Mesane kanserinin tedavisi hastalığın evresine göre radikal değişiklikler gösterir. Bir önceki makalede kası tutmayan mesane kanserinden ve nasıl risk sınıflamasına tabi tutulduğundan bahsetmiştim. Mesane kanserinin ilk tanı anından en sık rastlanan evresi olan kası tutmayan mesane kanseri de kendi içinde risk grubuna göre farklı tedavi stratejilerine sahiptir. Hastalığın bu en erken evresinde bütün tedavilerin ortak amacı hastalığın nüks etmesinin ve ilerlemesinin önüne geçmektir.
Şimdi sırasıyla her risk grubundan kası tutmayan mesane kanseri tedavilerine yakından bakalım.
Düşük riskli hastalarda tümör tek ve küçüktür. 70 yaşından küçük olan bu hastalarda iyi ve doğru bir mesane TUR ameliyatı ile görünen tümörün tamamını temizlemek tanı ve evreleme için mühim olduğu gibi tedavinin büyük kısmının tamamlandığı anlamına da gelir. Çünkü bu risk grubunda gözle görünmeyen mesane kanseri yani CIS yoktur. TUR-mesane işleminden sonra 24 saat içinde, tercihen işlemden hemen sonra mesane içine uygulanan tek dozluk mitomisin-C kemoterapisi ile düşük riskli kası tutmayan mesane kanserinin tedavisi tamamlanır. Bu tedavinin amacı mesane duvarında kalan ya da idrarda dolaşan kanserli hücrelerinden yeniden bir tümör oluşmasını engellemektir. Böylece zaten görece düşük olan nüks riski en aza indirilir. Her ne kadar aktif tedaviler tamamlansa da nüks açısından hastalar belli bir takvime tabi olarak takip edilmelidir. Takipler kontrol sistoskopi işlemleri ile yürütülür. TUR-mesane işleminden 3 ay sonra ilk kontrol sistoskopi yapılır. Nüks saptanmaması halinde bir sonraki kontrol sistoskopisi 9 ay sonraya planlanır. Gene nükssüz seyreden hastalıkta yıllık sistoskopi kontrolleri yeterli olacaktır. 5. yılın sonunda takip protokolleri tamamlanır. Her ne kadar altın standart sistoskopi olsa da tekrar tekrar bu işlemi yaptırmak istemeyen hastalarda kontroller ultrasonla da yapılabilir.
Yüksek riskli hastalarda CIS yani görülmeyen kanser ya da T1 yüksek/3. derece bir tömür saptanmıştır. Gene düşük dereceli olmayan bir Ta tümör ya da yüksek dereceli olmayan bir T1 tümör risk faktörlerinin varlığında hastalığı yüksek risk grubuna girmektedir. Nüks ve daha da önemlisi progresyon (ilerleme) riski yüksek olan bu grupta esas tedavi mesane içine tam doz BCG immünoterapisi uygulanmasıdır. BCG aslında verem aşısıdır. Yapılan çalışmalar, bu aşının mesane içine uygulanması ile mesanenin bağışıklığının aktive olduğu ve kanser hücrelerini yok edildiği gösterilmiştir. Haftada bir kere olmak üzere ardışık 6 hafta boyunca uygulanan ilk indüksiyon tedavisinden sonra 1 ila 3 yıla kadar üç ayda bir (gene haftada bir olmak üzere) 3 haftalık idame tedavilerine devam edilir. İdame tedavisi altındayken 3 aylık aralarla kontrol sistoskopisi yapılır. İşlem sırasında sitolojik inceleme için mesane içinden idrar ve yıkama sıvısı örneği de alınır. Kontrol sistoskopiler ilk iki yıl 3 ayda bir tekrarlanır. Sonraki üç yıl ise 6 aylık aralar verilir. 5 yılın tamamlanması ile birlikte yıllık kontrollere geçilir. Bir yandan da hastalar BCG’nin olası yan etkileri açısından yakından gözlenir. BCG canlı verem mikrobu içeren ve dikkatli uygulanması gereken bir aşıdır. Bu aşı uygulandıktan sonra ateş, idrar yolu enfeksiyonu ve daha nadir hallerde verem mikrobunun kana yayılması görülebilir. Tekrarlayan dozlarla enfeksiyon gelişmese bile idrarda yanma ve mesane kapasitesinde azalma meydana gelebilir. Öyle ki bazen kanser tamamen temizlense bile kapasitesi iyice azalan mesane fonksiyonlarını yerine getiremez. Bu yan etkilere uygun tedaviler planlanırken bir yandan da BCG immünoterapisinin devam edip etmeyeceğine karar verilir.
Yüksek riskli kası tutmayan mesane kanserinde erken tedavi seçeneği mesanenin çevre organlarla beraber çıkarılması yani erken radikal sistektomidir. Tedavinin erken kelimesi ile nitelendirilmesinin nedeni radikal sistektominin esasında kası tutan mesane kanserinin tedavisi olması ama kası tutma riski yüksek olan hastalarda da erkenden yapılabilmesidir. Hastalar, her ne kadar ilk tedavi olarak önerilmese de bu seçenekten haberdar edilmelidir. Bazı hastalar uzun süren zahmetli tedaviler ve kontroller yerine ameliyatı tercih edebilir. Mesanenin BCG tedavisi ile işlevsiz hale gelmesi durumunda da radikal sistektomi seçeneği gündeme alınır.
Radikal sistektomi çok yüksek riskli mesane kanserinde ilk tedavi seçeneği haline gelir. Ameliyat olmak istemeyen ya da genel sağlık durumu radikal sistektomi gibi oldukça büyük bir ameliyata uygun olmayan hastalara BCG tedavisi önerilir. BCG tedavi takvimi yüksek risk hastalıkta olduğu gibidir.
Orta risk grubundaki hastaların tedavi ve takip planı hastaya göre bireyselleştirilir. Mesane TUR ameliyatından sonra 1 yıl mesane içine kemoterapi ya da gene 1 yıl mesane içine BCG immünoterapisi uygulanabilir.