"Varlığını korumak, Spinoza'ya göre yetenekli olduğun şey haline gelebilmektir. O, 'Eğer bir at bir insana dönüştürülürse bir böceğe dönüştürüldüğü zamanki ölçüde yok edilmiş olacaktır...' diyor. Burada hemen şunu eklememiz gerekiyor: Spinoza'ya göre, bir insan da eğer bir meleğe dönüştürülürse bir ata dönüştürüldüğü zamanki ölçüde yok edilmiş olur. Erdem, her canlının özgül güçlerinin ortaya konmasıdır. İnsan için erdem, içinde en çok insanlaştığı durumdur." Erich Fromm - Kendini Savunan İnsan
Fromm'un "insansallaşma"ya, "varlığını korumaya", "yetenekli olduğu şey haline gelebilme"ye dair ifadeleri bende, Heidegger'in literatüre kattığı "dasein" (dasein = orada olan) yani "varlığının anlayışı içinde olan -dolayısıyla onun sorumluluğunu alan- bir varolan" olabilmenin farklı perspektiften yorumu gibi yankılandı.
Bir de bana izlenimci ressam Claude Monet'in şu sözünü hatırlattı: "I would like to paint the way a bird sings." (bir kuşun ötmesi gibi resim yapabilmek isterim.)
İşte kendi yetenekli olduğun şey haline gelebilmek, kendi varlığının doyumuna varabileceğin bir yerde olabilmek, kendini en "insansallaşmış" hissettiğin durumlarda kalabilmek tam da böyle bir şey değil mi? Kuşlar cıvıl cıvıl öterek doğanın şarkısını söylerken, Monet de cıvıl cıvıl renkleriyle doğanın resmini yapıyor. Ve olabileceği en iyi şey haline geliyor, hayatının anlamını yaratmayı başarıyor. Yine de demiyor ki, "bir kuşun ötüşü gibi resim yapıyorum." Hala oraya ulaşabilmek için çabalıyor. Belki de Monet bunu biliyordu, bu serüvenin en güzel yanı yolda olmaktı...
Varoluşumuz süresince, ulaşılabilen nihai bir yükseklik yok aslında; gidilen o yolda kendimizi sürekli yeniden inşa ediyoruz ve önemli olan süreç; kuş gibi ötebileceğimiz yere gidebilme çabamız. Başkalarının bizden istediklerini olmaya çalışmak değil, kendi istediğimizi olmaya çalışma çabamız.
Monet gibi büyük isimler uç örnekler elbette; hepimiz çok iyi bir ressam , sanatçı veya bilim insanı olmak zorunda değiliz. Önemli olan kuşun ötüşü gibi kendiliğinden, doğal bir şekilde hissedebileceğimiz, varlığımıza anlam katabileceğimiz, kendimizi insanlaşmış hissedebileceğimiz bir şeyler yapmak, kendimiz için, "kendimiz gibi" bir şey olmaya çalışmak.
Resim: Claude Monet - The Cliff Walk at Pourville (1882)