İşte Bu Doktor İndir
Beynimiz en hassas organımızdır. Oksijensizliğe yalnızca 3 dakika dayanabilir. Beynimizi besleyen ana damar olan karotis arteri (şah damarı) boynun iki yanından geçerek beynimizin kanlanmasından sorumludur.  Karotis arter hastalıkları beynimizin beslenmesinin geçici ya da kalıcı olarak bozulmasına ve dolayısı ile beynimizde geçici yada kalıcı hasarlar oluşmasına neden olur. Dünyada nörolojik nedenli ölümlerde ilk sırada, kalp ve damar hastalıklarından kaynaklı ölümlerde ise 2. sırada karotis arter hastalığının neden olduğu inme (strok) yer almaktadır. İleri yaş, tansiyon hastalığı, koroner arter hastalığı, yüksek kolesterol seviyeleri, obezite, diyabet hastalığı, sigara kullanımı, böbrek yetmezliği bilinen en önemli risk faktörleridir. Daralmaya bağlı olarak beyne giden kan akımında azalma olabileceği gibi bu bölgedeki türbülan akım nedeniyle damar duvarındaki plak yüzeyinde pıhtı oluşabilir ve bu pıhtı veya plaklardan kopan parçalar beyne giderek kılcal damarlarda ani tıkanmalara ve bu damarların beslediği alanlarda hasara yol açabilirler. Erken dönemde baş dönmesi, denge bozukluğu, ani baş ağrısı, gözlerde kararma, geçici görme kayıpları, ilerleyen zamanlarda konuşma ya da görme bozuklukları, bayılma, vücudun tek tarafını tutan güç ya da his kaybı ve felçler bu hastalıkta görülebilecek belirtilerdir. Tanıda en çok kullanılan yöntem doppler ultrasondur. Bu yöntem hastaya zarar vermeden darlığın yeri, şekli ve oranı ile ilgili bilgiler verir. Bunun yanında bilgisayarlı tomografi anjiyografi, manyetik rezonans anjiyografi ve konvansiyonel anjiyografi kullanılabilir. Karotis arter hastalığının tedavisinde erken teşhisle hastalığa neden olabilen risk faktörleri arasında bulunan şeker, yüksek tansiyon gibi hastalıklarla birlikte değerlendirme yapılarak damar tıkanıklıkların önüne geçilebilmesi için yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi uygulanabilir. Semptomatik ve/veya belli seviyelerin üzerindeki darlıklarda müdahale gerekliliği ortaya çıkar. Cerrahi yöntem olarak karotis endarterektomi kullanılır. Bu işlem sırasında, boyundan yapılan kesi ile karotid artere ulaşılarak damar çeperinde tıkanmaya sebep olan plak, damar duvarından çıkarılmaktadır. Bu ameliyatla darlığa neden olan plak çıkartılarak damar çapı arttırılır ve bu sayede kan akımı normal şekline döner ve beyne giden kan akımı garantiye alınmış olur. Açılan damarda, herhangi bir yama kullanmadan ya da bir yama kullanılarak kapatma işlemi gerçekleştirilmektedir. Ameliyat sonrası hastaların uzman hekim tavsiyelerine göre hareket etmesi, kan sulandırıcı ve pıhtı önleyici ilaçlarını düzenli olarak kullanmaları ve damar sağlığına zarar veren faktörlerden uzak durmaları gerekmektedir. Karotis arter darlıkları anjiyografi ve stent ile de tedavi edilebilmektedir. Ancak karotis endarterektomi işlemi sırasında inme oluşma riskinin daha az olması, darlığa neden olan plağın tam olarak ortadan kaldırması ve darlığın tekrar ortaya çıkması olasılının çok daha az olması nedeniyle karotis arter stentleme işlemi başka nedenlerle ameliyat olması çok riskli hastalarda uygulanabilmektedir.