- Sevdiğiniz birinin vefatı
- Evcil hayvanınızın vefatı
- İş kaybı
- Sağlık kaybı
- Göç ( zorunlu taşınma)
Ve sizin için önemli olan kişi ya da bir "şey"in hayatınızda artık olmadığı her türlü durum
Yukarıdaki gibi durumlar yaşayan kişi için çok sarsıcıdır. Öncelikle yaşanan kayba tahammül etmesi haliyle çok zordur. Bir de bunun yanında o kayıpla sonuçlanan süreçte kişi çeşitli kaygı ve sıkıntılarla zaten yıpranmıştır. Örneğin, kanser hastası ebeveyninin hastalık sürecini izlemek zorunda kalmak başlı başına yıpratıcı bir durumdur. Bir de buna vefat gibi büyük bir acı eklenince kişinin baş etme kapasitesi oldukça düşer.
Bu durumla nasıl başa çıkılacağını bilememek, kaybedilen kişiyi / şeyi çok özlemek gayet anlaşılır bir durumdur. Kaybın arkasından kişi üzüntü, şaşkınlık, öfke, suçluluk, umutsuzluk gibi bir çok farklı duygu yaşar. Bununla birlikte kişi kaybın üzüntü evresini yaşarken bazen öfke evresini yaşar. Bazen kendisini her şeyin sorumlusu gibi görüp suçluluk duyguları içinde bulabilir. Bunlar bazen azalan bazen yoğunlaşan ve kayıp sürecinin getirdiği olağan duygulardır.
Sonuç olarak, yaşanan kaybın arkadasında yas tutmak çok mühim bir konudur. Ve kesinlikle tutumalıdır.
Bununla birlikte, her şeyde olduğu gibi yas tutmanın da niteliği önemlidir. Yas tutuyorum diye kendinizi veya yakınlarınızı ihmal etmeye başladıysanız, yaşamınızı sürdürme konusunda işlev kaybı yaşamaya başladıysanız ve sağlığınız da bu durumdan etkilenmeye başladıysa ve bu durum 6 ayı geçtiyse profesyonel destek almak gerekli hale gelmiş demektir. Yas ve kayıp terapisi desteği almayı düşünmelisiniz.