. Burada önemli olan kepçe kulaklı kişinin bu olaydan duyduğu rahatsızlığa artık tahammül edemez hale gelmesidir. Bu durum çocuklukta ortaya çıktığı gibi herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilir ve gerekli ameliyat yapılır.
Kepçe Kulak Ameliyatı
Kepçe kulak için tüm dünyada kabul görmüş tek bir ameliyat türü mevcut değildir. Bugüne kadar tanımlanmış pek çok tedavi mevcuttur. En basiti ile başlarsak:
- Doğar doğmaz kulaklara bandaj. Yeni doğan bebeklere anneanne ve babaannelerin kulakları geriye yatıracak şekilde bir bandaj taktıkları iyi bilinir. Bu tedavinin bir miktar geçerliliği vardır. Yeni doğanda kıkırdaklar gelişme halindedir ve belli bir şekil verildiğinde bu kalıcı olabilir. Ancak yeni doğanlara dışardan bir tedavi uygulamak zordur. Örneğin kulaklara bandaj takıldığında bunun baskısı kafa kemiklerinde istenmeyen değişikliklere yol açabilir. Bunun yerine kulaklara bazı klipsler (mandallar) takılarak şekil verilebilir ama bu da deride istenmeyen izlere yol açabilir. Tavşan yavrularının kulaklarında yapılan çalışmalar doğar doğmaz takılan kelepçelerin bazı yavrularda kulak şeklini kalıcı olarak değiştirdiğini ama bazı yavrularda işe yaramadığı yani tedavi sonlandırıldıktan bir süre sonra kulakların tekrar dikleştiği gözlenmiştir. Bu metodun yararı henüz kanıtlanmamıştır ve yaygın olarak kullanılmamaktadır.
- Okul çağından itibaren yapılan ameliyatlar. Bunlar çok eskiden günümüze kadar gelen ameliyatlardır ve çocuklarda genel anestezi altında yapılmaları alışkanlık halini almıştır. Bunları incelersek:
- Kulağın arkasından kesi yapılanlar. Son yıllara kadar kulağın arka derisinden kesi yapılarak uygulanan ameliyatlar tek seçenekti. Burada hem kulak arkasından deri çıkartılmakta hem de kıkırdakları arkaya bükecek işlemler yapılmakta idi. Kulak arkasından deri çıkartmanın amacı buradaki deriyi gerdirerek kulağı arkaya yatırmaktı. Kulak arkasından çalışmak daha zor olmasına karşın dikiş izinin görünmemesi bunlara olan ilgiyi arttırıyordu. Kulak arkasından yapılan ameliyatlarda çıkartılan deri kulak arkası derinliği azaltmakta ve bazılarında gözlük takmayı güçleştirmektedir.
- Kulak önünden kesilerek yapılan ameliyatlar. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik cerrahlar çeşitli düzeltmeler için kulak kıkırdaklarına gereksinim duymakta ve genellikle bu kıkırdakları kulak önünden yaptıkları kesiler ile almaktadırlar. Düzgün yapıldığında bu şekilde yapılan ameliyatlarda yok denecek kadar az bir iz kaldığı iyi bilinmektedir. Bu gerçek günümüzde kulak önünden kesilerek yapılan kepçe kulak ameliyatlarında artışa neden olmuştur. Kulak önünden yapılan ameliyatlarda kıkırdaklara istenilen şekli vermek çok daha kolaydır ve ameliyatların başarı şansı belirgin derecede yüksektir.
Prof. Dr. Ege Özgentaş’ın Uyguladığı Kepçe Kulak Ameliyatı
Her hekim gibi Prof. Dr. Özgentaş da uyguladığı zaten bilinen ameliyatlarda zaman içinde kendine özgü değişiklikler yaparak bu ameliyatları kişiselleştirmektedir. Kepçe kulak ameliyatlarında en sık rastlanan sorun sargılar açıldıktan sonra hastanın görüntüyü beğenmemesidir. Bu sorunu çözmek için “İnteraktif Ameliyat” yöntemi geliştirilmiştir. Bu ameliyat mutlaka lokal anestezi ile yapılmalıdır. İlk akla gelen soru çocuklara lokal anestezi ile kulak ameliyatı yapılıp yapılamayacağıdır. Dr. Özgentaş’ın opere ettiği çocukların büyük çoğunluğu 6 yaş ve üzerindedir. Bu yaştaki çocuklar düşünülenin aksine ameliyattan önce doğru bilgilendirilerse ve minimal ağrı ile düzgün bir lokal anestezi yapılırsa sorunsuz olarak ameliyat edilebilmektedir. Küçük çocukların büyük bir kısmı kulaklarındaki görüntüden o kadar rahatsız olmaktadırlar ki gerekli bilgilendirme yapıldıktan sonra korkularının devam etmesine rağmen iyi bir sonuç almak için ameliyat masasına yatmayı kabul etmektedirler. Yani psikolojik acıları ameliyat korkusundan daha ağır basmaktadır. Gerçekte ameliyat tamamen ağrısızdır ve çocuk bunu farkedince rahatlamaktadır. Daha büyük yaşlarda lokal anestezi ile zaten bir sorun yaşanmamaktadır.
İnteraktif Kepçe Kulak Ameliyatı
Ameliyata kulak önünden kesi yapılarak başlanır. Kulak kıkırdaklarında gerekli işlemler uygulanır ve kulak kepçesinin orta kısmına antiheliks oluşturacak şekilde (kulağı arkaya doğru yatıracak şekilde) U şeklinde dikişler konulur. Bu dikişler yeterli sayıda konulduktan sonra düğümleri hazırlanır ancak sıkıştırılmaz. Hasta ameliyat masasında oturur pozisyona getirilir ve karşısına yüzünü ve kulaklarını net olarak görecek şekilde bir ayna tutulur. Dr. Özgentaş kulağı arkaya yatıran dikişlerin düğümlerini yavaş yavaş sıkıştırmaya başlar ve kulak giderek arkaya yatarken hastaya en mutlu olduğu veya en istediği şekil ortaya çıktığında doktoru uyarması istenir. Bu şekilde düğümler sıkılarak veya gevşetilerek hastanın tam olarak istediği şekil bulunur. Hasta son şekle onay verdikten sonra düğümler sabitlenir. Hasta tekrar masaya yatırılarak bütün açık kısımlar dikilir ve kulak sarılarak ameliyat bitirilir.
Ameliyat Sonrası Bakım
Ameliyat sonrası en fazla 3 gün kulaklara hafif baskılı bandaj yapılır. Ancak bazı durumlarda hastanın arzusu ile ameliyatın ertesi günü bile bandajın açılması mümkündür. Bandaj açıldıktan sonra yalnızca ulağın üst kutbunu içine alacak şekilde bir saç (tenis) bandı takılır ve bunun mümkünse en az bir ay kullanılması önerilir. İşi gereği gündüzleri bant takamayanlara hiç olmazsa mesai dışı zamanlardı bu bandı kullanması önerilir. Ameliyat sonrası ağrı tahammül edilebilecek düzeydedir ve hastaların büyük bir kısmı yalnızca günde bir iki kez paracetamol 500 mg tablet alarak ağrıdan kurtulabilmektedir.
Sonuç
Kepçe kulak ameliyatları interaktif olarak yapılabilen yani hastanın ameliyat sürerken isteklerini ve yorumlarını iletebildiği ameliyatlar grubuna dahildir. Bunun gerçekleşebilmesi için ameliyatın mutlaka lokal anestezi ile yapılması yani hastanın uyanık olması gereklidir. Bu şekilde yapılan ameliyatlarda hasta memnuniyeti yüksek olmakta ve ameliyat sonrası istenmeyen sonuçların ortaya çıkması en aza indirilebilmektedir.