İşte Bu Doktor İndir
1.3. Kaygı Bozukluğu Tanısı DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’na göre (APA, 2013); Kaygı Bozukluğu tanı kiriterleri: A. En az altı aylık bir sürenin çoğu gününde, birtakım olaylar ya da etkinliklerle (işte ya da okulda başan gösterebilme gibi) ilgili olarak, aşırı bir kaygı ve kuruntu (kaygılı beklenti) vardır. B. Kişi, kuruntularını denetim altına almakta güçlük çeker. C. Bu kaygı ve kuruntuya, aşağıdaki altı belirtiden üçü (ya da daha çoğu) eşlik eder (en azından kimi belirtiler son altı ayın çoğu gününde bulunmuştur): Not: Çocuklarda yalnızca bir maddenin olması yeterlidir. 1. Dinginleşememe (huzursuzluk) ya da gergin ya da sürekli diken üzerinde olma. 2. Kolay yorulma. 3. Odaklanmakta güçlük çekme ya da zihnin boşalması. 4. Kolay kızma. 5. Kas gerginliği. 6. Uyku bozukluğu (uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte güçlük çekme ya da dinlendirmeyen, doyurucu olmayan bir uyku uyuma). D. Kaygı, kuruntu ya da bedensel belirtiler, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur. E. Bu bozukluk, bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun (örn. hipertiroidi) fizyolojiyle ilgili etkilerine bağlanamaz. F. Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz (örn. panik bozukluğunda panik atakları olacağına ilişkin kaygı ya da kuruntu, toplumsal kaygı bozukluğunda [sosyal fobi] olumsuz değerlendirilme, takıntı-zorlantı bozukluğunda bulaşma ya da diğer takıntılar, ayrılma kaygısı bozukluğunda bağlandığı kişilerden ayrılma, örselenme sonrası gerginlik bozukluğunda örseleyici olayların anımsatıcıları, anoreksiya nervozada kilo alma, bedensel belirti bozukluğunda bedensel yakınmalar, beden algısı bozukluğunda algılanan görünüm kusurları, hastalık kaygısı bozukluğunda önemli bir hastalığı olma ya da şizofreni ya da sanrılı bozuklukta sanrısal inançların içeriği) (APA, 2013). Klinik ortamlarda incelendiğinde kaygı bozukluğunun çok yıkıcı bir hastalık olduğunu ifade etmek mümkündür. Çünkü; bireylerde sadece sosyal işlevlerindeki tahribat sebebiyle değil iş yasşamlarındaki olumsuz etkilerle de hayat beklentileri ve psikolojik iyilik halline zarar vermektedir (Ruscio, Hallion, Lim, Aguilar-Gaxiola, Al- Hamzawi ve ark., 2017). Ayrıca yaygın kaygı bozukluğu uzun süre seyretmesi, anlaşılması ve atlatılması güç olan bir hastalık olması gibi nedenlerle bireylerin hayatlarında daha ciddi bir hasara yol açmaktadır (Montgomery, 2011; van Eijck, Branje, Hale ve Meeus, 2012).